Sanki avareyim, gönül dilinde pervaneyim
Gün bitmiş, nefes yetmiş, sevda ruhumda münbit bir meşkmiş neyleyim
Hiç söz etmeden, derdi aşikar eylemeden, keşkeleri nefeslenmeden gitmeliyim
İşte vefa budur demeli, hilkatimle yüzleşmeliyim, kulluk ve adamlığa erişmeliğim



Kimseye birşeyler söylememeliyim, sabretmeliyim
Kanaati gayretsiz ve iradesizlik içinde zikretmemeliyim, hakla yüzleşmeliyim
Ne derleri sevmeden, hukuku ihlal etmeden, erdemi bertaraf etmeden yürümeliyim
Kendim için değil, gönlümün nidasında seyretmeliyim, hakikate aşkla erişmeliyim



Niye ruhum perişan ve fevkalade viran bilmeliyim
Kim yol göstermişse, ne kadaı hak ve hakikat aklım ve izanımla düşünmeliyim
İlla bir bahane seçmemeliyim, avuntuyla geçiştirmemeliyim, hesabını bilmeliyim
Hak ve hukuk adına ne varsa, bilmemek ve kaçmak için sınavsa ikmal etmeliyim



İnsana kanarken, aşkı anarken edeble nazar etmeliyim
Meşakkati ve çileyi, badireler içinde çıkmayı bekleyen her nefesi dertlenmeliyim
Bana ne lazım derken, ihsan ve ecri ötelerken, bir hayvanın dahi hayrı dokunurken
Sırları görmezden gelmek, hikmeti sebebini tefekkür etmemek gönül kuraklıuğıdır



Şayet toprak alatavsa makbul ve manidardır
Yoksa her canın bit yüreği ve dahi ruhu vardır, farkı fark etmekte yaşamaktır
Vadeyi beklemek, ne verilirse peki demek, yaşamak için nefeslenmek şartmıdır
Azim, aklın ve izanın seyrinde yol alacak, irfan ve idrakin gönülden şakıyacak



Mustafa CİLASUN