Ne söylesem, gönül dilinden mi nefeslensem, dert edinsem
Ruhumun sessiz nidasında ikamet ederek, vicdanımla aşkın hülasasına erişsem
Teslimiyetin, iradeyi tercihin, aklı selimliğin mukabelesinde kalbimi dinlesem
Nefsimden tebarüz eden egomu tezkiye etsem, esaretin sınıflarını bir bir derlesem


Mükellef olmanın,hesabi bulunmanın şehrini
Sinemde yıllara sari biriken hicranın bendini,ihsanın tanzimine aşkla bıraksam
Ne kadar derdim varsa, elem ruhumu ihata eden çığlıksa, ummana akıtsam
Kimseyi hakkıyla anlamadan hiç yargılamasam, sadece kedi fakirliğime ağlasam


İçimi sızlatan, yüreğimi burkan esrarın zerkini
Şaşkınlık yaşatan her illetin vucut bulan hikmeti sebebini, kitabı kerimde bulsam
Sosyolojik sebepleri, neslimin geçmişini,efendimin tevdi ettiği herşeyi anlasam
Bir an olsun hayıflanmadan, ne derlere sığınmadan nefes almaya aşkla kavuşsam


Ruhumda anlam bulan ahitlerimi
Kalbimin hüzün sesiyle nefeslenip, iradeyi maslahatı hakikat saysam yaşasam
Arifin vecdinde, salihin secdesinde, alimin aklı selimliğinde maraz aramasam
Nefsimin esaretinden açlıkla kurtulup, azimle işaret taşlarıyla bir bir buluşsam


Ölüm denen hakikatin aşk lisanında
Sevda yaşatan baharında, iradeden vazgeçiren ahında umutla ve azimle buluşsam
Gönül kapımın yıllara sari inadını kırıp, hazzı takvaya sürurla ve aşkla ulaşsam
Kalbimin inşiraha muhtaçlığının asliyetine vasıl olup ve ruhumla manalaşsam


Bir esin ki, iksirin şehrinde manalaşan nesil
Ömre bedel, nefes ki şerefiyle eş değer, asla bulunmaz sinesinde bir dirhem keder
Gönül şad olmuş, aşk ruhunda vuslat için vucut bulmuş, can kurtulmuş meğer
Değme gönül telime,kederlendim işte bugün bak yine kendi fakirliğim nezninde



Mustafa CİLASUN