Geçmiş yılları bir bir hüzün ve sürurla araladım
Bazen içinden çıkamadım, bazen fevkalade hayıflandım, ibretim için sakladım
Ne kadar ah-u figanım varsa, sinemde ukdeleşen sancılar her an palazlansa andım
Her karede bir geçmiş umudu aradım, zaman zaman heyecanlandım, nasılsa ağladım


Duman ismini koyduğumuz bir kedimiz vardı
Ne kadar vefakârdı, günlerce kısmeti için arandı, hiçbir vakit, bizleri utandırmadı
Ne verdiysek kanaat etti, sabırla yol almayı marifet addetti, derin sıcaklığı sarardı
Ne zaman çağırsam, hiç zorlanmadan koşardı, neden karşılığı beklemeden aşinaydı


En yakınlarımı düşünüyorum gülümseyerek
Rekabeti iliklerimize kadar terennüm ederek, koşulsuz bir yarış olduğunu bilerek
Kimi zaman hüzünlenerek, kimi vakit tebessüm ederek, kahkaha aratmayı düşünerek
Yanan sobada patates közleyerek, muhabbetle çay içmeyi bekleyerek, heves derlerdik


Pencere kenarından sokağı seyretmeyi isterdik
Gelen geçenin keyfiyete iştirak ederek, manalar tanzim etmeyi isterdik, gülerdik
Sanki uzak bir diyardan gelen ezan sesi ruhumuzu ihata ederdi, neleri hissederdik
O an ve akan zamanda her nedense hüzünlenirdik, çok yakınımızdaydı bilemezdik


Merak etmeyi ve fakat nizamıyla nefeslenmeyi beceremezdik
Ne verirlerse ve hatta ne söylerlerse itibar ederdik, neden yalan söylesin ki derdik
Aldatılmayı ve kandırılmayı hiç içimize sindiremezdik, derin bir düşünceyle seyrederdik
Ne zaman nedenleri sual etmeyi ve tahkikin vecdiyle nefeslenmeyi akdettim, o an emindim


Kimseyi suçlamadan, nefsi yelpazeyi tanımadan
Akıl ve idrak nimetine vakıf olmadan, aşkın, kalbin sahibi için olacağına inanmadan
Sevmenin bir bedelini beklemeden, ne derlere asla itibar etmeden, vuslatı ruhumda görmeden
Kalbimi ve tevdi edilen emanet-i ihsanı sahibin rızasını ikmali için telakki ederek göçmeden



Şerefi ve sıfatı hesabın içinde ki koltuktan bilmeden
Mazlum ve mağdur nefesleri en yakınımda görmeden, mezarı manzara niyetiyle seyretmeden
Ölüm için, dilenen ve bekleyen mizan kimin, nefsanî telakkilerle zulmetmek nasıl bir seçim bilmeden
İnsan olmanın, adamlık konusunda sıkıntı duymadan, kul olabilmek için ihlâsı aşkla tanımadan göçmek



Mustafa CİLASUN