Ne kadar bel bağlasam
Zihnimin çeperlerine bir an durmadan sorsam
Kalbimin hazin köşesinde mahzunluğuma yansam
Hiç usanmadan seni ansam, aşkınla umuda sarılsam, ağlasam



Ey kalbin sen olsun ağlama
Bir vefanın kadrini nefislere sorup, hüzne dalma
Gecelerin kuşatan elemiyle halini dertlerin gamına bırakma
Aşkın nasibine inanıp, heveslerine bağlanıp nafile yere hıçkırma



Ah, gönül işte inşirahı ne bilsin
Kapalı kapılar ardında oyalanan biçare gönül neylesin
Şimdi kime söz etsin, nereye başvurup kederleri kemale erdirsin
Alıp götüren hüsran nasıl felaha ersin, ey çaresizlik artık benimlesin



Hani umutlar ruhuma vaat edilen yârdi
Şimdi ne bir halim kaldı ve ne de şevkim gönüllere hazla aktı
Hani sevmek en müstesna bir manaydı, kalbin ülfetiyle sürur senaydı
Kim kandı, kandırıldı, vefa rafa kaldırıldı, kul bilmem ki niye utanmadı



Razıyım ben her cezaya bilesin
Aklıselimliğin kadrinde nefeslenerek hakikatin rahlesinde nefeslenesin
Kalbin asla hüzünle bir yol yürümesin, sadakati sahibine şerefle teslim etsin
Halini ne hicran ziyaret etsin ve nede vicdanın seni tarumar edip ömrünü tüketsin



Mustafa CİLASUN