Nobel ödüllü yazar J. M. Coetzee bu romanında, uzun yıllar sınır kasabasında yargıçlık yapan bir adamın kendi gözünden son dönemlerindeki iniş-çıkışlarını; hayatı ve kendini sorgulayışını anlatıyor. Bulunduğu kasabanın en kıdemli yetkilisi olması nedeniyle oldukça rahat bir yaşam süren yargıç, son dönemlerini hobileriyle ve “kızlarıyla” asude biçimde geçirirken ansızın karşısına çıkıveren bir barbar kızıyla yaşadığı tanımlanamaz ilişki hayatının seyrini değiştiriverir....
Zebercet’in gündüz düşleri” Yusuf Atılgan’ın 1973 de kaleme aldığı romanda karakterler olağanca basit, mekân gözünüzün önüne gelebilecek, romanın geçtiği yerleri daha önce defalarca gördüğünüz izlenimine kapılabileceğiniz kadar nettir. Zebercet; ailesinden geriye kalan tek varlık olan Anayurt Oteli’ nin hem patronu, hem resepsiyonisti, hem bekçisidir. Sıradanlaşmış hayatının en belirgin özelliği, rutin düzeninin asla şaşmaması ve yalnızlığıdır. Bir gün otele...
Bir kadının en büyük düşmanı yine bir kadın mıdır? Ya da kadınların tek dostları kendileri midir? Bu ve bunlar gibi bir kaç klişe soruyu akıllara getirebilecek bir kitap “Dişi Şeytan”. Adından da hissedilebileceği gibi… Blanche ve Crista aynı yaşlarda iki çocuk-kadındır. Her ikilide olduğu gibi biri güzel, alımlı ve çekici; diğeriyse daha sıradan, kendi halindedir. Başlarda masum bir arkadaşlık gibi görünsede zamanla birbirleri üzerinde iktidar kurma savaşına dönüşen hikâye;...
Şimdilerde kadın-erkek eşitliğinden, bekaretten, toplum baskısından ya da törelerden bahsedildiğine sık sık tanık oluyoruz. Ekranlarda, gazetelerde, hatta evlerimizde, kendi içimizde sıklıkla düşündüğümüz veya tartıştığımız konulardır bunlar. Öyle ki kalıplaşmış, sloganlaşmış daha da öteye giderek klişeleşmiş bir çok söylem var artık. “Aslında Aşk da Yok” Haziran ‘89 da 25. baskısını yapmış, yukarıda bahsini ettiğim söylemlerin çoğunu içinde barındıran bir kitap....
Bilirsiniz Tarık Akan’ın sinemada iki farklı dönemin eseri olarak iki farklı duruşu vardır. İşte bu kitap Tarık Akan’ın daha sonra sosyal içerikli filmlere ağırlık vereceği 12 Eylül dönemini bir sanatçı gözünden ortaya koyuyor. Tarık Akan 80 askerî darbesinden birkaç ay sonra Almanya’da yaptığı bir konuşma yüzünden Türkiye’ye döndüğünde tutuklanır. Böylece sorgulamalarla, zor şartlar altında geçecek ve aklanmasıyla son bulacak bir süreç başlamış olur. Kitabın...
“Ne Var Ne Yok?” Mayakovski’nin bir günde yaşadıklarının senaryo haline getirilmiş öyküsüdür. Yazar, kitabında yaşamın en uç ayrıntılarını bizim göremediğimiz bir gözle hayal gücünün doruğunda kaleme dökmüş ve fantastik sinemanın en iyi senaryo örneklerinden birini insanlığa bahşetmiştir. Fakat kapitalizmin gölgesinde sürüp giden komünist Rus rejiminin, ekonomik göstergelerin sinema sanayisine bu senaryonun fazla kârlılık getiremeyeceğini ve saçma sapan yazıların hayatın...
Antipsikiyatri, psikiyatri bilimine eleştirel bir gözle bakan hareketin adıdır. Bu kitapta 1960′lı yılların başında ortaya çıkan antipsikiyatri akımının öncülerinin karşıt tezlerini okuyacak ve böylelikle psikiyatri biliminin eksiklerini ve yanlışlarını farkedebileceksiniz. Antipsikiyatri kitabı, bir genel bilgi kitabıdır. Konuyu oluşturan yaklaşımların genel bir özetini vererek bu konuyla ilgilenen okuyuculara yol göstermeyi amaçlamaktadır. Kitap; R. D. Laing, Thomas Szasz, İtalyan deneyi, David...
Maalouf, 1993 yılında yayınlanan ve kendisine Goncourt Ödülü’nü kazandıran bu romanını gerçek bir öyküden esinlenerek yazmış. 19. yy’da Ebu-keşk Maalouf adında biri bir patriği öldürmüş ve ardından oğluyla birlikte Kıbrıs’a sığınmıştır. Ancak buradayken emirin bir hafiyesi tarafından kandırılarak memleketine geri getirilip idam edilmiştir. Yazar, bu gerçek öykünün merkezliğinde romanın geri kalanını kendini inceden hissettiren mistik bir hava eşliğinde tamamen kurmaca...
Aslı ve Murat’ın çok tanıdık gelen hikayesi. Belki çok sıradan bir aşk öyküsü ama zaten okunabilirliği kılan da biraz bu sıradanlık. “Evet ben de yaşadım, hep böyle olur, belliydi zaten…” gibi cümleleri okudukça kurabileceğiniz türden bir roman. İstanbul, Bursa ve Amerika üçgeninde asla kavuşamayan bir çiftin hikâyesi anlatılan. Gerçeği söylemek gerekirse Canan Tan’ın dilini çok basit buldum. Cümleler seçilirken pek de özenilmemiş, iş bana biraz aceleye getirilmiş...
Sabahları haylaz, geceleri ise sıkıntı deryalarında boğulan; doğuştan iki başlı, doğuştan iki bedene ve iki ruha sahip olan bir çocuğun; elmaların güzelliğine aldanıp girdiği ve gönlün nereyi gösterirse o yöne git diyen Durribaba’nın türbesine attığı adımla çıktığı yolculuğun hikayesidir Pinhan. Türbede geçirdiği yıllardan sonra gönlünün doğrultusunda İstanbul’da kendi gibi iki başlı bir mahalle bulur. Dört kapısından dört rüzgar giren bu mahallenin eski adı Akrep Arif yeni adı ise...
Gırgıriye’ serisini bilmeyeniniz yoktur. Hani Sulukule’de geçen kavgalı, gürültülü, çok eğlenceli komedi filmleri. MSM’yi de duymuşsunuzdur. Müjdat Gezen Sanat Merkezi. İşte benim de Müjdat Gezen hakkında tüm bildiklerim bunlardan ibaretti. Pek sıcak bulmamışımdır, Gezen’i. Dolayısıyla sıkı sıkıya takip etmedim hiç bir zaman. “Galiba Ben Sanatçıyım” ise ona karşı (nedendir bilmem) sahip olduğum önyargıları törpüledi. İçten bir kitap. Kitabın arka kapağında da...
Hapishanede geçen 3 yıl, 2 ay, 21 gün. Dr. Erdal Atabek’in çocuklarından ayrı, mesleğinden ayrı, dahası dış dünyadan ayrı geçirdiği 38 ay. Kitapta anlatılanlar her ne kadar gerçek de olsa yazar kronolojik bir sıralamaya gerek duymamış. Zaten günlük tadında bir kitap da değil. Anı kitabı olmasına karşın “bugün şu oldu, akşam bu oldu..” gibi cümlelere rastlamıyorsunuz. Atabek daha çok dört duvar arasına hapsedilmiş bir insanın iç dünyasına yolculuk etmiş. Dışarıdaki insanın...
Forrest CARTER
Küçük Ağaç’ın Eğitimi; beş yaşında hem annesini hem de babasını kaybeden Kızıldereli bir çocuğun, geleceğe hazırlığına katkıda bulunan Büyükanne ve Büyükbabasıyla geçirdiği yılları anlatıyor. O yıllar, Küçük Ağaç’ın bilgelik yolunda nasıl adım adım ilerlediğini gözler önüne seriyor. Tam bir Kızıldereli duyarlılığıyla yazılmış kitapta; zaman zaman beyaz insanın acımasızlığına da tanıklık etmek mümkün. Ayrıca, günümüz dünyasında; artık tamamen...
Bu kitap; niceliğin niteliği öldürdüğü, "dikey" boyutun "yatay" boyuta indirgendiği, sembollerin gerçek anlamlarını kaybedip kuru birer olgu haline geldiği ve "Gerçeklik"in sanki teknolojik/bilimsel bir araştırma konusuymuşçasına ilerleme ve gelişme kavramlarına dayanarak ele alındığı, modern çağ değerlerinin, Müslüman aydınlar ve düşünürler üzerinde nasıl bir dönüştürücü etki yaptığını sergilemekte. S. N. el-Attas, sözkonusu dönüşümden geçmiş Müslüman...
Doğuş Devrinde İslâm Tasavvufu adlı bu eser, ilmî mesâîsinin büyük bir kısmını Tasavvuf araştırmalarına hasretmiş olan meşhur şarkiyatçı ve ilim adamı L. Massignon'un, Essai sur les Origines du Lexique Technique de la Mystique Musulmane adlı muhteşem eserinin İslâm Tasavvufu'yla alâkalı kısmının, son devrin yetiştirdiği en önemli ilim adamı ve Tasavvuf araştırmacılarımızdan biri olan merhûm M. Ali Aynî tarafından Osmanlıca'ya yapılan tercümesinin sadeleştirilerek günümüz Türkçe'sine...
215 sayfa, 2. hamur, ISBN: 9759025248; Boyut: 13,5x19,5cm; Baskı Tarihi: Nisan 2006 Özgün Dili: Türkçe
Zeynîlik üzerine yapılmış kitaplık çapta ilk çalışma. Kitabın konusunu teşkil eden Zeynîlik, XV. yüzyılda ortaya çıkışının ardından halkla birlikte aydınların da dikkatini çekmeyi başarmış bir tarikattır. Herat şehrinden Horasan, Anadolu, Rumeli, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Hindistan'a yayılan bu ekole Horasan'da Ali Şir Nevâî, Mısır'da İbnü'l-hümam, Abdülvahhab Şârânî, Kuşâşî, Kûrânî, Anadolu'da Molla Fenârî, Sinan Paşa, Molla Lütfi, Zenbilli Ali Efendi gibi pek çok üst düzey âlimlerin...
XVIII. asırda Anadolu'da faaliyeti tespit edilebilen şeyhlerin sayısı yaklaşık olarak 807'dir. Bu şeyhlerin mensup olduğu ana tarikatlar ise, Halvetîlik, Nakşibendîlik, Mevlevîlik, Kâdirîlik, Celvetîlik, Bektaşîlik, Bayrâmîlik, Sâdîlik, Rifâîlik ve Bedevîliktir. Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemi içerisinde olmasına rağmen, bu asırda tekkelerin birer cazibe merkezi olmaya devam ettiği; bu tekkedeki şeyhlerin bütün kesimler tarafından sevildiği; özellikle kendisine kol nisbet edilen şeyhlerin,...
el-Hisbe, Müslümanlar tarafından, toplumu düzenlemek ve davranışların olgunlaşmasını sağlamak için geliştirilmiş bir kurumdur. Hisbe, halkın kanun ve nizamını idare, pazarda doğru davranışı sağlama gayesiyle alıcı ve satıcıları gözetme ve halkı kötü uygulama ve aldatmacadan korumayı içerir. Amaç, halkın hayatını düzenleme, bu tür yüce ahlakın devamını sağlama ve toplumu kötü işçilik, hile, zorbalık, sömürü ve şarlatanlıktan korumaktır.
Nasihat kitaplarının izinden giden bu kitaplarda, rahat ve akıcı bir dile, Fars edebiyatının seçkin örnekleri eşlik ediyor. Kitap boyunca bir yandan yücelik ve kutsiyet duygularının , öte yandan da edebi bir şölenin içinden geçtiğinizi hissediyorsunuz. Kıssalar, meseller, şiirler, öğütler ve içtenlik... Her şey olması gerektiği gibi, Attar?ın ve Sadi?nin geleneğinde olduğu gibi.
Hint alt kıtasında Babürlüler Devleti hükümdarı Ekber Şâh zamanında Katolik Cizvitler ile başlayan misyonerlik faaliyeti İngilizler'in alt kıtadaki hakimiyetlerinin ardından Evancelist Protestanlarca devam ettirilmiştir. Misyonerlerin Hint toplumunu Hristiyanlaştırma çalışmaları siyasi ve sosyal dengeleri altüst etmekle kalmamış yüzyıllardan beri devam eden İslâm ilim geleneğinde kırılmalar meydana getirmiş, ilmî faaliyetlerin süregelen seyrinin yönünü değiştirmiştir. Nitekim bir dönem üç yüzü...
Nasihat kitaplarının izinden giden bu kitaplarda, rahat ve akıcı bir dile, Fars edebiyatının seçkin örnekleri eşlik ediyor. Kitap boyunca bir yandan yücelik ve kutsiyet duygularının , öte yandan da edebi bir şölenin içinden geçtiğinizi hissediyorsunuz. Kıssalar, meseller, şiirler, öğütler ve içtenlik... Her şey olması gerektiği gibi, Attar'ın ve Sadi'nin geleneğinde olduğu gibi
Berika , Tarikat-ı Muhammediye Şerhi gibi ilim çevrelerinde hala çok tanınan eserlerin de müellifi olan Hadimi Efendi bu eserde, tevbe, zikir, dünyanın terki, Nakşbendi yolunun bazı özellikleri ve ıstılahları, nafile namazların açıklanması ve seyr-i sülukla ilgili merak edilen daha birçok konu eser boyunca işleniyor. Kitap ayrıca , bazı etkili dualar hakkında Hadimi'nin yorumlarını, rical-i gayb hakkındaki görüşlerini öğrenmek isteyenler için de ilgi çekici bir kaynak. Osmanlı Tasavvuf Metinlerinden Seçmeler...
Bu çalışmada 17. asrın mümtaz şahsiyetlerinden Niyâzî-i Mısrî hazretlerinin bâzı gazellerine çeşitli dönemlerde yapılan şerhlerin günümüz alfabesiyle okuyucuya ulaştırılması hedeflenmiştir. Mısrî hazretleri, kurmuş olduğu tarîkat şûbesi, kaleme aldığı eserleri ve özellikle dîvânındaki gazelleriyle asırlar boyu halkımız üzerinde te'sîr icrâ etmiş, yüzbinlerin gönlünde taht kurmuştur. İlahileri bestlenmiş; dîvânı, Hak âşıklarının meclislerini süslemiştir.
Ebu Hâmid Gazâlî, insanlık düşünce tarihinin anahtar şahsiyetlerinden biridir. O ansiklopedik diye nitelendirilen çok yönlü düşünür tipinin hem en başarılı hem de en verimli örnekleri arasında yer alır. Gazâlî'nin bu çok yönlü düşünce dünyasının çeşitli yanları, düşünce tarihinin değişik kolları tarafından "yeterince denemezse de" azımsanamayacak ölçüde araştırma konusu yapılmıştır. Fakat, onun iktisadî düşünce cephesine hemen hiç dokunulmamıştır, denilebilir.
İlk yılları hariç, İslam toplumunun neredeyse tüm tarihi Şiî-Sünnî ihtilafıyla şekillenmiştir. İslam'ın ilk asrındaki bazı olaylara dair yorum ve yaklaşım farkı üzerinde temellenen bu ihtilaf, onca asırdan beri aşılabilmiş değil. Yazar, bir Şiî perspektifi içinde, birbirimizi anlamaya dayalı bir çözüm platformu arıyor. Aradaki ihtilaflı noktaları görmezden gelmeye kalkışmadan, çözüm için öneriler üretiyor ve öncelikle, her iki grubun yekdiğerinin mantığını, yaklaşımının esasını...
Bir kalksın ortalığın tozu dumanı Görürsün at mı eşek mi bindiğin. Şeyh Bedreddin Aleviliği anlamak ve tanımlamak Alevi tarihini doğru kavramaktan ve bugüne kadar yapılan yanlışlardan arındırılmasıyla mümkündür. Bu çalışmada Alevilik, üzerine yapılan klasik çalışmalardan çok uzak ve farklı bir tarzda ele alınarak Alevileri övmekten ve yermekten kaçınılmıştır. Bu çalışma yaşanan ve yaşayan Aleviliğin gerçeklerinin görülmesine olanak sağlayarak tartışılan kısır Alevilik...
Esatir, dünya tarihinde iz bırakmış çeşitli medeniyetlerin mitolojilerinden örnekler aktaran bir "giriş" kitabı niteliğinde. Ülkemizde bu alanda yayınlanmış ilk kitaplardan olan Esatir, çok yönlü ve son derece çeşitli ilgilere sahip bir yazar olan Şemseddin Sami'nin uzun yıllar gözden kaçmış bir eseridir. Kuşkusuz ülkemizde bu eserden sonra İslâm dışı dinlerle, onların mitolojileriyle ilgili ve dinler tarihi hakkında pek çok eser kaleme alınmıştır. Bununla birlikte Esatir'den sonra yayınlanan...
Tarihçilere göre matematik ve tıp alanında hicrî VI. yüzyılın en önde gelen kişilerinden biri olan Samuel b. Yahya birtakım tarih kitapları vasıtasıyla öğrendiği Hz. Muhammed'in hayatından oldukça etkilenir ve onun mesajını öğrenmek için büyük bir çaba sarfeder. Daha sonra Kur'an araştırmalarına yönelir ve neticede Müslüman olur. Fakat çevresinden ve özellikle babasından çekindiğinden dolayı Müslümanlığını izhar etmez. Ama daha sonra hayatının seyrini değiştirecek bir olay olur ve rüyasında...
Geçmişten günümüze din, insanoğlunun sürekli ilgilendiği temel konulardan birisi olmuştur. Bu olgu günümüzde de çeşitli boyutlarda devam etmektedir. Hatta geçmişte birbirlerini düşman olarak kabul eden din mensupları bile, karşılıklı diyalog çerçevesi içerisinde bir araya gelerek ortak bireysel ve toplumsal problemlerin çözülmesine çalışmaktadırlar. Böyle bir süreçte Hıristiyanlıkla İslam?ın önemli bir rolünün olduğu söylenebilir. Eğer bu iki grup, mevcut potansiyeli insanlığın yararına...