Ormanın derinliklerinde yürümekte olan bir avcı ağaçlardan biri üzerinde bir levha görmüş. levhanın üzerinde şu sözler yazılıymış:TAŞ YEMEK YASAKTIR.bu alışılmadık uyarı karşısında avcı meraka kapılmış.levhanın asılı olduğu ağacın önündeki ayak izlerini takip etmeye başlamış ve izlediği yol onu bir mağaraya götürmüş.mağaranın ağzında bir derviş oturmaktaymış ve avcı yeterince yaklaştığında konuşmaya başlamış. zihnine takılan soruyu biliyorum.şimdiye kadar taşları yemeyi yasaklayan bir uyarı levhası hiç görmedin,çünkü insanların taş yemeye zaten ihtiyaçları yok.insanları zaten yapmaya eğilimleri olmayan bir konuda uyarmak niye?insanlar arasında taş yeme adeti yoktur,onlara yapmayacakları şeyi yapma demenin ne anlamı var? ancak şuna dikkat et:insanlar arsında adet haline gelmiş,öyle alışkanlıklar vardır ki,bunlar insan için tıpkı taş yemek gibidir.eğer zararı bakımından düşünürsen taş yemekten çok daha büyük tahribat yapan işlerdir bunlar.bunlar taş yemek kadar budalaca,insanın öz niteliklerine yabancı tutum ve davranışlardır.eğer insan acınacak haldeyse,insanlar arasında zulüm,haksızlık,merhametsizlik,yozlaşma ve ihanet hüküm sürüyorsa bunun sebebi insanların sanki taş yermişcesine yedikleri bunca nesneden,taş yemeye mümasil tavırlardan doğmaktadır. senin levhayı gördüğün yerde bir pınar olmuş olsaydı ve ben oraya su zehirlidir yazmış olsaydım sen bunu manalı bir söz sayacak,yerinde bir uyarı kabul edecektin.büyük bir ihtimalle de benim ayak izlerimi takip edip buraya gelmeyecektin.çünkü yasaklanan şey senin aklına uygun gelecekti.gerçekte suyun zehirli olduğunu yazan insanın emrine uymuş olacaktın.kendi aklına uyduğunu sanarak benim keyfime uygun davranmış olacaktın.ama orada taş yemeyi yasaklayan bir levha gördün ve acaba bunun hikmeti nedir diye kendine bir yol açtın.bende sana insanların gerçekte yaptıkları bir çok işte taş yemeye benzer davranışlar gösterdiğini ve aslına bakılırsa taş yediklerini söyledim.eğer söylediklerimi anladıysan aramızda hakikatin bir parçası tecelli etti. işte ALLAHIN insanlar için gönderdiği emir ve nehiyler böyledir.insan ancak bu emir ve nehiylerle hakikatin nasıl tecelli edebileceğini öğrenebilir.eğer ALLAHIN emrettiği ve yasakladığı şeylerle ilk karşılaşan insan bunu tabi karşılarsa,aklına uygun bulursa bu emir ve nehiylerden hiçbir şey öğrenemez.ama bazı izleri takip edip bu emir ve nehiylerin nelere teabül ettiğini öğrenebilirse hakikate varabilir. insanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun.öyleyse şunu düşün:insanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması kendisi için taş gibidir.bu yalnız mallar,servet,güç gibi nesnelerde geçerli değil.merhamet,şefkat,tevazu gibi şeyler içinde böyle.bilgi içinde böyle.eğer herhangi birşey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o 'şey' olur,o şeyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar.sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın.sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir.
TAŞLARI YEME,TAŞLARI YEMEK YASAK.
İsmet ÖzeL.