Sen sitemle nefeslendikçe

Her kelamında hukukunu umursamayınca

Hak adına tahakkümü fazilet sanınca o vakit yılıyorum



O an halime nüfus eden şaşkınlığı

Hiçbir tarafa atamıyorum, perişanlık yaşıyorum

Sevgi adına muhabbet babında her ne varsa sıyrılıyorum



Ne pazara ve ne de mezar gitmeyi

Edebime yediremiyorum, sukutu hal ile soluyorum

Seni sana anlatamamanın sancısıyla, çaresiz kıvranıyorum



Bir köşeye çekilerek sızıyorum

Ne açlığı ve ne de uykusuzluğa asla aramıyorum

Sabır adına kanaat safhasında her ne varsa yudumluyorum



Gelirime göre bir gider diliyorum

Seni kırmamak adına sessizliğimle hep eriyorum

Serbestçe ve bir şevkle sokakları bulvarları dolaşamıyorum



Dost ve ahbaba selam veremiyorum

Çocuklarıma mahcup olmamak için çok direniyorum

Fakat tükendiğimi biliyorum hazin ki hıçkırıklarımı gizliyorum



Anladım ne yapsam kifayetsiz

Nefs nizam edilmedikçe fevkalade hal bereketsiz

İdrak serserileşmiş, akıl fakirleşirmiş, inkişaf kalbi dilermiş



Ne andan ve ne de ezandan

Sefer vakti uykuda horlarken, rızk taksimi ardan

Nasib acizliğin kadrindeyken ve rekabet bire bir hakikatken



Nefesler hizmete amadeyken

Kalbi hissediş hidayet pervazlarında beklerken

Rikkat ölçeği mutat olan bir devran iken sen çok uzaklaşırken



Sevgi iflasın eşiğindeyken

Muhabbet kurutulurken sen hilkatinle yabancılaşırken

Ben fakirliğimle kuruyan yaprağı okşarken ve hicran çağırırken





Mustafa CİLASUN