Yılların umudunu içimde demledim, sabırla bütünleştim
Kimseyi kem gözle temaşa etmedim, vakti saati vardır dedim, Rabbime iltica ettim
Aczi yet içinde, nefesin müddetinde, ehl-i hal olmak meylinde, şirazesi kaybolmamış muradıyla
Kul olmayı istedim, nasibim için muhakemeyi önceldim, azmi bu minval üzre şehrettim ve üzülmedim


Murat sahibi olmak istiyorsan, ilmi tahsil et
Şayet bir şikâyetin var ise ulu orta bırakma, öncelikle kim verdiyse, aşkla ona meylet
Kader sensin, bahtınla müştereklik içindesin, akıl ve izan sahibisin, niyetin aşkla koksun, şükret
Bahaneler kalbini fakirleştirir, elzem olmayan haller, kederini artırır, lüzumsuz merak aşkı azaltır, ar et


Hangi yaratılış üzerine olursan ol, kalbin var
Ruhun evvel emirde akitleşti, bu andan habersiz kalan nasıl bir insandır ve aşk aranır, ey yar
Vakit süret-i zamandır, keyfiyet için sancıdır, zaruret için ihtiyaçtır, ikmalini bu nispette yap, ey nazar
Neme lazım deme, gün ola harman ne ola, batıracak tipiyi erkenden yaşama, tedbirde, bir takdir var


Zamansız öten her nefes, dikkate muciptir
Oysa ne kadar zavallı birisidir, ne korkunç bir yalnızlık içindedir, iliklerine kadar kar yağar, sefildir
Hangi badirenin solgun yolcusudur, kimliksiz muştusudur, varoşların sahibidir, bir düşün ne eziyettir
Yuvasız olmak, kanatsız çırpınan kuşun dramını yaşamaktır, vakitsiz solmak, bahtın tezkeresindedir


Öncelikle nasıl bir ehliyet sahibisin, bilmelisin
Hukukunu bilmeyen her nefes, taklide muttali olan keder mertebesindedir, kalbin sahibin demisin
Akıl, deşifre sanatıdır, merak bu minval üzre arzdır, sual etmeyi bilmeyen can niyazdadır, görmelisin
Her insanın nasibi farklıdır, azminde saklanan nazdır, niyeti mukabilinde taksim edilen bir nefestir


Anneni bir düşün, ne kadar sabrı var, ar edin
Ne kadar geçim ehliyse, feveran etmekten çekiniyorsa, hissiyatı çok kuvvetlidir, ihmal etmeyesin
Yar derken, nefsini öncelememeyi öğrenmelisin, kar derken, şüpheden arîleşmeyi talim edinmelisin
İlimsiz nefes, fıkratmayan her ses, zikrinde zafiyet içindedir, şüphe ve zan onun sinesinde, erişesin


Dünya yalan derler, lakin neler yaparlar
Hiç ölmeyecekler gibi mi hakikati anlarlar, yoksa o an ve akan içinde avunan canlar mı, kim anlar
Kalbin inşirah erişmedikçe, ruhun ihsan üzre temaşa etmenin firkatine erişmeyince, gönül nasıl ağlar
Bir bak ummana, sesi senden alan o aşk-ı zamana, hakikati şehreden nazara, ah o umutsuz insanlar


Hak ve hukukun senin bizzat ehliyetindir
Akıl ve irfanın için vazgeçilmeyecek mihenktir, vuslatın için nevalendir, aşkın için gerekçendir
Nefis hayvan gibidir, iraden o nispette zarurettir, lakin bilmeden talim ettirmek nasıl bir avdettir
Bu minval üzre sevda ve muhabbet kalbinden uzaklaşan ahenktir, eza edilen kim varsa, derttir



Mustafa CİLASUN