Neden sürgün bir nefesin serancamında hicranı anayım
Ruhumun sessizliğinden tebarüz eden hüzünle saiklerine uzanayım, muhabbetle yanayım
Uzanan dünya emellerinde bizar kalayım, hakikati ancak tefekkür mü sanıp aldanayım
Ne vakit aşkı şehrine mudrik nefeslerin vecdinde bulayım, gönlümü hasrederek hıçkırayım



Yıllar bir bir geçiyor, nefes akleden için neler söylüyor
Hangi divanenin umutları sevdanın fecrinde seceyle müsavileşiyor, gözyaşları ne diyor
Kalbim burukluğun meylinde neden inliyor, şimdi hüzün sinemde bereketlenip filizleniyor
Hangi kuşa baksam, dağların yamaçlarında susuz kalan canlıyı hicranla ansam acı veriyor



Bahtın telakkisinde ki teslimiyet akıl ve idrakın iledir
Gerekçesiz ne kadar heba edilen nefes varsa beyhudelik lahzasında vaktini bekleyen ferdir
Umut kalbin en ulvi vecdidir, inayet ve ihsan mukallitlik içinde gizlenmiş bir aşkta değildir
Evla olan ilimle ihdas edilen azimet içindeki gayrettir, niyetin halisliği nefsin için suhulettir



Muhtaç olan hangi nefesi görsen sahipsiz değildir
Kalbinin inşirahı için bizzat içinde gizlediğin faziletin telakkisinde ki umudun ecridir
Nefsanilik ruhunla ilintili değildir her türlü melanet bizzat aklının tercihinde ki badirendir
Düşünmeden, fikretmeyi hak edecek ilme erişmeden gönlü hasretmek asla bir sevda değildir



Aş tuzzsuz olursa, letafet ramı neye gerekçelidir
Bela ve musibet hangi gönlü bekleyen vaktin ihdasında ki fedrettir, kalbin niye ahenksizdir
Neden zulm ile abat olan bvekleyen hesabı bildiği halde adavet içinde ki esareti istemektedir
Hak ve hakikat yalın aklın fark ettiği bir nişanmıdır, öğrenmeden nefeslenmek ne fakirliktir



Mustafa CİLASUN