Şimdi gönlümü fetheden bir hissiyatın derinliklerinde asudeyim
Ne vakit vecdini ansam, insan kimliğinde ki irfanı sorgulasam sen çıkyorsun karşıma
Ne kadar suskunluğun didarında anlamlaşan ve meftun bırakan nazar ruhuma anlatsa da
Boyun büküyorum, ibretle temaşa ediyorum, hal-i fakirliğim peşimi bırakmayıp ağlatsa da



Hangi torağın nüvesinde farklılaştın ve münbit kalbini niye açtın
Yıllara meydan okuyan sessizliğimi neden sinemden alıp çıkarttın, gözyaşlarımı araladın
Vecdimde en manalı bir adımdın, ne kadar ihmal ettiğim letafet varsa sen karşıma çıkarttın
Kısa bir zaman içinde yaşadığımı hatırtlattın, kifayetsiz olan ecrimi itminanınla artırmıştın



Kimi zaman yalnız kalıyorum, ufkumun kuraklığını anıyorum
Benzer bir kalpbin sahibi olmamıza rağmen, umut ve emeği farklı algılıyoruz soruyorum
Neden gönlün umman gibi, azmin sanki nehrin timsali, vecdin sağanak yağmur bakıyorum
O vakit nekadar fakirlik varsa şahit olduğum halime hucum ediyor idrakim neder şaşıyorum



Sırtımdan soğuk bir ter boşalıyor, nefesim ne çok daralıyor
Nereye baksam ne aksanım yetiyor, ne de umutlarım kalbimin sahifelerini ayan eyliyor
Neden susmak içimden geliyor, hasret deryası gönlümü ihta ediyor, umutlarım ne bekliyor
Ne kadar hissiyat varsa haydi durma kalk diye sesleniyor, kimi dostlar fakirliğimi yadediyor



Beklemek umutta erktir, dirilmek için silkiniştir biliyorum
Sabır gönül için bahşedilmiş zindeliktir diyor, micaç ruhla ilintili değil, nefisle bildiriyorum
Nizama muhtaç olan nefsimdir, akıl ve izanla vuslata kol kanat açanda kalbimdir ekliyorum
Gözyaşlarını umursa lakin duygusallık gerekçelidir sakın ihmale alma idrak içinde diyorum




Mustafa CİLASUN