Bir zamanlar içim içime sığmıyordu
Ne yapsam, merakıma ram olan esinle hemhal olmayı dilesem, bir okadar uzaktı
Elbette ki kalbin yürekten ayrıştıran bir sezgi vardı, aklım ve irfanım bu aşkı anlayacaktı
Gönül maşukuna ramdır, onur ve hayysiyet bu manada ruhlar için şandır ve bir ülvi taçtır



Rahmet niye ve kimden dilenir
Nefesin kadri ve sahibi neden kalbin nazargah olduğunun feyzi ve bizzat kendisidir
İlim ve bilinç niye senin içindir, akletmek merakın vecdidir, hassasiyet ferasetin kendisidir
Nefsi telakkiler olsa da, iradi olmak ruhun yetisinden değildir, ibreti nefeslenmek idrakimdir



Ruhun, sinenin ta kendisidir
Her zaman aşk ile içiçedir, hilkatiyle bedelleşen ecirdir, nefsaniliğe kapılmak ise zafiyettir
Neden yasaklar cezbeden birer sancıdır, niçin kemaliyet içimde bulunan bir esrar-ı sanattır
Hak ve hukuk aklın ve izanınla orantılı olan bir emanet-i varlıktır, aşk bunun içinde saklıdır



Vasfiyet niçin ve ne diye aranır
İnsan denen varlık, ancak aklıyla ve şuruyla farktır, aşkın hakikatine hüzünle ramdır
Merak etmeyen, sinesini hakkın sevdasıyla derlemeyen, maveraya yönelmeyen ise gamdır
Yalan olan ne kadar yanlışlar varsa, şayet hakka kul olmak senden çok uzaksa, ne hicrandır



İnsan yaşamak ve yaşatmak için vardır
İmtihan her fırsatta olacaktır, yoksa metanet neden mümin için bahşadilmiş tavdır
Ancak sabır ve çilenin firkatinde gönle düşen aşk, hakikate ulaştıran ne yüce bir fırsattır
Her eşikte ecirle nefeslenmek ve kalbin inşirahı için azmetmek ise fikri ve kalbi maslahattır



Mustafa CİLASUN