Bilmem ki ne kadar aşığım
Candan vazgeçecek kadar külhüne vakıfmıyım, sevdayı nasıl anlarım
Tutkularım için ne yaparım, iradeyi maslahat için neye sığınırım, akıllı olmalıyım
Kimseye ziyan vermeden yol selametini gönlümde solumalıyım, aşkı anlamalıyım




La derken, birşeylerden vazgeçerken
Kalbimin sahibini zikrederken, mükellefliğin idrakinde nefeslenen bir abitken
Ruhumun serencamında, umutlarımın sağanağında sabrı aşk ile nefeslenmeliyim
Kanaatin acziyetten tebarüz eden sğınma olmadığını bilmeliyim, şevkle içmeliyim




Ya hu derken, dil ile kalbi müsavileştirirken
Hakikatin insicamını yüreğimde hissederken, inşirahı sürurle terennüm ederken
Korkunun bir vehim olduğunu, içimde şek ve süphenin bulunduğunu anlamalıyım
İnandım derken, gönlün dilinden bahsederken kendimden geçmeliyim, inlemeliyim




Umutlarımda ruhumu saran serap olan ne varsa
Hal ve ihsan muştusundan uzaksa, sevdanın teslimiyetinden bir miskal ıraksa
Bir hikmeti sebebi var diyerek asla o düşlerin fevriliğinde soluma, aşk inancında
Ne kadar heveslerin olsa, arzuların biran olsun halini bırakmasa, yinede korkma




Verilen nefesi müddet niye var hakkıyla anla
Hidayet kimsenin iktisadında değil,kulun intisabında takva yoksa ne kadar sefil
Bin bir bahane ile takiye yapmak kime, neye delil, inayet ve ihsan için kalbi seyir
İşte o vakit, niyeti sadakatte sudur bulacaktır akit, asla kuşkuya kapılma ona eğil



Mustafa CİLASUN