Gün geçmiyor ki es geçeyim, düşenmeden edeyim
Nereye gitsem, hangi nefesi dinlesem, mehtabı hicranımla seyredip içlensem
Ne yapatığımı, neden firaka kandığımı, hasretin abadında solduğumu derleyip arz etsem
Ahuzarını dinlesem, bin hüzünle elemle yüzleşsem, gülü lahzana erişsem ve nefeslensem


Ne matemli bir geceydi, hiç dinlemedi vegitti
Ne yapsam, çareleri bir bir sıralayıp yoluna koysam, kalbimin bizarlığını bir anlatsam
Zandan kurtarıp, kalbini inşiraha gark olması için vesileleri arasam, gönlümü elan açsam
Yaşadığım ne varsa, kalbi lekelerim ruhuma tevdi ettiğim cezaysa, aldanma gel halimi anla


Diktiğin çiçekler bir bir soldu, umutlarımız ne oldu
Sabah akşam anılar, şevk ve muhabbet için sine-i sürur sancılardı, niye soldu, şimdi ne oldu
Tahammül bu kadar kıymıydı, hani saadet zinciri sabır ve kanaatle bereketlenen maslahattı
Niye kurudu, zihnimiz mi su aldı, zanlar bir bir parçalara ayırdı şimdi söyle geriye ne kaldı


Hani bir hukukumuz vardı, iştişare niye uzaklaştı
Bu kadar hırs ve hınç kimi nasıl felaha ulaştırdı, akıl denen bir nimet vardı, irade kardı
Duygusallık elbette ki bir yere kadardı tasnif ve tercihler neye göre manidar olan bir icraattı
Sevgi bu manada hali feda ettiren ve bir karşılık beklemeden hasredilen en erdemli futuhattı


Artık çok geçte olsa anladım, yadererek hüzünle andım
Elimden ne geliyorsa, biran şaşkınlık yaşamadan ve nedamete yaslanmadan sustum kaldım
Ne diliyorsan, hangi umudu besliyorsan, mananın cehdiyle sızlıyorsan, sessizce amin derim
Dareyn saadeti dilerim, edebi manada ferahlamanı isterim ve su misali aşka kan derim


Sessiz ve sakin köşeme çekilerek, yaprağın halini nefeslenirim
Dalsız budaksız ve salkım saçaksız, hevesin hazanında sinem yarsız der, kederlenirim
Kimseye söz etmeden, nefesi kelama serdederek, edebin içinde kavilleşerek sessizce içlenirim
Neyleyim, bahtım bu derim, boyun eğer, sabırla hem hal olmak çok muteberli değer derim



Mustafa CİLASUN