Yetmiyor, kifayet etmiyor, ne söylense az geliyor
Sinem hüzün içinde, melalim hicran ile aynı mecliste, dil lal olup sessizliğe çekilince
Ne kelime kalıyor, ne izan ahenk buluyor, o an nefes dahi hali meramıma eşlik etmiyor
Kalbi burukluk nüfus ediyor, gözler fersizleşerek karnlıktan bir nebze olsun umut bekliyor


Asla dayanamam, bir şekilde söylemelemeliyim
Yoksa sükut ederek çaresizliğimi ummana mı dökeyim, ah boşalan gözyaşlarımı sileyim
Amansız bir biçimde içine çekiyor, ruhum avare bir halde bekliyor, kalbim tir tir titriyor
İçinden çıkamadığım, sanki ucsuz bucaksız bir yoldayım, takatsiz adımlarım, muhtacım


Biran durakladım, kalktım bir abdest aldım
Varlığımdan kalanım, can içinde kaybolanım, kan ile revaçtayım, ruhumla şimdi ayaktayım
Özgürlük adına ne varsa, prangalar bir bir önümde sıralansa, kalbim abad içinde tutsaksa
Yaşamak çok zor geliyor açıkça, hücrelerde can çekenler, haksız yere katledilenler oldukça


Bir yol bulmalıyım, tarif edilenden kurtulmalıyım
Duru bir gönülle, samimi bir lisan ile, azimete ram olmuş hali eşkalimle yol almalıyım
Arifin vecdini, salihin ecrini, erenin gönlünü anlayıp ve muhabbet esini aşkla bulmalıyım
Kimseyi kırmadan, aymazlığa kapı aralamadan ve nisayı hakkıyla tanımadan solmalıyım


Yadellerden ehli salih, bir fakir sesleniyor bak derken
Harfler heceye, kelimeler manayı hikmete, lisanı hal nezih ve kalbi olunca, bir şekilde anla
Ne kadar hakir görürsen, edepten yoksun dersen, lafazanlık içinde nefesleniyor'u söylerken
Niteliksiz ve sefil hali melalim bilinirken, edep ve ediplik bekleniyor, avareyi aciz dilimden


Ne söylersen ve nasıl zikredersen hakkındır anla
Maksada mebni olmayan, manayı halden uzaklaştıran, ademi hakikati maskara yapan an
Şekliyetin paye bulduğu, nefislerin serabı bade sunduğu ve kalbin unultulduğu senalardan
Bir nebze olsun utan, nefes müddetlidir, kalp iki vechelidir, et parçası yahut hakikattir elan



Mustafa CİLASUN