Kaybolan yılların hesabını yapıyorum
Ne kadar kaybolmuşsam ve gönlümün ıstırabıyla burukluk yaşamışsam
Hasretin sayfalarında, heveslerin sabra havale edilmiş kalanlarıyla
Yüreğimin ahını, ruhumun bizarlığını anlatıyorum kayıtsızlığımla aşk adına


Ne zaman bir sevinç duysam korku yaşarım
Yıllardır derlediğim suskunluğun efkarıyla yaralarımı sarar, öyle yaşarım
Kaybolmuşluğun hüznüyle hıçkırıklarımın hasretini yad eder kanarım
Yar için ağlarım, sevdanın harıyla dağlanır ve geçmişi hicranla anarım


Bin hüznün nefese müttali ahını nasıl yok sayarım
Bahtımın çileli sayfalarında hakikatin efkarıyla ruhuma neler anlatırım
Bazen şaşkınlık yaşarım, şakıyan nefeslerin süruruna ibretle bakarım
Yalnızlığın ağıtlarında vurgun kalbime yanarım, sevdayı hazla sayıklarım


Hiç bilemedim, ağladım mı, güldüm mü
Kalbimin dinmeyen hıçkırıklarında boyun büküp sessizce süzüldüm mü
Gönlümün girdabında, sükutun yalnızlığında yıllarca beklediğimi üzdüm mü
Bir kısa gün gibi göçüp giden ömürle hakikate erişmeden yüreğimi sürdüm mü


Bir bahar zindeliğinde güne hasret gönlüme küskünüm
Mütemadiyen yaşadığım zemherinin derdiyle bütünleşen fakirliğimle üşürüm
Kimseye ses etmeden kuytu köşemde ve fersiz nefesimle büzülürüm
Gönlümce bir zamanı yaşayamamanın hüznüyle çaresiz dertlenir ve ölürüm


Çok görmeyin bu betbinliğin ruhuma yansıyan sesini
Ne hakkıyla müttaki bir kul ve ne de şuura şamil bir gönül sahibiyim
Zafiyetlerimle kederliyim, irademle baş edemeyen bir fakir nefesim neyleyim
Kıt aklımla avereliğin hükmündeyim ve kalbimin sesinden hayli azadeyim



Mustafa CİLASUN