Bazen geçit vermiyor umutlar
Yüreğin hilkatinde, beyne kan hücum edince nasip ritminde
Kalbi sahifeler, ibretin tebarüz ettirdiği vesileler, idraki merhaleler ne söyler
Bahtın ilgası, umutların hülyası, ruhun ebedi saikası ne bekler, kime sevda ile göçer


Açık denizlere ve sessizliğine
Ummana tevdi edilen onca dertlere, her nefsin efkârı çileyse
Ne yelkenin fendi, ne dilin şevki, yalnızlığın serdedilen eşkâli ati için hileyse
Cezbe gelen nefsin hayreti, mecnunun vebali, meczubun melali aşk için bir hayrettir


Nisa, insanlığın bariz aşkıdır
Farkı fark ettiren, rahmete terennüm gerektiren ulvi sanattır
Ne duygusallığı tavdır, ne bizarlığı haktır, insan için en ülfetli aşk ruhsattır
Sadakat ve ehliyet akıl için hürriyet nesil için hassasiyet can için emniyet hukuktur


Medeniyet bir asrilik değildir
Mazinin her sahnesinden ve tevatürden gelen ibret gerekçedir
Yaratılan ne varsa, şayet insana arz edilen bir sunumsa, aşk olmayınca terdir
Ne kadar gayret tavsa, niyetin halisliği hakikat için umut olmayınca nefsi hevestir


Sulak bir merada hasret çeken
Bahtı için yıllarca nasibini bekleyen, edebin suhuletine erişen
Bir kamışken, yanıklığı her merhalesinde somutken, maveranın süruru dilinden
Uhdenin kavlinden, zakirin halvetinden, abidin vecde aşina halinden, aşk erdemken


Ne akrebin haşyete salan meyli
Ne yılanın kendi halinden sudur eden keyfiyeti aidiyet meşki
Nebatata bir bak, her halinden akseden sedadadır lütfüyle temaşa eden bir aşk
Ne sen sor ne ben sual edeyim, fakirliğime boyun bükerek hakka iltica edip gideyim


Ezanın nefesinde sevda umuttur
Nur, ne salanın ve ne de bir hicranın sunumlarında mevcuttur
Kalbin serencamında, ruhun hicnani yansımalarında inayet ve ihlâs komuttur
Ölüm nefsin cenderesinde, aklın hazinliğinde gülünçtür, idrakin kalesinde amberdir



Mustafa CİLASUN