Kalbin inşirahı bilinmeyince
Ruhun sedasındaki sessizlik hissedilmeyince
Nazar hakikati görmeyince, ibretin suhuleti idrak edilemeyince
Dil sussun, gönül korksun, gece uyutmasın, gün coşturmasın hep ağlatsın


Dirliği söyle neye borçluyum
Nefesin ülfetini anlayamazsam ah soysuzum
Umut için yeksan olacak bak sineni dağlayan o gizemli korkun
Mezarda maziyi an, mizanda haşyete yan, niye akıyor söyle o kutsi kan


Bir necip milletin efradısın ey can
Hani nerede halini ceht içinde inkişafa ulaştıran an
Düşünmek kime kaldı, ibret almak sayfalara saklandı, sancıydı
Hicranın sinemi kuşatan heyecanı bana kaldı, hüzün kalbime sessizce aktı


Ceddimin efkârını andıkça ağlıyorum
Ümmeti olduğum efendimi sayıkladıkça ne yanıyorum
Dönüp ardıma bakıyorum, ruhumun elemine kanıyor kalıyorum
Söyle ey can, vakti anın, bekleyen meramın seran camını neyleyim, ağlayım


Ey efendim neyleyim çok acizim
Yüreğimin yangınlığında kimsesiz bencileyim avareyim
Ne biganeyim, çekilmeyen çilenin hasretiyle kalbin efkârında fakirim
Hicranımla boyun bükerim, titreyen hissiyatımla fedayı can olan bir sefilim


Ruhumu kuşatan hicranın yasındayım
Kalbi lekelerimle fevkalade perişanlık yaşamaktayım
Hayatın ihatasında, ömrün kalanında, halimi yeksan eden ağıdımla
Kapında kölen, emanetinde hazan, inkişafın hikmetinde hicran anmaktayım


Aşkın serabından bir bade içemedim
Sevdanın rüknüyle secdeye kapanarak yanamadım
İrademin zafiyetleriyle avarelik yaşadım, ne öteyi ve ne idraki andım
Karanlığın girdabında hayli nefes alarak tarumarlığa uğradım, halime acıdım


Mustafa CİLASUN