Gençliğe sesleniş

Neden "ey kızım" değil? Burada bazı okuyucularımızın zihninde belirmesi muhtemel bir istifhama da açıklık getirmeye çalışalım: O da, "Bu kitaplarda hitap neden sadece 'Ey oğul!' tarzındadır; 'Ey kızım!' şeklinde bir ...


  1. Alt 03-31-2009, 18:17 #1
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    Neden "ey kızım" değil?

    Burada bazı okuyucularımızın zihninde belirmesi muhtemel bir istifhama da açıklık getirmeye çalışalım: O da, "Bu kitaplarda hitap neden sadece 'Ey oğul!' tarzındadır; 'Ey kızım!' şeklinde bir hitabın bulunmayışının sebebi nedir?"

    Her şeyden önce İslâm âlimlerinin bu tarzı tercih et-melerinin sebebi, Kur'ân-ı Kerimi örnek almalarıdır. Hazret-i Lokman'ın oğluna öğüt veriş tarzı bu şekilde bir üslûbun gelişmesine sebep olmuştur.

    Gerek Kur'ân'daki öğütlere, gerekse Kur'ân'ı taklit ederek yazılan bu eserlerdeki öğütlere baktığımızda, bu öğütlere sadece erkeklerin değil, kadın-erkek ayrımı gözetmeden her yaştaki insanın ihtiyacının olduğu görülecektir. Zaten Kur'ân'ın muhatabı kadın-erkek bütün insanlıktır.

    Bu vesile ile şu hususu da ifade etmeden geçmeyelim. Günümüz Türkiye'sinde mazisinden koparılmış bir neslin canhıraş inleyişi kulaklarımızı tırmalıyorsa, bu durum, vahye savaş açmış Batı kaynaklı bir eğitimin meyvesinden başka bir şey değildir. "Bana öğüt verme, para ver" anlayışıdır ki, koca bir nesli özünden ve değerlerinden mahrum yaşatmıştır. "Öğüt" almayı zül telâkki eden anlayış, her türlü yolsuzlukların ayaklarımıza dolaşması neticesini üretmiştir.

    Bunun içindir ki, bu eserin özellikle gençlerimizin başucu kitabı olacağı ümidindeyiz. Esasen kendim araştırırken ve yazarken çok istifade ettim. Bu çalışmamız, ahlâklı, iffetli, edepli ve efendi bir neslin yetişmesine yardımcı olacaksa çok sevineceğim. Başan Allah'tandır.

    Mehmed PAKSU

    Bahçelievler -1995




    KUR'AN-I KERÎMDEN "EY OĞUL!" ÖĞÜTLERİ
    "Ey oğul" öğüdünün birinci ve asıl kaynağı Kur'ân-ı Kerimdir. Bir nasihat, zikir ve öğüt kitabı olan Yüce Kitabımız bu konuda da bizlere mükemmel bir örnek ve kılavuz olmaktadır. Kur'ân'da geçen bu mânâdaki öğütler peygamberlerden oğullarına olmaktadır. Bu peygamberlerin başında da Hz. İbrahim, Hz. Yakup ve Hz. Lokman gelmektedir. Bilindiği gibi ilk iki peygamberin oğulları kendileri gibi birer peygamberdi. Dolayısıyla bu öğütlerin bir kısmı peygamber babadan, peygamber oğula olmaktadır ki, çok hayati bir mahiyet arz etmektedir.



    Hz. İbrahim ve Hz. Yakub'un oğullarına öğütleri:



    "İbrahim ve Yakup kendi oğullarına 'Ey evlatlarım' diye tavsiyede bulunmuştu. 'Allah sizin için bu dini seçti. Siz de sebat edin ve ancak Müslüman olarak ruhunuzu teslim edin.

    "Yakub'a ölüm gelip çattığında siz orada mıydınız? Hani o oğullarına 'Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?'

    diye sormuş, onlar da şöyle cevap vermişlerdi. 'Biz senin ilâhın ve ecdadın İbrahim'in, İsmail'in ve İshak'ın ilâhı olan bir tek Allah'a ibadet edeceğiz. Biz yalnız Ona teslim oluruz."1



    Hz. Yakub'un oğlu Hz. Yusuf a öğütleri:



    "Babası, 'Rüyanı sakın kardeşlerine anlatma yavrum," dedi. "Yoksa sana bir tuzak kurarlar. Şüphesiz ki şeytan insanın ap açık bir düşmanıdır.

    "Rabbin seni böylece seçkin kılacak, sana rüya tabirini öğretecek ve bundan önce ataların İbrahim ve İshak üzerine peygamberlik nimetini tamamladığı gibi, senin ve Yakup oğullarının üzerine de nimetini tamamlayacak. Muhakkak ki Rabbin her şeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yapar."2



    Hz. Yakub'un diğer oğullarına öğütleri:



    "Sonra dedi ki: 'Oğullarım! Şehre bir kapıdan girmeyin. Ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi Allah'ın takdir ettiği birşeyi ben sizden geri çeviremem. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben Ona tevekkül ettim. Tevekkül etmek isteyenlerde Ona güvensin."3

    "Oğullarım!

    "Gidip Yusuf ve kardeşi hakkında haber araştırın. Allah'ın rahmetinden de ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler güruhundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez."4



    1. Bakara Suresi, 132-133

    2. Yusuf Suresi, 5-6

    3. Yusuf Suresi, 67

    4. Yusuf Suresi, 87



    Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'e öğütleri:



    "Oğlu İsmail kendisiyle beraber iş yapacak yaşa gelince İbrahim ona dedi ki:

    'Oğlum, ben rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm. Sen buna ne dersin?' İsmail ise, 'Babacağım,' dedi. 'Sen emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın."5

    Hz. Nuh'un oğluna öğütleri:

    "Gemi onlarla beraber dağlar gibi dalgalar içinde akıp gidiyordu. Nuh ayrı bir yere çekilmiş bulunan oğluna, 'Haydi yavrum, bizimle beraber gemiye bin ve kâfirlerden olma' diye seslendi."6




    5.Saffat Suresi, 102.

    6.Hud Suresi, 42.

    Konu emirahmedyasin tarafından (03-31-2009 Saat 18:45 ) değiştirilmiştir.
  2. Alt 03-31-2009, 18:18 #2
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    HADÎSLERDE "EY OĞUL" ÖĞÜTLERİ

    Sevgili Peygamberimiz en büyük nasihatçı ve en güzel, en özlü konuşan bir insan. Başta on yıl hizmetinde bulunan çocuk yaştaki Hz. Enes olmak üzere ve yine aynı yaşlarda olan amcasının oğlu Hz. Abdullah İbni Abbas'a "Ey oğul!" manasına gelen hitaplarda bulunarak öğütler vermiştir. Bir örnek olması açısından bunlardan birkaçını sunmak istiyoruz.



    Enes bin Mâlik Resülullahın (a.s.m.) kendisine şöyle buyurduğunu rivayet eder:

    "Ey oğul! Gücün yettiği kadar kalbinde kimseye karşı kötü bir şey olmaksızın sabahlamaya ve gecelemeye çalış.

    "Ey oğul! Bu benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimi ihya eder, yaşatırsa beni sevmiş olur; kim de beni severse, Cennette benimle beraber bulunur."7



    7. Tirmizi, edeb:63



    Enes bin Malik rivayet ediyor: Resulullah (a.s.m.) bana şöyle buyurdu:

    "Ey oğul! Evine girdiğin zaman evdekilere selam ver. Verdiğin bu selâm hem sana, hem de ailene bereket getirir."8



    Abdullah bin Abbas rivayet ediyor:

    Birgün Resülullahın (a.s.m.) terkisinde bulunuyordum.

    "Ey oğul, sana bazı şeyler öğreteyim" dedi ve şöyle buyurdu:

    "Sen Allah'ın emir ve yasaklarım koru ki, Allah da seni korusun.

    "Allah'ın emir ve yasaklarına riayet et ki, Onun yardım ve inayetim devamlı yanında hazır bulasın.

    "Bir şey isteyeceğin zaman Allah'tan iste. Bir yardım dileyeceğin zaman Allah'tan yardım dile.

    "Şunu da iyi bil ki: Bir hususta yardım etmek maksadıyla bütün millet biraraya gelse Allah'ın senin için takdir etmiş olduğundan öte bir yardımda bulunamazlar.

    "Sana zarar vermek maksadıyla hepsi biraraya gelseler, yine Allah'ın senin hakkında takdir ettiğinden öte bir zarar veremezler.

    "Kalemler kaldırılmış, sahifeler kurumuştur. Meydana gelecek her şey önceden tesbit ve takdir edilmiştir."9


    8. Tirmizi, istîzan:10

    9. Tirmizi, Sıfatü'l-Kıyame:5

  3. Alt 03-31-2009, 18:18 #3
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    HAZRET-I ADEM'DEN OĞULLARINA ÖĞÜTLER


    İlk insan, ilk peygamber ve insanlığın atası olan ilk baba Hz. Âdem Aleyhisselâmın oğulları için Hz. Şit gibi kendi izinden gidenler olduğu gibi, şeytana uyarak çığırdan çıkanlar da vardır. Ama onun görevi doğruyu, güzeli ve gerçekleri akıl ve kalblere yerleştirmeye çalışmaktı. Hz. Âdem'in oğullarına pek çok öğütleri olmuştur. Şu öğüt sadece bir örnek mahiyetini taşımaktadır.



    Hz. Âdem Aleyhisselâm, oğlu Hz. Şit'e beş nasihatte bulunmuştu. Şöyle diyordu:



    Ey Şit! Oğullarına söyle:



    1. Dünyaya ayrılmayacaklarmış gibi bakmasınlar. Buradan birgün göçüp gideceklerini düşünsünler.

    Çünkü ben Cennette ayrılmayacağım gibi baktım da olan oldu.

    2. Hanımlarının sözünü hakikatin tâ kendisi sanıp hemen kabul etmesinler. Biraz düşünüp isabet derecesini incelesinler.

    Çünkü ben hanımımın sözünü düşünmeden kabul ettiğim için yasak ağacın meyvesinden yedim, sonunda da uzun bir pişmanlığa maruz kaldım.

    3. Yapacakları işin sonunu düşünsünler.

    Eğer ben yasak ağacın meyvesinden yerken bu işin sonunu düşünseydim başıma bunlar gelmeyecekti.

    4. Bir işe başlarken içinde o işe ait bir endişe ve isteksizlik olursa, tekrar bir daha düşünüp yeniden tetkik etsinler.

    Şayet ben yasak ağaçtan yiyeceğim sırada içimdeki endişe ve isteksizlik üzerinde durup kararımı yeniden gözden geçirseydim, sonunda bu pişmanlığa düşmeyecek, o hatayı işlemeyecektim.

    5. Doğruluk ve isabet derecesini kesin olarak bilemedikleri işlerde de istişare etsinler. Dürüstlüğüne inandıkları kimselerle yaptıkları istişare neticesindeki karara göre hareket etsinler.

    Eğer ben meleklerle istişare edip işimin sonunu onlarla müzakereden sonra karara bağlasaydım, başıma gelenlere müstahak olmayacak, musibetlere maruz kalmayacaktım. 10




    10. ihsan Atasoy, Peygamberler Tarihi s.117.

  4. Alt 03-31-2009, 18:19 #4
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    HAZRET-İ NUH'UN OĞULLARINA ÖĞÜTLERİ


    Nuh Aleyhisselâm ölüm döşeğinde iken oğlu Şam'a şu öğütleri vermişti:


    "Ey oğlum! Kalbinde zerre miktar şirk olduğu halde kabre girme! Çünkü Allah'ın huzuruna müşrik olarak gelen kimse için bir delil yoktur.

    "Oğlum! Kalbinde zerre miktar kibir bulunduğu halde de kabre girme! Çünkü Kibriya ve büyüklük Yüce Allah'ın ridasıdır. Ridası hakkında çekişen kimseye Allah gazap eder.

    "Ey oğlum! Kalbinde zerre miktar rahmetten ümit kesmiş olarak da kabre girme! Çünkü sapıklığa düşmüş kimseden başkası, Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.

    "Sana tavsiyem şudur ki:

    "Seni iki şeyden yasaklıyor ve iki şeyi emrediyorum:

    "Emrim, Lâilâhe illallah ile Sübhanallahi ve bihamdihi kelimeleridir.

    "Bunlar herşeyin duasıdır, halk bunlarla rızıklanır, "Seni şirkten ve kibirden de yasaklıyorum."11




    11. M. Asım Koksal, Peygamberler Tarihi, s. 106.

  5. Alt 03-31-2009, 18:20 #5
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    HAZRET-İ LOKMAN'IN OĞLUNA ÖĞÜTLERİ



    Hazret-i Lokman ilim ve hikmetiyle dillere destan bir zattır. Bunun içindir ki, kendisine Lokman Hakîm, denmiştir. Hz. Lokman, ismi Kur'ân'da da geçen, peygamber veya veli olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmayan bir mânâ büyüğüdür.

    İslâm tarihinde Hazret-i Lokman'ın hikmetli sözleri, vecizeleri, öğütleri ve tavsiyeleri meşhurdur.

    Hafs bin Ömer'in rivayetine göre, Hz. Lokman yanına bir torba hardal tanesi koyarak oğluna öğüt vermeye başlar. Her öğüt verdikçe torbadan bir hardal çıkarır. Sonunda torbadaki hardal tükenir ve oğluna da şöyle der:

    "Ey oğul, sana o kadar öğüt verdim ki, şayet bu öğütler bir dağa verilseydi, dağ yarılırdı."

    Hz. Lokman'ın Saran ismindeki bu oğlu babasının verdiği bütün öğütlere uymuştu.12

    Lokman Aleyhisselâmın hikmetli sözlerinin asıl kaynağı Kur'ân-ı Kerimdir.

    O halde Kur'ân-ı Kerimde yer alan bu öğütler tefsirlerde de genişçe bulunur. Cenab-ı Hak, Hazret-i Lokman'ın dilinden bu sözleri şu âyetlerle (meâlen) beyan buyurur:



    12. ibni Kesîr Tercümesi, 12:6409.



    Allah'a ortak koşma

    "Hani Lokman oğluna öğüt verirken demişti ki, 'Oğlum (ey oğul!) Allah'a ortak koşma. Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür.



    Allah her yaptığını ortaya çıkarır

    "Oğlum, eğer yaptığın iş hardal tanesi kadar bile olsa ve bir taş içine girse, Allah onu ortaya çıkarır. Muhakkak ki, Allah en gizli işleri bütün inceliğiyle bilir, O her şeyden hakkıyla haberdardır.



    Namazını dos doğru kıl

    "Oğlum, namazını dos doğru kıl. İyiliği tavsiye et, kötülükten sakındır. Başına gelene sabret. Şüphesiz ki bunlar uğrunda azim ve sebat edilmeye değer işlerdendir.



    Kasılarak yürüme, yavaş konuş

    "Gururlanıp insanlardan yüzünü çevirme. Yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah büyüklük taslayan ve övünenleri sevmez.

    "Yürüyüşünde mutedil ol. Sesini alçalt. Seslerin en çirkini, şüphesiz ki, eşeklerin sesidir."13



    13. Lokman Sûresi, 13-20.



    TEFSİRDEKİ ÖĞÜTLER

    Hazret-i Lokman'ın Kur'ân'da geçen öğütleri, aynı sûrenin tefsirlerinde genişletilerek verilir. Hazret-i Lokman'ın tefsirlerde geçen öğütlerinden ve hikmetli sözlerinden bazıları şöyledir:



    Takvayı esas al

    Ey oğul!

    Takvayı kendin için kârlı bir ticaret olarak kabul et. Çünkü böyle ticaretler sonsuz kazançlar temin eder.

  6. Alt 03-31-2009, 18:21 #6
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    Merasimlere katıl

    Ey oğul!

    Cenaze merasimlerine katıl. Düğün merasimlerinden de uzak durmaya çalış. Çünkü cenaze sana âhireti hatırlatır; düğün ise dünyaya çeker.



    Horozdan geri kalma

    Ey oğul!

    Horozdan daha geri kalma. Çünkü sen uykunun derinliklerinde iken, o dünyayı sese vererek insanları uykudan uyandırmaya çalışır.



    Tevbeyi geciktirme

    Ey oğul!

    Tevbeyi geciktirme. Çünkü ölüm ansızın geliverir.



    Cahille dost olma

    Ey oğul!

    Cahil kimselerle dostluk kurma. Çünkü onunla dost olursan, kendi yaptıklarını senin hoş karşıladığını sanar.



    Allah'tan kork

    Ey oğul!

    Allah'tan hakkıyla kork. Kalbinin bozuk olduğunu bildiğin halde başkalarının sana saygı göstermesi için takva ehli olduğunu ihsas ettirme.



    Susmak altındır

    Ey oğul!

    Şimdiye kadar susmaktan dolayı hiç pişmanlık duymadım. Çünkü söz gümüşse, sükût altındır.



    Günahlardan sakın

    Ey oğul!

    Kötülük ve günahlar senden sakındığı gibi, yani işlemedikçe sana dokunmadığı gibi, sen de onlardan sakın. Çünkü kötülük kötülüğü, günah da günahı çeker.



    İlim meclislerine katıl

    Ey oğul!

    Âlimlerin meclisinde bulun. Hikmet ehlinin sohbetlerini dinle. Çünkü Allah kuru toprağı yağmurla nasıl canlandırırsa, ölmüş kalbleri de hikmetli sözlerle öyle diriltir."14



    14. Tefsîrü's-Sâvî, 3:255-256.



    Yalandan sakın

    Ey oğul!

    Allah, yalancının yüz suyunu kurutur, haya duygusunu giderir. Ahlâksız kimsenin de sıkıntısı hiç eksik olmaz.



    Ahmak adamdan uzak dur

    Ey oğul!

    Kayaları uzaklara taşımak, ahmak adama laf anlatmaktan daha kolaydır.



    Kendi işini kendin gör

    Ey oğul!

    Cahili vasıta olarak kullanmaktan, işini gördürmekten uzak dur. Şayet akıllı birisini bulamazsan kendi işini kendin gör.

  7. Alt 03-31-2009, 18:22 #7
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    Kendi milletinin kızıyla evlen

    Ey oğul!

    Kendi milletinden olmayan bir kızla evlenme. Aksi takdirde çocukların ileride sıkıntıdan kurtulamazlar.

    Ey oğul!

    Öyle bir zaman gelecek ki, sabırlı insanların bile yüzü gülmez olacaktır.



    Allah'ın anıldığı meclislere katıl

    Ey oğul!

    Katılacağın meclisleri kendin ara bul. Allah'ın anıldığı meclisleri bulunca hemen oturuver. Çünkü âlim isen ilmin artar, cahil isen yeni bir şeyi öğrenmiş olursun. Oraya inen rahmetten sen de payını alırsın. Allah'ın anılmadığı meclislere hiç katılma. Çünkü âlim de olsan, cahil de olsan zarar görürsün. Ayrıca oraya inecek olan İlâhî gazaptan sen de nasibini alırsın.

    Ey oğul!

    Sofrana takva ehli mü'minleri davet et.



    Tecrübe sahipleriyle istişare et

    Ey oğul!

    Her işinde ilim ve tecrübe sahibi kimselerle istişare et, onların fikrini almaya çalış.



    Takvadan bir gemi edin

    Ey oğul!

    Dünya dipsiz bir denizdir. Onda niceleri boğulmuştur. Bunun için takvadan bir gemi edin. İçine îmânı yükle. Tevekkül yelkeniyle açıl. Ancak bu şekilde selâmetle yol alır, sahile çıkarsın.



    Kötü komşudan uzak dur

    Ey oğul!

    Nice ağır yükler taşıdım. Fakat kötü komşu kadar ağır bir yüke rastlamadım. Nice acılar tattım, fakat fakirlikten daha şiddetli bir acı tatmadım.



    İlimden nasibini al

    Ey oğul!

    İnsan fakir de olsa ilim ve hikmetiyle hükümdarların meclisinde yer alır.



    Arkadaş seçimine dikkat et

    Ey oğul!

    Birisiyle dostluk kurmak istiyorsan, önce onu öfkelendirecek bir şey yap. Şayet öfkeli iken sana insaflı davranırsa ona yaklaş, insafsız davranırsa uzak dur.



    Âhirete hazırlan

    Ey oğul!

    Dünyaya geldin geleli âhirete doğru yol alıyorsun. Bunun için âhiret yurdu, sana dünya yurdundan daha yakındır.



    Dilini duaya alıştır

    Ey oğul!

    Dilini 'Allah'ım, beni affet' demeye alıştır. Çünkü öyle anlar vardır ki, o saatlerde Allah duaları reddetmez, istediğini ihsan eder.



    Borçlanmaktan uzak dur

    Ey oğul!

    Borçlanmaktan uzak dur. Çünkü borç, seni gündüz zillete sürükler, gece de üzüntüye boğar.



    Günah işlemeye cesaretin olmasın

    Ey oğul!

    Allah'tan öyle bir şey iste ki, günah işlemeye cesaretin olmasın. Ve Allah'tan öyle kork ki, rahmetinden hiçbir zaman ümidin kesilmesin.

  8. Alt 03-31-2009, 18:22 #8
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    Önce selâm ver

    Ey oğul!

    Bir cemaatin bulunduğu yere gittiğin vakit, önce onlara İslâmın okunu at, yani selâm ver. Sonra bir köşeye otur, onları konuşuyor halde görmedikçe sen de konuşma. Şayet Allah'ın zikrine dalacak olurlarsa sen de onlara katıl. Fakat başka bir söze geçerlerse oradan ayrıl.



    Kendini anla

    Ey oğul!

    İki dünyada mes'ut olmak istiyorsan, kendini anla. Okuyup bilgili olmaya çalış. Çalış ki, bilenle bilmeyen bir olmaz.



    Tembel olma

    Ey oğul!

    Tembel olma. Tembellik bedbahtlık alâmetidir.



    Acele etme

    Ey oğul!

    Acele etme, acele şeytan işidir.



    Güler yüz göster

    Ey oğul!

    Ahlâkını düzelt. Dostuna da, düşmanına da güler yüz göster. Ancak değerin ve itibarın kırılacak derecede hareket etme.



    Orta yolu tut

    Ey oğul!

    Her şeyin hayırlısı olan orta yolu tercih et.



    Yolda dikkatli yürü

    Ey oğul!

    Yolda yürürken yüzünü gözünü oraya buraya çevirme ki, gönlün vesvesede kalmasın.



    Mecliste önce oturma

    Ey oğul!

    Bir cemaat içinde bulunduğunda onlar ayakta iken oturma. Oturdukları zaman sen de oturuver.



    Yollara tükürme

    Ey oğul!

    Bıyık ve sakalınla oynama. Parmağını burnuna sokma. Yollara tükürme, sesli sümkürme. Elinle sinek kovalamayı terk et.



    Az konuş

    Ey oğul!

    Sükût ve teenni ile hareket et. Az konuş. Çok konuşmak, yanılmaya sebeptir.



    Sözü fazla dağıtma

    Ey oğul!

    Konuşurken sözü fazla dağıtma. Aksi takdirde şerefine zarar gelir. Konuşurken başkalarını utandırma. Kaş göz işareti yapma.

    Güzel ve lâtif sözleri duymaya çalış. Fazla hayrete düşme. Sözün tekrarlanmasını isteme. İnsanları güldürecek ve kendini maskara edecek sözlerden sakın.



    Atıp tutma

    Ey oğul!

    Kimse hakkında atıp tutma.



    Fazla ısrar etme

    Ey oğul!

    Senden bir şey istendiği zaman, elinden geliyorsa vermeye çalış. Birinden bir şey istediğinde de fazla ısrar etme.



    Dinde tartışmaya girme

    Ey oğul!

    Dinle alakası olmayan meselelerde aksi vaki ise tartışmaya ve münakaşaya girme.



    Fakirliğini kimseye açma

    Ey oğul!

    Acizliğini ve fakirliğini hiç kimseye, hattâ ailene dahi açma ki, onların yanında itibarın düşmesin, sözünü dinlemez olmasınlar.

  9. Alt 03-31-2009, 18:26 #9
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    Hizmetçilerle şakalaşma

    Ey oğul!

    Hizmetçi ve benzeri kimselerle şakalaşma. Çünkü

    bunlarla şakalaşmak hakaret ve düşmanlığa sebep olur. Onlara öyle muamele et ki, hem seni sevsinler, hem de senden korksunlar.



    Şiddetten sakın

    Ey oğul!

    Çocukları ve elinin altındakileri terbiye ederken şiddetten sakın. Öfkelendiğin vakit vakarla geçiştirmeye çalış. Mümkün olursa sövüp dövme ki, aksi takdirde onların gözünde mehabetin yok olur.

    Kendini ve çocuklarını övüp durma.

    Hayasız gençlerle ve o halde olan kız çocukları ile ülfet etme. Çünkü dünya ve âhirette mezellete sebep olur.



    Önce düşün

    Ey oğul!

    Bir kimse ile bozuşursan, dilini tut ve makbul olan sözü söyle. Önce düşün, sonra söze giriş.

    Herkesin değerini ve layık olduğu hürmeti muhafaza eyle.



    Azla yetin

    Ey oğul!

    Bir kimsenin davetinde bulunduğun vakit, azla yetin. Dalkavukluk edip de o yemeği övmekle başkalarının yemeğini kötüleyip tahkir etme.



    Misafirlikte gözlerine dikkat et

    Ey oğul!

    Bir kimsenin evinde misafir kaldığın vakit gözlerine dikkat et. Her tarafa bakıp durma. Durumuna vakıf olduktan sonra dine aykırı da olsa sırrını ifşa etme.



    Elini çek

    Ey oğul!

    Emanete hiyanetten elini çek.



    Kimseye açma

    Ey oğul!

    Bir işe başladığın zaman, meydana gelmeden önce kimseye açma ki, mahcup düşmeyesin.



    Çok ver

    Ey oğul!

    Sadakayı çok ver. Mal sevgisini gönlünden çıkar.



    Razı ol

    Ey oğul!

    Doğru söyle, Allah'tan gelene razı ol.

  10. Alt 03-31-2009, 18:26 #10
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    Yemekte şunlara dikkat et

    Ey oğul!

    Yemekten önce ve sonra ellerini yıka. Bu hal fakirliğini giderir, göze kuvvet verir.

    Çok yemek kalbe katılık ve gaflet verir. İbadette tembelliğe sebep olur.

    Yemeğin başında Bismillah, sonunda Elhamdülillah, ortasında da nimetin Allah'tan geldiğini düşün.

    Tek elle ekmeği koparma. Bu hareket kibirli insanların âdetidir.

    Yemeğin başında ve sonunda bir parça tuz yemek birçok hastalığa karşı devadır.

    Lokmayı küçük tut ve iyice çiğne.

    Misafir geldiği zaman mümkünse yemeği büyük kaba koy, berekete sebep olur.

    Yemek yerken önünden al, ekmeğin ve tabağın ortasından alma.

    Elinden ekmek ve yemek parçası düştüğünde al, temizle ve öyle ye.

    Sıcak olan yemeğe soğutmak için ağzınla üfleme, soğuyuncaya kadar bekle.

    Yemeği çabuk yeme.

    Hurma ve kayısı gibi sayılabilir meyveleri teker teker ye, çifter çifter yeme ve çekirdeklerini bir tarafa topla.

    Yemek arasında çok su içme. Su içerken bardağın içine bak. İçine uygunsuz bir şey düşmüş olmasın. Suyu içerken üç nefeste içiver.

    Yemeğe herkesten önce el uzatma.

    Yemek esnasında güzel şeylerden bahset.

    Sofrada bulunan arkadaşlarına ara sıra göz ucuyla bak. Yemek ve ekmeği o tarafa sür.

    Misafirler çekingen davranırlarsa üç defadan fazla yemeleri için ısrar eyleme. Yemek yeme isteğin yoksa özür beyan eyle.



    Dilini tut

    Ey oğul!

    İlim ve takva ehli veya herhangi bir sebeple senden ileride bulunan bir kimsenin huzurunda dilini tut.



    Dostlarını dinle

    Ey oğul!

    Senin iyiliğini isteyen dostlarının tavsiye ve öğütlerini can kulağıyla dinle.



    Doğru ol

    Ey oğul!

    Sözünde, işinde ve gidişinde doğru ol. Doğru olan sözlerinin bile hayrete ve tereddüde sebep olacaksa, söyleme daha iyi.



    Ümidini kesme

    Ey oğul!

    İnsanların gönlünü almaya çalış. Allah'ın rahmetinden ümidini kesme.



    İyi ol

    Ey oğul!

    Açıkta ve gizlide iyi olmaya çalış.

    Varlık yokluktan, akıl sarhoşluktan iyidir.

    Bir şeyi vaktinden önce isteme.



    İçini süsle

    Ey oğul!

    İçini dışından daha çok süsle: İçin Hakkın, dışın halkın baktığı yerdir.

    Her yerde ve her zaman Allah'ı yanında hazır nazır olarak bil.

    Allah nazarında seni utandıracak işi bırak.

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.