Iki yüzlülük

İKİ YÜZLÜLÜK Munafıkun Süresi;1.2.3 Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla; Münafıklar sana geldiğinde: “Biz şahitlik yaparız ki, sen şüphesiz Allah’ın resulü’sün.” Derler. Allah biliyor ki, şüphesiz sen onun rasülü’sün. Allah ...


Ağaç Şeklinde Aç7Beğeni
  • 1 gönderen altun
  • 2 gönderen mus'ab
  • 1 gönderen altun
  • 3 gönderen M ALİ RUMİ

  1. Alt 09-12-2009, 05:31 #1
    altun Mesajlar: 885
    İKİ YÜZLÜLÜK


    Munafıkun Süresi;1.2.3


    Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla;


    Münafıklar sana geldiğinde: “Biz şahitlik yaparız ki, sen şüphesiz Allah’ın resulü’sün.” Derler. Allah biliyor ki, şüphesiz sen onun rasülü’sün. Allah şahitdir ki şüphesiz münafıklar yalancıdırlar.


    Yeminlerini kalkan edindiler de, Allah yolunda alıkoydular. Muhakkak onlar ne kötü şeyler yapıyorlar.


    Bu, onların iman etmeleri, sonrada kâfir olmaları sebebiyledir. Artık onların kalplerine mühür vuruldu onlar anlamazlar.


    Mısırda ki, Suriye’de ki, Hindistan’da ki Allah yolunda cihat yapmaya çalışan (Hasan El Benna, Seyyid Kutub, Mevdudi) gibi zatların kitapları ve fikirleri Türkçeye tercüme edilirken bazı gençler coşku içerisinde heyecanlandılar. Kendilerini o büyük zatların kıyafetinde gördüler. Sanki Seyyid Kutub, Mevdudi, Hasan el Benna olmuşlar. Bununla kalmadılar ellerine mühürler aldılar diledikleri ülkeye darul harb yaptılar. Diledikleri ülkeye de darul İslam yaptılar. Cihad yapmamız gerekiyor diye ilan ettiler. Sanki cihad emri yeni gelmiştir. Diğer tarafta da dabetül ard gibi bir elinde Hz Süleyman’ın mührü, diğer tarafta Hz Musa’nın asası diledikleri kişiyi asayı Musa’yı anlına vurarak ona Müslüman ve mücahit damgasını vuruyorlar. Diğer tarafta Hz Süleyman’ın mührünü diledikleri adamların anlına vurarak onların kâfir olduklarını ilan ediyorlardı. Efendim Allah’ın hükmüyle hükmetmeyenler ta kâfirleri ta zalimleri ve ta fasıkların kendileridir. O esnada Necmeddin Erbakan bu fırsatı ganime ederek kendini Mücahit olarak ilan etti. Milli Nizam ve milli selamet partisini kurdu. Önce şeriatı unvan olarak kabul etti. Her yerde şeriat geliyor, kuranın hükmü geliyor diyerek meydanlarda bağırıyordu. Sonra bunu tehdit ettiler çünkü Türkiye laik bir devletti bu devleti şeriatla yönetmeye çalışanları suçlu olarak kabul ederek onları cezalandıracaklar, dediler. O zaman unvanını değiştirdi. Adil düzen geliyor adil düzen fakat halk bunu farkına varamadı. Demediler köpeklerden korkarak bir aslan yoksa bir kaplan yoksa bir kurt’a güvenilmez çünkü korkak bir hayvandır. Nasıl bir kediye güvenilecek. Sayın Erbakan burada durmadı. Sekiz kat cenneti icare ederek kendine mal etti ona göre bir anahtarda yaptı. Adil düzeni desteklemeyen hiç kimseye o cennete gitmeyi müsaade etmedi. Binlerce gençlerini silahlanarak cennetin kapısına gönderdi. Anahtarda onların elinde aman aman bizden başka kimse cennete girmesin onlar için kapıyı açmayın çünkü anahtar elimizdedir.


    Burada o durumu hayal ederek hayalimde bir diyalog kurdum.

    O kapıcıların başı bugünkü Türkiye’yi idare eden başbakan T.Erdoğan ve onun başyardımcısı da bugün Türkiye’nin cumhurbaşkanı A.Gül’dü ikisi de hocanın verdiği emirler ve komutaya karşı çok sadık davranıyorlardı. Ve hocanın izinden çıkmak istemiyorlardı. Nasıl ki Hz. Süleyman’ın emrine verilen cinler onun emrinden çıkmak isterken yanıyorlardı. Aynı bunlarda öyleydi o esnada Süleyman Demirel beyle Nazmiye hanımla beraber geldiler ki cennete girsin hangi kapıya gittiyse kovalandı. En son Abdullah beyin yanına geldiler buyurun Süleyman Bey ne istiyorsunuz. İşte mahşer oldu. Hak hukuk görüldü, hüküm verildi bende cennete girmek istiyorum. Hayır, efendim hayır biliyorsun ki cennete ancak mümin ve Müslümanlar girerler kâfire haramdır. Abdullah Bey oğlum bende müslümanım gel kimliğime bak benim babam sakallıydı beş vakit namaz kılıyordu annem çarşaflıydı. Bende Cuma namazı kılıyordum bazı zaman namaz da kılıyordum. Hatta özel olarak risaleyi nur medreselerine giderken sarık bağlayarak cübbe giyerek namaz kılıyordum. Bak daha benim cebimde üstat Hazretleri’nin kitapları var. Bak gördün mü? Hayır, efendim sen adil düzeni istemiyordun. o esnada bütün nurcular bunu işittiler ve ayağa kalktılar. Nasıl bizim pirimiz Süleyman Demirel cennetin kapısında bekliyor sen kapıyı açmıyorsun. Onu kaç kere Müslümanlara ittifakla halife seçtik. Hayır, efendim o adam yöneticilik yaparken Allah kanunlarını ihmal ediyordu. Beşerin kanunlarıyla hareket ediyordu. Halkımıza Allahın kanunlarını icra etmiyordu. İsviçre’den gelen kanunlar icra ediyordu. Gerçi O bazen namazda kılıyordu, risaleyi nura yardım ediyordu. Sarıkla, cübbeyle sizinle beraber namaz kılıyordu. Babası sakallı, annesi örtülüydü. Fakat Allah’ın hükümleriyle hükmetmiyordu. Allah’ın hükmüyle hükmetmeyenleri nasıl kâfir olduğunu, fasık olduğunu inanmıyorsan Kuran’ı kerimde ki
    MAİDE SÜRESİ 44. ayetine bak Gerçekten biz Tevrat’ı

    indirdik onda bir hidayet bir nur vardır müslüman peygamberler Yahudilere onunla hükmederlerdi; fakihler ve âlimlerde tevratın muhafazasına memur edilmiş olmaları ve üzerine gözcü bulunmaları nedeniyle hükmederlerdi artık insanlardan korkmayın benden korkun benim ayetlerimi birkaç paraya değişmeyin ey hâkimler! Kim Allahın indirdiği hükümlerle hükmetmezse onlar hep kâfirlerdir. gördün mü birde 45. ayete bak
    Hem Tevrat’ta üzerlerine şöyle yazdık: Cana can göze göz burun buruna dişe diş bu tür yaralar birbirine kısastır kimde bu hakkını affederse o ona kefaret olur kim Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse onlar hep zalimdir. Birde 47.ye bak Ehlin İ

    ncil’de incilin içinde Allahın indirdiğiyle hükmetmezse onlar dinden çıkmış fasıklardır. gördün mü??
    Fakir Demirel üzüntü içerisinde cennetin kapısından ayrıldı. Tutuklanarak başka yerlere gönderildi.

    HADİDSÜRESİ 12-13-14-15
    O gün mümin erkekle kadınların nurlarına önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. Bugün sizin müjdeniz, altından ırmaklar akan cennetlerde ebedi olarak kalmaktır. İşte büyük başarı budur.


    O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar iman edenlere bize bakın da nurunuzdan bir parça ışık alalım derler onlara geri dönünde bir nur arayın denilir. Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilir. Onun için de rahmet dışında azap vardır.


    Onlar şöyle barışırlar bizler sizinle beraber değilmiydik. Onlar: evet fakat sizler kendinizi fitneye attınız gözettiniz şüphelere kapıldınız. O kuruntular sizi aldattı ta Allahın emri gelinceye kadar hem sizi Allaha güvendirdi. O aldatıcı mağrur derler. Artık bugün ne siz nede o küfredenlerden fidye kabul edilmez sığınacağınız yer ateştir layıkınız odur ona gidiş ne fenadır.

    Sonra mesut yılmaz, Tansu çiller el ele vererek onlarda geldiler. Kapı kapı gezdiler kimse onlara anahtar vermedi ne Tayyip, asiltürk ne Fikret kara pekmez hiç kimse kapıyı açmadılar çünkü hocanın emri yoktu. Çünkü Allah cennete girmeyi onlara yasakladı. Sonra Abdullah beyin yanına geldiler haydi Abdullah Bey kapıyı aç bizde girelim. Hayır, efendim, başımızda ki başkan diyor ki siz başbakan olurken Allah’ın hükümlerini icra etmediniz. Mesut bey dedi bende müslümanım al kimliğime bak. Zamanın da oyları toplamak için Yahya hocayla gezerken ben de namaz kılıyordum. Gerçi abdest almayı namaz kılmayı bilmiyordum fakat millet nasıl yapıyorsa nasıl eğilip kalkıyorsa ben de öyle yapıyordum. Hayır, efendim hayır haydi bizi bırakın biz girelim biz sizden huri falan da istemiyoruz nasıl olsa biz Tansu ile beraberiz. Abdullah Bey Tayyip beye şöyle dedi; mesut bey hurisiz de cennete girmek istiyor. Hayır, onu da kabul etmeyiz. Mesut bey de ümitsiz bir şekil de Süleyman beyin peşine düştü.
    Bugün de Tayyip Bey başbakan, Abdullah bey cumhurbaşkanı olmuşlar. Onlar genç ve dinamik iken söyledikleri sözler onlar üzerine dönerek tatbik edilmiyor mu? Onlar Allah’ın hükmünü ihmal etmiyorlar ve Hemde demokrasiyi arkaya atmamışlar. Amerika’dan silahlar alarak Kürt dağlarını yakmıyorlar mı? O dağlarda bulunan insanları katletmiyorlar mı? Yoksa Kürtlerde kan yok mu? Kansız bir millet mi? Çünkü onun etrafın da bulunan Kürt milletvekilleri kansızdır bütün Kürtleri kansız diyor. Cüneyt, Hafit ve Faruk Öz gibi dışardan gelerek Kürtlerin içine yerleşenler. Yoksa Humuniye Saddam’a ihtida etmek istiyor çünkü Saddam yarı milyona kadar Kürt milletini katletti Humuniye de Saddam’dan daha az bir kasap değildi. Kürtler nasıl ki bugün gayretsiz. Kürtler tayibin etrafın da geziyorlar Humeyye’nin mühübbetini kalplerin de besleyen Kürtler de çoktur ve bu mühübbeti İslam’dan sayarlar Tayyib de Amerikalıların Yahudilerin en ağır silahlarını getirerek dağlarımızı bombalıyor, yakıyor, yıkıyor, halkımızı göç etmeye mecbur bırakıyor. Makalemi bu ayetle tamamlamak istiyorum


    Hud Süresi 113

    Zulmedenlere meylet meyinki size ateş dokunur ve Allahtan başka dostlarınız da yoktur sonra kurtulamazsınız. İnsanlar içinden kimse vardır ki Allaha iman ettik derler ama mümin değillerdir. Allahı ve müminleri aldatmaya çalışırlar oysaki sırf kendilerini aldatırlar.

    alıntı

    Konu altun tarafından (09-12-2009 Saat 14:53 ) değiştirilmiştir.
    M AL? RUM? bunu beğendi.
  2. Alt 09-12-2009, 12:53 #2
    mus'ab Mesajlar: 331
    Sevgili kardeşim. ayetlerle örnek verirken cümlelerinizin arasında adeta ırkcılık kokuyor. bu bir.ikincisi o dağlar kürtlerin dağları değil türkiyede yaşayan, 75, milyon kinin yani türkiyenin dağları, Allah'ın peygamberi (s a v) ırkcılık yapan bizden değildir. buyuruyor, neyazıkki günümüz türkiyesinde birileri türkcülük adına, birileride kürtcülük adına bu dadis'i şerifte anlatılan şeyi yapıtorlar ve aramızdaki islam kardeşlğini unutuyorlar. yine bir hadis'i şerifte, rasulullah (a s) birbirinizi sevmedikçe iman etmiş sayılmazsınız. iman etmedikçe'de cennete giremezsiniz. buyruluyor........En kalbi duygularla birbirimizi sevmek dileğiyle Allah'a emanet olun.............

    altun ve Unnecessary bunu beğendiler.
  3. Alt 09-12-2009, 13:43 #3
    kipchak Mesajlar: 1.658
    Blog Başlıkları: 506
    Bu aralar pek bir moda islami yazıların içinde inceden inceye kürt milliyetciliği yapmak. İşin dahada kötüsü kimse farkında bile değil. Bu kardeşliğin bozulmasından endişe duyanıda görmüyorum maalesef. Kaynak belirtmeniz mümkünmü?

  4. Alt 09-12-2009, 14:51 #4
    Unnecessary Mesajlar: 726
    mus'ab´isimli üyeden Alıntı
    Sevgili kardeşim. ayetlerle örnek verirken cümlelerinizin arasında adeta ırkcılık kokuyor. bu bir.ikincisi o dağlar kürtlerin dağları değil türkiyede yaşayan, 75, milyon kinin yani türkiyenin dağları, Allah'ın peygamberi (s a v) ırkcılık yapan bizden değildir. buyuruyor, neyazıkki günümüz türkiyesinde birileri türkcülük adına, birileride kürtcülük adına bu dadis'i şerifte anlatılan şeyi yapıtorlar ve aramızdaki islam kardeşlğini unutuyorlar. yine bir hadis'i şerifte, rasulullah (a s) birbirinizi sevmedikçe iman etmiş sayılmazsınız. iman etmedikçe'de cennete giremezsiniz. buyruluyor........En kalbi duygularla birbirimizi sevmek dileğiyle Allah'a emanet olun.............

    hemfikiriz

  5. Alt 09-12-2009, 14:51 #5
    Unnecessary Mesajlar: 726
    alıntı yapılan site adresini yazarsan altun sorun kalmaz

  6. Alt 09-12-2009, 14:55 #6
    altun Mesajlar: 885

    Unnecessary bunu beğendi.
  7. Alt 09-12-2009, 15:02 #7
    Unnecessary Mesajlar: 726

  8. Alt 09-12-2009, 15:14 #8
    altun Mesajlar: 885
    evet güze bi site ama fazla ırkçı

  9. Alt 09-14-2009, 10:24 #9
    M ALİ RUMİ Mesajlar: 193
    İster Türk, İster Kürt, ister Arab, isterse hangi ırktan olursa olsun, Eğer Allah ve Rasulüne İman etti ve ben Müslümanım diyorsa mes'ele tamamdır, çünkü Ancak Mü'minler Kardeştir vesselam...

    altun, Unnecessary ve mus'ab bunu beğendiler.
  10. Alt 09-14-2009, 11:34 #10
    mus'ab Mesajlar: 331
    İşte bu kadar.... Allah razı olsun....

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.