Yard. Doç. Dr. Ahmet Talimciler, ''Yabancı oyuncuyu Türk vatandaşı yapıp oynattığımız zaman bununla gurur duyuyoruz. Ancak bir Türk futbolcu başka yerde oynadığı zaman hain ilan ediyoruz. Bu ikiyüzlülüktür'' dedi.
Ali Korkmaz'ın haberi
Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Dr. Ahmet Talimciler, ''Yabancı oyuncuyu Türk vatandaşı yapıp oynattığımız zaman bununla gurur duyuyoruz. Ancak bir Türk futbolcu başka yerde oynadığı zaman hain ilan ediyoruz. Bu ikiyüzlülüktür'' dedi.
Talimciler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumun ne tam doğulu ne de tam batılı gibi davrandığını, bu durumun futbola da yansıdığını ifade etti.
Futbol Federasyonu'nun futbolun markalaşması üzerine çalıştığını, ancak bu noktada hala sıkıntıların bulunduğunu belirten Talimciler, şunları kaydetti:
''Hala iki arada bir derede davranma alışkanlığından kurtulmuş değiliz. Ne tam doğulu ne de tam batılıyız. Bu futbola da yansıyor. Federasyon, Türkiye'de sadece profesyonel futbolun temsilcisidir.Marka değerini artırmak isteyen federasyon, aldığı kararlarda objektif olduğunu göstermek zorunda. Bunu sağlayabilecek altyapılara başka yatırımlar yapmak zorunda. Futbolun marka değerini yükseltmek için daha kaliteli, daha eşitlikçi bir lige ihtiyacınız var. Şampiyon takım sayısının artması, mücadelenin daha keyifli hale gelmesi, bu işi farklı boyutlara taşıyacaktır.''
''SPORUN SOSYOLOJİSİ, SOSYOLOJİNİN SPORU''
Talimciler, Türkiye'de spor sosyolojisi, özellikle de futbol üzerinde yapılacak çalışmaların ülkeye ışık tutacak nitelikte olduğunu, 3 bölümden oluşan ''Sporun sosyolojisi, sosyolojinin sporu'' adlı kitabında, spor sosyolojisinin temel kavramları üzerinde durduğunu söyledi.
Sporun sosyolojisinin, futbolun en genel dili olduğunu belirten Talimciler, ''Sporun sosyolojisi, içinde yöneticilerin, spor adamlarının, sporcuların, kulüplerin ve devletlerin spor politikalarının bulunduğu daha teknik bir alan. Sosyolojinin sporunda ise toplumun yanı sıra taraftarlar, medya, ekonomi, devletin spor ideolojisi var. Her iki alanda da değerler sistemi bulunmakta ve iki alan birbirini sürekli olarak etkilemektedir'' dedi.
Talimciler, kitapta Türkiye'de sporun ve futbolun gelişimini de ele aldığını da belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sosyolojik bir boyutu olmasına rağmen sporu daha çok beden eğitimcilere terk etmiş durumdayız. Beden eğitimciler spor sosyolojisi, psikolojisi yaptığını düşünüyor ama yaptıkları bu değil. Spor sosyolojisi için bu işin toplumsal boyutunu, arka planlarını iyi görmeniz, bunun dayandığı toplumsal temeli yakalamanız gerekiyor.''
Ali Korkmaz'ın haberi
Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Dr. Ahmet Talimciler, ''Yabancı oyuncuyu Türk vatandaşı yapıp oynattığımız zaman bununla gurur duyuyoruz. Ancak bir Türk futbolcu başka yerde oynadığı zaman hain ilan ediyoruz. Bu ikiyüzlülüktür'' dedi.
Talimciler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumun ne tam doğulu ne de tam batılı gibi davrandığını, bu durumun futbola da yansıdığını ifade etti.
Futbol Federasyonu'nun futbolun markalaşması üzerine çalıştığını, ancak bu noktada hala sıkıntıların bulunduğunu belirten Talimciler, şunları kaydetti:
''Hala iki arada bir derede davranma alışkanlığından kurtulmuş değiliz. Ne tam doğulu ne de tam batılıyız. Bu futbola da yansıyor. Federasyon, Türkiye'de sadece profesyonel futbolun temsilcisidir.Marka değerini artırmak isteyen federasyon, aldığı kararlarda objektif olduğunu göstermek zorunda. Bunu sağlayabilecek altyapılara başka yatırımlar yapmak zorunda. Futbolun marka değerini yükseltmek için daha kaliteli, daha eşitlikçi bir lige ihtiyacınız var. Şampiyon takım sayısının artması, mücadelenin daha keyifli hale gelmesi, bu işi farklı boyutlara taşıyacaktır.''
''SPORUN SOSYOLOJİSİ, SOSYOLOJİNİN SPORU''
Talimciler, Türkiye'de spor sosyolojisi, özellikle de futbol üzerinde yapılacak çalışmaların ülkeye ışık tutacak nitelikte olduğunu, 3 bölümden oluşan ''Sporun sosyolojisi, sosyolojinin sporu'' adlı kitabında, spor sosyolojisinin temel kavramları üzerinde durduğunu söyledi.
Sporun sosyolojisinin, futbolun en genel dili olduğunu belirten Talimciler, ''Sporun sosyolojisi, içinde yöneticilerin, spor adamlarının, sporcuların, kulüplerin ve devletlerin spor politikalarının bulunduğu daha teknik bir alan. Sosyolojinin sporunda ise toplumun yanı sıra taraftarlar, medya, ekonomi, devletin spor ideolojisi var. Her iki alanda da değerler sistemi bulunmakta ve iki alan birbirini sürekli olarak etkilemektedir'' dedi.
Talimciler, kitapta Türkiye'de sporun ve futbolun gelişimini de ele aldığını da belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sosyolojik bir boyutu olmasına rağmen sporu daha çok beden eğitimcilere terk etmiş durumdayız. Beden eğitimciler spor sosyolojisi, psikolojisi yaptığını düşünüyor ama yaptıkları bu değil. Spor sosyolojisi için bu işin toplumsal boyutunu, arka planlarını iyi görmeniz, bunun dayandığı toplumsal temeli yakalamanız gerekiyor.''
