Doğu Kudüs'te Ramazan dramı

Doğu Kudüs'te evleri bir ay kadar önce ellerinden alınıp Yahudi yerleşimcilere verilen iki Filistinli aile, çocukları ile Ramazan'ı evlerinin karşısındaki kaldırım taşlarında karşıladı.

Cuma 28.08.2009 - 17:42

Defne Bayrak / TIMETURK


Doğu Kudüs'te Ramazan dramı

Mübarek Ramazan ayının gelmesi onların hayatında pek birşey değiştirmedi. Ramazan'a has yedikleri tatlıları yapamadılar. Her Ramazan'da evlerini süsledikleri fenerleri satın almaya gidemediler. Çünkü fenerleri, Ramazan süslerini asacakları evleri ellerinden alınmıştı. Filistin'in işgal altındaki Doğu Kudüs topraklarında evleri ellerinden alınan Hanun ve El-Gavi aileleri bu yıl Ramazan'ı hüzün içinde evlerinin karşısında oturdukları kaldırımda geçiriyor. Komşularının ve mahalle halkının kendilerinden hiçbir yardımı esirgemediği bu iki aile Kızılhaç'ın çadır yardımını kabul etmiyor. Çünkü bu onlar için teslim olmak, evlerini Yahudi yerleşimcilere hediye etmek anlamı taşıyacak.

Batan güneşin ışıkları işgalcinin, evleri gibi gülümsemelerini de ellerinden aldığı çocukların yüzlerinde beliren son gülümsemeye vuruyor. Bu yıl Ramazan'a has ritüeller yok... evin içinde iftar yok... Yemek çeşitleri, tadı Hanun ve El-Gavi aileleri için önem arzetmiyor. Onları bu yıl ilgilendiren Ramazan ayında iftar yemeğini hangi mekanda yiyecekleri.

İşgalci İsrail geçen ay Kudüs Şehri'nin Şeyh Cerrah Mahallesindeki evlerinden kendilerini kovduktan sonra evlerinin karşısındaki kaldırımlar iftar sofralarını kurdukları mekan oldu. Hanun ve El-Gavi ailelerinin fertleri iftar yemeklerini yemek için yere sofralarını serdiler. Bu onların 50 yıl sonra evleri dışında yedikleri ilk iftar yemeği idi.

Saat, akşam ezanının yaklaştığını gösterirken Mahir Hanun (Ebu Rami) bir yandan ailesinin ikamet ettiği yere dönüşen sokak kaldırımının kenarını düzeltmekle uğraşıyor bir yandan da şöyle diyor; "bu yıl Ramazan, tüm hayatımız gibi kaldırımda".



Gözyaşları yanaklarına akarken Ebu Rami şöyle devam ediyor; "hayattan mahrum kaldık.... bu yıl orucun lezzetinden bile yoksun bırakıldık. Ramazan'ın emareleri nerede? Feneri kaldırıma mı asacağız? Ya da tatlıları yere mi dizeceğiz? 50 seneden fazla süredir ilk defa evin dışında Ramazan geçiriyoruz".

İşgal güçleri geçen ay yaklaşık 70 şahıstan oluşan ve üçte birini çocuk ve kadınların oluşturduğu Hanun ve El-Gavi ailelerini Şeyh Cerrah mahallesinde bulunan 9 evlerinden kovdu. Şeyh Cerrah mahallesi, İsrail'in 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs'ün en önemli mahallelerinden biridir.

O günden beri iki aile, evlerinin yağmalanmasından ve yerlerine yerleşimcilerden bir grubun yerleştirilmesinden sonra karşı karşıya kaldıkları zorlukların boyutunu ortaya koyma girişimleri çerçevesinde evlerinin karşısındaki kaldırımda yaşıyor.

Çocukların gülümsemesi çalınmış

24 çocuk. Bu, Hanun ve El-Gavi ailelerindeki çocukların toplam sayısı. Aileleri gibi onlar da kaldırım kenarında yaşar oldu... Ebu Rami çocuklar hakkında; 'bundan önceki Ramazanlarda olduğu gibi bu yıl Ramazan'ın gelişini hissetmediler' diyerek ardından şöyle ekledi; 'her Ramazan çocukların fener almaya giderdi. Ramazan'ın geldiğinin ilan edildiği gece mahallenin ve komşuların çocuklarıyla oynarlardı. Seslerini her yerden duyabilirdiniz. Bu yıl ise Ramazan'ın gelişini bilmedikleri gibi hazırlık da yapmadılar. Çünkü sokaktayız.

Ne kapkacak ne su

ailesi de kaldırımda yaşamanın tasasını yaşayan Nasır El-Gavi'nin (Ebu Aymen) şöyle dedi; 'kendinin ve 18'i çocuk olmak üzere 38 şahıstan oluşan ailenin yemek kabına dahi sahip olmaksızın kaldırımda yaşadığını hayal et. Evlerimizi, beraberinde de yemek-içmek için gerekli tüm kap kacağımızı kaybettik. Öğünlerimizi hazır yemeklerle geçiriyoruz'.

Ebu Aymen ardından devam etti; 'artık kullandığımız herşey bir kerelik. Tabak ve kaşıklardan oluşan kapların hepsi plastik. Temizlenen kapları kullanmamız mümkün değil çünkü su yok.

Bu yıl Ramazan tarif edemeyeceğim garip duyguların arasında geldi. Yüzlerde mutluluk yok. Mübarek rayın ruhaniyet hissi yok. Akıl ve fikirler daima ne zamana kadar bu halde kalacağımızla meşgul.

Mahallede omuz omuza dayanışma

İki aile evlerinden kovulmasına karşın Şeyh Cerrah mahallesi halkı tek başlarına hayatın zorluklarıyla karşı karşıya kalan Hanun ve El-Gavi ailelerini yalnız bırakmayarak bir dayanışma ve yardımlaşma tablosu sergiliyor.

Ebu Aymen El-Gavi ve Ebu Rami Hanun, evlerinden kovuldukları ilk günden beri kendilerine karşı hiç cimrilik etmeyen mahalle halkına övgü ve saygı dolu sözlerle teşekkür ediyor.

Ebu Rami konu üzerine şöyle dedi; 'Ramazanın ilk günü bize iftarı komşumuz Ebu Arap hazırladı. Mahalle halkı bizden hiçbir şey esirgemiyor. Bize kahve, çay, yemek hazırlıyorlar. Burada herkes bize yardımcı oluyor. Sıkıntılarımızı hafifletmeye çalışıyor.

Hanun ve El-Gavi aileleri Kızılhaç'ın uluslararası komitesinin kendilerine yaşamaları için sunduğu çadırları teslim almayı kabul etmiyor. Bunu kabul etmeyi iki mülteci aileye dönüşmeyi kabul etmek olarak görüyor. Ebu Rami durumu şöyle açıkladı; 'çadırları kabul etmemiz, evlerimizi isteme hakkını düşürür. Oysa bu evler bize çok eskiden babalarımızdan miras kalmıştır'.

İsrail Yüksek Mahkemesi bu ayın başında Hanun ve El-Gavi ailelerinin evlerinden çıkarılmaları ve yerleşimci ailelere ikamet üstünlüğü verilmesi kararını onayladı. Hanun ve El-Gavi aileleri ise ellerinde Osmanlı döneminden kalma, evlerin kendilerine ait olduğunu gösteren belgelerin olduğunu söyleyerek bunu reddediyor.