Yazılarımı okuyan, yurt dışında yaşayan bir kardeşimiz, bir soru sormuş ve sorusunda, yurt dışındaki yabancı marketlerden, et almaya korktuklarını, helal-haram kesim sözleriyle tedirgin olduklarını söylemiş ve bu konuda dini açıdan aydınlatılmak istediğini belirtmiş.

Gerçekten de İslam toplumu içinde, öyle gruplaşmalar ve çıkar şebekeleri oluştu ki, toplumu kendi menfaatleri, çıkarları yönünde istedikleri gibi yönetebiliyorlar. Yalnız bu konuda değil, her konuda İslam toplumu içinde, çıkar çeteleri oluştu ve hızla gelişme kat ettiğini söyleyebilirim. Çünkü önlerinde engel yok. Ne yazık ki İslam toplumlarının, Kur’an ile arasındaki bağ gereği gibi kurulamadığı için, ne söylenirse inanır halde, yaşayıp gidiyoruz. Gelelim konumuza. Kur’an HARAM konusunda ne diyor, önce ona bakalım.

Nahl 116; Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, DİLLERİNİZİN UYDURMA NİTELENDİRMELERİYLE "ŞU HELALDİR, ŞU DA HARAMDIR!" DEMEYİN. Yalan düzerek Allah'a iftira edenler kurtulamazlar.

Demek ki Allah ın haram demediği, hiçbir şeye haram diyemeyiz. Dersek Allah a iftira atmış oluruz, önce bunu unutmayalım. Peki, Allah neleri haram kılmış, şimdide ona bakalım.

Enam 145: De ki: Bana vahyolunanda, LEŞ VEYA AKITILMIŞ KAN YAHUT DOMUZ ETİ -Kİ PİSLİĞİN KENDİSİDİR- YA DA GÜNAH İŞLENEREK ALLAH'TAN BAŞKASI ADINA KESİLMİŞ BİR HAYVANDAN başka, yiyecek kimseye haram kılınmış bir şey bulamıyorum…..

Şimdide bu ayeti anlamaya çalışalım. Ayette açıkça leş, yani kendi halinde önceden ölmüş hayvanın etini yemeyin diyor. Hayvanlardan akan kanıda içmeyin, haramdır açıklaması yapılıyor. Yine çok açık, domuz etini de yememizin yasaklandığı bilgisi veriliyor. En son kısmında bahsedilen harama, lütfen dikkatinizi çekmek istiyorum. Allah dan başkası adına kesilmiş hayvanı da, yemeyin haramdır diyor.

En son zikredilen haramdan kasıt ne olabilir. Bu sözleriyle Allah, BESMELE ÇEKİLMEDEN KESİLEN HAYVANI YEMEYİN DEMİYOR, önce bunu açıklığa kavuşturalım. Allah dan başkası adına kesilen hayvanı yemeyin diyor. Peki, ne anlama geliyor bu sözler?

Bazı toplumlarda, inanç ve itikatlar da, Allah ın yanında ilahlar ya da şefaatçiler/putlar edinip, onlara adanan, onların adını anarak onlara nispetle kesilen, hayvanların etini yemeyin diyor Allah. Çünkü neden, Allah dan başka kimseye kulluk edilmez, Allah dan başka hiç kimseden yardım istenmez, Allah dan başka hiç kimse adına da, hayvan kurban adanmaz ve kesilmez. Bu sayılanların dışında, her temiz şey helaldir diyor Allah.

Şimdide şu sorunun cevabını arayalım. Ehli kitabın kestiği hayvanlar, pişirdiği yemekleri yiyebilir miyiz? Önce her zaman yaptığımız gibi bu sorumuza, Kur’an dan cevap arayalım, daha sonrada günümüze ulaşan, rivayet hadislere bakalım.

Maide 5: Bugün size iyi ve temiz şeyler helal kılındı. KENDİLERİNE KİTAP VERİLENLERİN YİYECEKLERİ SİZE HELAL OLDUĞU GİBİ, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir……..

Bu ayetten anlaşıldığı gibi, ehli kitabın kestiği hayvanda, pişirdiği yemekte birbirine helal olduğunu, açıkça Kur’an belirtiyor. Bunun tersini söyleyen, Kur’an a muhalif inanç yaşıyor demektir. Şunu da belirtmeliyim ki, elbette bir şartla Ehli kitabın kestiği, ya da pişirdiği yemek yenir. Allah ın yukarıda saydığı, haramlardan olmamak şartıyla.

Mantıken düşündüğümüzde, elbette Ehli kitabın kestiği hayvanda, pişirdiği yemekte birbirine helal olmalı ki, bir birleriyle diyalogda bulunsunlar, toplumlar arasında kopukluk olmasın. Bu yolla İslam ı onlara anlatabilsinler. Bunun tersi düşünülemez. İşte onun için diyoruz ki, İslam akıl, mantık ve hoşgörü dinidir.

Gelelim toplumu tedirgin eden, HELAL KESİM konusuna. Bu konuda, birçok konuda olduğu gibi, toplumu kendi çıkarlarına kullanmak isteyenlerin bir aldatmacasıdır. Peki, ne söylüyorlar da, toplum tedirgin oluyor.

(HAYVAN KESİLİRKEN BESMELE ÇEKİLMEZSE, O HAYVAN YENMEZ HARAM OLUR.)

Şimdide bu konu üzerinde düşünelim. Besmele yani Allah ın adıyla bir işe başlamak, bizler için çok önemlidir. Bunda hiçbir şüphe yok. Ama bu konu çok farklı. Besmeleyle işe başlayan, yani Allah ın adıyla işine koyulan, işinde kolaylık bulacaktır. Hatta Kur’an ı okumaya başladığımızda da besmeleyle başlarız, çünkü bu Kur’an ın öğretisidir. Peki, Kur’an hayvanları keserken, besmele çekerek kesin diye, bizleri bağlayıcı bir hüküm vermiş midir?

Allah eğer, besmeleyle kesmediğiniz hayvan mundar olur, haram olur yiyemezsiniz diyorsa Kur’an da, ona hiç birimiz itiraz edemeyiz. Peki öyle mi diyor, hiç Kur’an dan araştırdınız mı? Bu sorumuzun cevabını, yukarıda yazdığım Maide suresin 5. ayetin, bir öncesindeki ayet cevap veriyor ve bakın ne diyor.

Maide 4: Kendileri için nelerin helal kılındığını sana soruyorlar; de ki: Bütün iyi ve temiz şeyler size helal kılınmıştır. Allah'ın size öğrettiğinden öğretip avcı hale getirdiğiniz hayvanların sizin için YAKALADIKLARINDAN DA YEYİN VE ÜZERİNE ALLAH'IN ADINI ANIN (besmele çekin). Allah'tan korkun. Allah'ın hesabı pek çabuktur.

Ayetin son kısmını, lütfen dikkatli anlamaya çalışalım. Av olarak yakaladığınız hayvanları yiyin diyor ve devamında, üzerine Allah ın adını anın diye de açıklama yapıyor. Lütfen dikkat edelim, keserken Allah ın adını anın da öyle kesin demiyor, yerken Allah ın adını anın diyor.

Bu sözlerden hem besmele çekmeyi, hem de Allah a şükretmeyi, onu tespih etmeyi anlayabiliriz. Zaten bizler yemeğe, besmeleyle başlamıyor muyuz? Elbette bu değildir ki, hayvanları keserken besmeleye gerek yok. ELBETTE ALLAH I ZİKREDEREK KESMELİYİZ, AMA RABBİMİZ BÖYLE BİR HÜKÜM, BÖYLE BİR BAĞLAYICI KURAL ÖZELLİKLE KOYMAMIŞTIR. Eğer böyle bir hüküm koymuş olsaydı, başkasının kestiği hiçbir hayvanı, gönül rahatlığıyla yiyemezdik.

Ayetlere ve kelimelere, kendi nefislerimizde farklı anlamlar yüklersek, Kur’an da çelişki yaratırız. HATTA DİNİ ELLERİMİZLE ZORLAŞTIRIRIZ. Bu düşüncemizi hemen kontrol edelim, düşünelim acaba doğrumu anladık ayetleri.

Allah ehli kitabın yemekleri, kestiği hayvanlar sizler için helaldir diyor. Hemen bu sözler üzerine düşünelim. Onlar bizler gibi, besmele çekerek hayvanları kesmiyor. EĞER BÖYLE BİR HÜKÜM ALLAH KOYSAYDI, BİRBİRİNİZİN YEMEKLERİ SİZE HELALDİR DEMEZDİ? Demek ki ayetleri doğru anlamışız. Şükürler olsun. Aynı konuda örnek verilerek, farklı anlamlar verilen ayetlere de bakalım.

Enam 121: ÜZERLERİNE ALLAH İSMİ ANILMAMIŞ OLANLARDAN YEMEYİN, çünkü o, kat'î bir fisktır, bununla beraber Şeytanlar kendi yararına sizinle mücadele etmeleri için mutlaka telkınatta bulunacaklardır, eğer onlara itâat ederseniz şüphesiz siz de müşriksinizdir.

Bu ayetin öncesi ayetlere bakalım şimdi de.

118. O halde, O'nun ayetlerine inanıyorsanız, ÜZERİNE ALLAH'IN ADI ANILMIŞ OLANLARDAN YİYİN.

119. Size ne oluyor da üzerine Allah'ın adı anılmış olanlardan yemiyorsunuz? Zorda kalışınız dışında ÜZERİNİZE HARAM KILDIĞINI BİZZAT KENDİSİ SİZE AYRINTILI OLARAK AÇIKLAMIŞTIR. Birçokları ilimsiz bir biçimde kendi keyiflerine uyarak halkı şaşırtıyorlar. Hiç kuşkusuz, seni Rabbin sınır tanımaz azgınları çok iyi bilmektedir.

Ayetleri Kur'an bütünlüğünde anlamaya çalışmazda, sanı ve rivayetler ışığında anlarsak yanlış yaparız.

Üzerinde Allah ın adını anılmış olanlardan yiyin diyor. Lütfen hatırlayalım bir ayetinde Allah neyi haram kıldığını söylüyordu. ALLAH DAN BAŞKASI ADINA, YANİ ONLARIN ADINI ANARAK KESİLEN HAYVANLARI YEMEYİN HARAMDIR DİYORDU. Ne anlama geliyordu bu?

Buradan şunu anlıyoruz, yaratıcı tektir, bizlere tüm nimetleri veren yalnız Allah dır. Onun dışında zikredilecek kimse yoktur, Allah dan başka birileri anılarak ne hayvan kesebiliriz, nede yediğimiz nimetler için, Allah dan başaksının adını anıp şükredemeyiz.

Bu ayetleri de aynı mantık ve düşünce çizgisinde anlamalıyız. Çünkü Allah Enam 119. ayetinde bizlere hatırlatıyor ve haram kıldıklarımızı sizlere ayrıntılı olarak açıklanmıştır diyor. Hatırladınız mı Enam 145. ayette haramları Allah tek tek saymıştı. Böylece yiyip içtiklerimizi, yalnız Allah a şükrederek, onun adını anarak, yalnız ona şükranlarımızı sunarak yemeliyiz diye anlamalıyız ayetleri. Yoksa ayetler arasında çelişki yaratırız.

Hatırlayınız Allah, ehli kitabın yemekleri bizlere helal kılınmıştır diye hüküm vermişti. Eğer ayetleri farklı anlamlar vererek anlarsak, bu ayetleri hiçbir yere oturtamayız ve ayetler arasında çelişki yaratırız.

Gelelim bu konuda ki bizlere ulaşan, rivayet hadislere.

1937 - Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm)'a soruldu: "Halk bize et getiriyor, kesilirken besmele çekilip çekilmediğini bilmiyoruz, ne yapalım?"
"Siz besmele çekin, yiyin!" cevabını verdi."
Buhâri, Sayd 21, Büyü 5, Tevhid 13; Muvatta, Zebâih 1, (2, 488); Ebü Dâvud, Edâhi 19, (2829); Nesâi, Dahâya 39, (7, 237).

1939 - Zühri (rahimehullah) diyor ki: "Arap Hıristiyanlarının kestiklerini yemekte bir beis yoktur. Ancak, Allah'tan başka birisinin adını andığını işitirsen o zaman kestiğini yeme. İşitmemiş isen, (bu durumda vehimlenme), çünkü Allah, onların küfrünü bildiği halde kestiklerini helâl kılmıştır."
Hz. Ali'den de bu mânâda rivayet yapılmıştır.

Bizler her konuda danışacağımız rehber, Kur’an olmalıdır. Eğer emin olmadığımız bilgiler hiç düşünmeden, araştırmadan rehberimiz olmuşsa, bizleri aldatanlar daha çok çıkacaktır. Böyle yaşamaya devam edersek, bizleri Allah ile aldatmalarına engel olamayız.

Onun içindir ki gelin el birliğiyle Kur’an ı şaha kaldıralım ve yalnız Kur’an ın ipine sarılalım. Elbette her bilgiden faydalanalım, ama mutlaka Kur’an ın onayını alalım. Bunu yapabilenlere ne mutlu.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK