Hz. Mehdi'nin Çıkış Alametleri: Yaygın Katliamlar Meydana Gelir

Hadislerde Hz. Mehdi'nin çıkışından önce dünyanın büyük çoğunluğunu etkisi altına alan şiddet ve kargaşanın yaşanacağı, çok kan döküleceği bildirilmektedir: Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır… Ölümler ve katliamlar yaygın hale ...


  1. Alt 02-23-2008, 13:08 #1
    Ziyaretci
    Sharia Mesajlar: n/a
    Hadislerde Hz. Mehdi'nin çıkışından önce dünyanın büyük çoğunluğunu etkisi altına alan şiddet ve kargaşanın yaşanacağı, çok kan döküleceği bildirilmektedir:

    Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır… Ölümler ve katliamlar yaygın hale gelecek…(Camiü's-Sagir, 3:211, Müsned, 2:492, 4:391, 392)

    Şevval'de savaş naraları, Zilhicce'de harb ve kıtal olur. Yine Zilhicce'de hacılar talana uğrar, hatta caddeler kandan geçilmez olur... Hercümerc (kan dökme) çoğalarak devam eder. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 37)

    Mina'da ölülerin çok olacağı bir savaş olur. Öyle ki orada taşları kan gölü içinde bırakacak kadar kan akar. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 31)

    Çok yaygın ve sona ermesi mümkün görülmeyen bir fitne çıkacak... (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 55)

    Mina'ya indiklerinde etrafları köpeklerin sarışı gibi sarılıp, kabilelerin birbirine girmesiyle büyük savaşlar olur. Öyle ki ayaklar kan gölü içinde kalır...(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 35)

    Hiçbir tarafın ondan mahfuz kalmayacağı bir fitne zuhur edecek, bu fitne kaldığı yerden hemen başka bir tarafa yayılacak...(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 21-22)

    Bu fitne ve belalardan, ahir zamandaki teknoloji vesilesiyle tüm insanlar haberdar olacaklardır. Olayların olduğu anda, olay yerinde çok az insan bulunsa da, tüm dünya yaşananları öğrenecektir. Bu da ahir zamanda iletişim araçlarının gelişmesine ve yaygınca kullanmasına bir işarettir. (En doğrusunu Allah bilir) Radyo, televizyon, gazete, internet gibi araçlar, katliamları, ölümleri, akıtılan kanı, haksızlıkları, zulmü bütün dünyaya duyuracaklar ve bu fitneler yaygın olarak tüm insanlar tarafından bilinecektir.

    bu mAKALE vatan gazetesi 23 ocak 2008 de yayınlanmştr

    Eklenmiş Resmin önizlemesi

    • Hz. Mehdi'nin Çıkış Alametleri: Yaygın Katliamlar Meydana Gelir-194jpg
      194.jpg
      Boyut:
      14.4 KB (Kilobyte)
      Görüntüleme:
      788
    Angehängte Grafiken
  2. Alt 02-23-2008, 16:48 #2
    Abdulbaki Mesajlar: 39
    Ahirzaman ile ilgili hadisler için çok önemli bir düstura dikkat etmek gerekir.
    Her asrın din bakımından rey sahibi olan bir müceddidi olması yine hadislerde kayıtlıdır.(Ashâb-ı Kütüb-i Sitteden İmam-ı Hâkim, Müstedrek'inde ve Ebu Dâvud, Kitab-ı Sünen'inde; Beyhakî, Şuab-ı İman'da tahriç buyurdukları,
    "Her yüz senede Cenab-ı Hak bir müceddid-i din gönderiyor")Kur'anı ve hadisleri asrın idrakine ve anlayışına yeni izah usulleri ile tecdit etmek o müceddidin vazifesi arasındadır ve bir zarurettir.Yoksa her kafadan bşir ses çıkar ve hakikatler tam olarak anlaşılmamış olur.
    Bu nedenle de Efendimiz(asm) "Siz asrınızın imanıma tabi olun ve kutulun.Asrın imamına tabi olmayan cehalet üzere ölür."buyurarak o asra uygun tecditten habersiz olarak ölür manasında bu hadisi buyurmuştur.

    Şimdi buraya Bediüzzaman Said Nursi'nin Mektubat eserinin 19.Mektubundan bir bölüm alalım ve ahirzaman hadislerini bu çerçevede değerlendirelim inşallah.


    Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın istikbalden haber verdiği bazı hadiseler, cüz'î birer hadise değil, belki tekerrür eden birer hadise-i külliyeyi, cüz'î bir surette haber verir. Halbuki o hadisenin müteaddit vecihleri var. Her defa bir veçhini beyan eder. Sonra râvi-i hadis o vecihleri birleştirir. Hilâf-ı vaki gibi görünür.

    Meselâ, Hazret-i Mehdîye dair muhtelif rivayetler var. Tafsilât ve tasvirat başka başkadır. Halbuki, Yirmi Dördüncü Sözün bir dalında ispat edildiği gibi, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, vahye istinaden, herbir asırda kuvve-i mâneviye-i ehl-i imanı muhafaza etmek için, hem dehşetli hadiselerde ye'se düşmemek için, hem âlem-i İslâmiyetin bir silsile-i nuraniyesi olan Âl-i Beytine ehl-i imanı mânevî raptetmek için Mehdîyi haber vermiş. Âhirzamanda gelen Mehdî gibi herbir asır, Âl-i Beytten bir nevi mehdî, belki mehdîler bulmuş. Hattâ, Âl-i Beytten mâdud olan Abbasiye hulefasından, Büyük Mehdînin çok evsâfına câmi bir mehdî bulmuş. İşte, büyük Mehdîden evvel gelen emsalleri, nümuneleri olan hulefa-i mehdiyyîn ve aktâb-ı mehdiyyîn evsafları, asıl Mehdînin evsâfına karışmış ve ondan rivayetler ihtilâfa düşmüş.(On Dokuzuncu Mektup )

    Konu Abdulbaki tarafından (02-23-2008 Saat 16:51 ) değiştirilmiştir.
  3. Alt 02-23-2008, 16:59 #3
    Abdulbaki Mesajlar: 39
    Yukarıdaki alıntıya göre her mehdi hadisini ahirzamanda gelecek olan Büyük Medi'ye ait hadis olarak görmek ve anlamak doğru olmayabilir.Ahirzamanda çıkacağı bildirilen büyük mehdiden evvel gelecek olan mehdiler ile ilgili hadisler ile ahirzaman mehdisi ile ilgili hadisleri birlikte anlamaya çalışırsak hakikaten hilaf-ı vaki bir durum ile karşı karşıya kalabiliriz.Böylece hakikatler karışır ve itirazlar başlar ve de hakiki beklnilen şahısları tanımak ve tarif etmek de güçleşir.

    Bu manada Risale-i Nur Külliyatı çok müdakkikane incelenmeli ve mesele vuzuha kavuşturulmalıdır.Tekellüflü tevillerden ve zorlamalı izahlardan da uzak durulmalıdır.hakikatler Risale-i Nur satırları arasından nazarlara ve akıllara sunulmalı kabul noktasında insanlar serbest bırakılmalıdır.Yoksa niza çıkar ve itirazlar devameder bu ise konunun anlaşılmasına ve selametine halel verir diye düşünüyorum.

    Şimdilik bu kadar gerekirse devam edebiliriz inşallah.

  4. Alt 07-08-2009, 23:14 #4
    Unnecessary Mesajlar: 726
    evet sharia Allah razı olsun