Billahi


Hep dertli gönül seni sordu


Yıllardır hüzün soludu, yoruldu bizar oldu




Bir çare adına


Mütemadiyen Hakka yakardı


Hiçbir zaman yılmadı, umut sofrasına kandı




Sevmekten


Söz ediyorum anlık hazdan değil


Aşkın pervazlarına tutunuyorum korku değil




Ha ne olur


Bir haline eğil, gözlerinde meyil


Kalbin vuzuhundan hakikatin deryasına seyir




Mevsimler


Gelip geçiyor, laleler renkleniyor


Ruhum hicranın kadrinde seni hasretle bekliyor




Gelen geliyor


Selam vermeden çekip gidiyor


Bir tutam olsun kulağıma yıllardır haber gelmiyor




Nesiller büyüyor


Ekinler hasat ediliyor lakin sen


Mezarın sessiz sizliğinde, kalbimin köşesinde eriyor




Ömür tükeniyor


Yaşamak umut olmaktan çıkıyor


Aşkın toprağı sahibini bekliyor, seni özlemle anıyor




Çaresiz kalıyor


Halsizlik çöküyor, çırpınış bitiyor


Dil kuruyor, kalp tekliyor, diz çekmiyor, el terliyor




Sana gelmeyi


Bir ömrü çileyle örerek nefesleniyor


Halinde rengârenk büyüttüğü çiçeklerle aşk diliyor




Halinde filizlenmeyi


Nefesinde erimeyi, aşkına erişmeyi


Zamana hasrederek güfteleştiriyor, nakşetsin diyor




Hasretin aşkını


Naaşların serencamında demliyor


Ey Hak diyor, yegânesin idrak ediliyor ruhum geliyor








Mustafa CİLASUN