Ne olurdu ki
Bir kezde olsa aynı hislerle yaşasa ve aşkla ansa

Nefes alırken
Hiç unutmasa ve dalgaların sukuneyiyle haykırsa

Şarkıların
Hazan kokan nağmeleriyle hicranını anlatıp ağlasa

Sirtolarını
Çalan o gemilerin güvertesinde hasretine kavuşsa

Emirganın
Güzelliğinde serpilen çiçeklerle umut içinde bulunsa

Şevkle
Ötüp, şakıyan kuşların seslerinde hiç nacar kalmasa

Şevkle uçan
Kelebeklerin kanatlarında ki renklerin kalbinde yaşasa

Çocukların
Umut saçarak nazar eden buseleriyle coşsa ve şakısa

Simitçinin
Son sattığı simidin sürurunu iliklerinde duysa ve anlasa

Kuşların
Yavrusuna götürdüğü rızk sevinciyle anlamlaşarak uçsa

Martıların
Yılmadan arandığı tutkunun şevkiyle arınsa ve aşka konsa

Bestelerin
Mazi derinliğinde ki derinliği ve sazendenin nefesinde anılsa

Hissetmek İstiyorum
Öyle diliyorum, geceleri gün gibi yaşayan bir inşiraha adansa

Hal ehli gibi
Nihayetin merakında demlenen abit gibi sabırla ve arla yıkansa

Aşkın o kuşatan
Harında solmaktan yılmayan bir arif gibi, maşukuna sevdalansa

Gittiğimiz
Yol belli kurban olmak için can kimin derdi diyerek irasinden geçse

Davaların
Hazzıyla şevk bahşeden vecdin aşkı ne güzel terennümüyle anılaşsa

Yalnızca
Onun için can verilir,vakfedilir,candan geçilir diyebilecek hanif olsa

Zaten gelemezdi
Ne isterdim, yalnız sevdiğini söylemesi yeterliydi derken, ahımı duysa

Ömrüm boyunca
Hiç bir an görünmeseydi ,yazdığı mısralar dışında ağlamayı unutsaydı

Birkez olsun
Meramını beyan etseydi
Firakatiyle nefesimi acziliğin hüzün ellerine vermeseydi, nazar etseydi



Mustafa CİLASUN