Bilmem ki nasıl bir firkatteyim
Ruhumu ve kalbimi ihsan eden hakkın, lahzasında ki bir yerdeyim
Nasıl bir girdabın içindeyim, hangi asabiyetin derdindeyim, bir aczi yet içindeyim
Ruhumu esir eden emelin seyrinde miyim, kalbimi niçin bu kadar ihmal etmekteyim

Anlamadan, idrake kavuşmadan
Heyecan ve hevesin serencamında boğulmadan, zan ve gama dalmadan
Akıl nimetini, izanın ülfetini, nefsin hergeleliliğine ve hoyratlığına bulaştırmadan
Lahzanın kadrini, nefesi edebini, halin deruniliğini, aşkın hakikatini meraka sunmadan


Yaşamak adına taklidin içindeyim
Ne derleri dert edinen, utanmayı bilmeyen, serkeşlik içinde geçinenim
Şefkatin ve rahmetin hasredildiği nispette derbederim, bilmem ki ne den bu haldeyim
Yalnızlığa itilen nefes miyim, sessiz ve sakin mekânları niye severim,ben ahenksiz miyim


Suallerin içinden niye çıkamıyorum
Malumat sahibi olmadan mı düşünmeye çalışıyorum, çelişki yaşıyorum
Niçin nazar ettiğim insanları yakine tanımaya çekiniyorum, takiye yi hiç sevmiyorum
Aldatılmak istemiyorum, sadık olmak adına yabancılaşmıyorum, aşkı çok arzuluyorum


Kul olabilmek, o aşk ile nefeslenmek
Hakikatin uğrunda iradeden vazgeçerek hakkın sevdasında köleleşmek
Canı ve cananı, varlığın adına senin olanı, nefesin her katresinde ki ahu zarı vermek
Bir nedamet hissine kapılmadan, zan v kaygı yaşamadan vecdinde solacak kadar gitmek


Her lahzasında esrarını koruyan adına
Kanı ve canı murat eden, evvel emirde ruhu yaratan ve söz alan aşk namına
Ahdin ve hesabın, mizanın ve arafın, mahşerin ve kıyamın, mühlet veren sevda şadına
Feda olmak, dilediği nispette kul olmayı başarmak, ihsan ve ihlâs üzere coşmak adımsa


Bilmem ki neden tereddüt ederim
Bir ömür nefsimi dikkate alarak sürünürüm, itibar ve rahata mı düşkünüm
Varlık adına prangalarda mıyım, ruhumu dikkate almaz bir durumdayım, hüzünlüyüm
Ruhumun hicran ahını aşikâr mı eylerim, sine-i sürurumdan kopan yapraklara üzgünüm


Mustafa CİLASUN