Evet, akıp gitmeliydi zaman
Lamekan olan bir sevdanın firkatine erişene kadar
Temaşa edecektir, tefekküre ram olan kutlu bir an, kalbi yapanla kim alakadar
Ruhhun vecdine susamış lakin nasıl bir hicranla bakar, hani nerde kaldı bak bir ar
Nasıl bir gayenin turabındayız, neden iradesinden vazgeçmeyen bigane insanız yar



Artık nameler yazılmaz oldu
Rodyolar da birköşeye atıldı, olur olmaz ekranlarda şarlatan yüzakı doldu
Nasıl bir seyirlik ki insanlar akılı ve manayı unuttu, peki, şimdi geriye ne kaldı
Yüksünmek için bahaneler sıralandı, fikretmek şöyle dursun, adamlık mı peşişandı



Bir zamanların karesine bakıyordum
Yıllar nasıl geçmiş, o an şöyle durdum neden dirliğimde bir nedamet yaşıyordum
Niye afallıyordum, yoksa habersiz bir yolun yolcusu olarak mı, nefesi salıyordum
Hangi gemiye baksam, sallınan hasreti ruhumun derinliğinde yaşasam ağlıyordum



Sinemdeyine bir hüzün başlamıştı
Hicran ne kadar yakındı, kalbim kimleri yadederek andı, aşk ne müşkül ilhamdı
Akan zaman, hissedilmeyen an, farkı farkettiren ihsan neden hüzzama çok yakındı
Akşamdan sabaha ne kaldı, her anın arefesinde neler saklıydı umutlar niye şafaktı



İçim titriyor, gözlerim yaş döküyor
Neden arzın şahikasında ki nefesler kalbi hissedişleri, yakinen dillendirmiyor
Peki, kim saltanatından vazgeçiyor, neden sıfatları için durmadan kan döküyor
Nasıl bir sevdasnın peşinden sürükleniyor, tetikçilik yapanlar tefrikalar mı ekiyor



Mustafa CİLASUN