Bilsen nasıl bir ümit ile niyetlenmilştim
Kimseye söz etmeden sinemin suskunluğunda yadettim ve şevle beslenmiştim
Kim ne dersin demeden, ne yaptığımı muhakemeden arileştirmeden hasretmiştim
Ne vakit ummanın suhuleti aklıma gelse, olsun gönül bu diyerek aşkı zikretmiştim



Neden leylayı anlamadan nefeslenmiştim
Mecnunu iradeden vazgeçiren vecdi için nasıl peşişan halimle gözyaşı dökmüştüm
Niçin kalbi letafetlerden bu denli uzak bir haldeydim, ihsan ve inayeti görmüştüm
Hangi asadan tutsam, içtiğim badelerin serabıyla avunsam, hicranı göğüslemiştim



Niye bu ahvalin derd-i gamıyla göçüyorum
Her an sinemde bağbuzumunu yaşıyorum, nereye gitsem ve baksam ağlıyorum
Niçin bu gönlümü avutmak için çare bulmuyorum sanki kapıldım ahına gidiyorum
Duymadığın feryatlarıma, sinemi dağlayan sancılarıma bel bağlıyarak yanıyorum



Sus söz etme demiştin, yıllardır sustum
Kalbi yakarışlarımla, mahcubiyet olan firakımla, fecre kadar çığlığımla pustum
Kimseye seslenmeden, nefesimi ayan etmekten çekindim, aşkın o firkatine adandım
Her vakit sual etmekten kaçındım, an ve beklenen zaman için nasibim için ağladım



Neden çok görürsün bu feryadı mı söyle
Yıllara sari gizlediğin o naif ve ülfetli nefesinle gönlüme bir nebze sürur bahşeyle
Farkı fark etirmeyen bu idrakimden, bir tebessüm ederek yadetmekten imtina etme
Kalbin ve ruhun hicran bahşeden ahengini dinle, hasret hüznü var bak bu sinemde



Mustafa CİLASUN