Gün ağarır, umutlar yavaş yavaş sürura uzanır
Geceden kalan ne varsa, kalbi nazar ibretin didarında lal olunca geriye ne kalır
Hak ve hakikat için niyet vaktin lahzasına uzanır, hangi halin içinde aşk yaklaşır
Sevda dağ misali nefes alır insan ancak gönlünü hakka teslim edince şevki kuşanır



Hiç korkma, seni sen yapanı kimdir sorgula
Tesadüf diye inanma, şans kapımı çalar diye avunma, kuvvetin sahibi kim, anla
Pınar niye akar, dağ neden sessizce mananın lahzasında ki ülvi aşkı sürurla yaşar
Nefes hangi vakte koşar, ruhun niye hicran içinde kalbi gerekçelerine ibretle bakar



Neden bir haz ve heyecan seni senden alır
Sakin ve sessiz bir limana yaklaştırır, denizin letafetini idrakine suhuletle anlatır
Mazi sayfalarını o an içinde yaşatır, atin için bahtın rahlesi ki kutsiyeti hatırlatır
Okunan ezanlar neden ağlatır, seherler sinende ihmal aldıklarını ibretle niye akıtır



Domasın mı güneş, açılmasın mı süreç
Yıllar neler söylüyor, ömür kumaşın eskiyor,bilmem ki ne vakit yapılacak güreş
Sinende bir şevkin yoksa, gönlün kurumuş bir sahra nazarıysa hayıflanma kardeş
Bilirmisin aşk ne demektir, neden kalbin hasretret erkidir, vuslat hangi manaya eş



Mavera umuttur, insan için aşk-ı sukuttur
Ne kadar hayrete mucip ülfet varsa, an ve sana anlatan zaman haksa, mevcuttur
Haşyet hangi dert için kuşkudur, gönlünü hasretmeyen cana nasıl aşk muştumudur
Korkma ölümden, yılma ömründen, yaşamak ve yaşatmak için henüz vakit varken



Mustafa CİLASUN