Ne vakit hicranımla başbaşa kalsam
Ne kadar çilem varsa, onun hikmetini anlamak vargücümle için uğraşsam
İşte o vakitler yazlız kalsam, sakinliğin derinliğinde aransam, o an sana birşeyler oluyor
Kendi kabına çekiliyorsun, gözlerinden alev saçılıyor fark ediliyorsun, neden dinlemiyorsun



Bir söz söylemek için uğraşsam nafile
Her nedense bir güven girdabının içine girmişsin sessizce, peki tahkik nerede
Hani konuşmak ve anlaşmak için vardık, her gayemizde sadıktık, şimdi neler oluyor söyle
Artık inandım ki nisalar iktidar olmamalıdır, kalbi açılımlar için ne kadar anlamlıdır böyle



Neden zan ve şüpheler senin zihninde
Kıraat ettiğin kitab-ı celil neler anlatıyor, niçin hakkıyla anlamak istemiyorsun kalbinle
İnsan, öncelikle zafiyet içinde nefeslenen bir nefestir, talim ve terbiye kimler içindir söyle
Gördüğün ve duyduğun her şeye meyletme, öncelikle aklın ve azmin gerekçesi hesap içinde



Dar kalıplar, kahrolası önyargılar kimindir
Bilmemek ve öğrenmek için, halis niyetle, metanetle gayret sarf etmemek ne kadar gariptir
Neden şek ve şüphelerden azade olmak istemiyorsun, bildiğim bildik diyerek sefilleşiyorsun
Neden kalbin ve ruhun senalarını hiç hissetmek istemiyorsun, kör kuyuları taltif ediyorsun



Hala bu minval üzre taktir hakkını kullanırsan
Hukukun ne demek olduğunu ve akiden için şart olduğunu hakkıyla teneffüs etmiyorsan
Evet, sadece acırım, kalbin sahibine adanırım ve ruhumun hicranını yalnızca ona anlatırım
Ne kadar hak ve hukukum varsa, ses çıkartmadan aşkın o hakikatleşen ummanına bırakırım



Mustafa CİLASUN