Bilmem ki nasıl bir cevap vererek, bu suallerin rıhtımında dinleneyim
Kalbimin ve afakımın ruhumda açtığı serancamı hakkıyla inceleyeyim
Aklımın, izanımın irademe kifayet etmediğini acıyla terennüm edeyim
Bir çaresizlik ve muhtaçlığımın hicranıyle, aşkın sahibine iltica edeyim



Mücerret olan hüzün yadıyla, sancıları uyandıran bayramlar geliyor
Müzdelifede, minada ve arafata yollara düşmüş umutlar ne söylüyor
Gözlerim nazar ederken sessizce yaşlar dökülüyor kalbim niye inliyor
Mahşeri serencam, gönlün kapılarını aralayan o heyecan şevk veriyor



Kurban olmak için bekleşen canlar, niyetin sıtkında korku yaşayanlar
Kalbin ve ruhun yegane sahibinde buluşan insanlar, sürurla ağlarlar
Lakin bir hüzün çöküyor içime, iman ettiğim akaidim niye sessizlikte
Bir hicran ile dile gelen aşk ve sevda ne kadar hakikatin teslimiyetinde



Ah şu çocuklar umudumun için bin bir vesileler ikliminde neden çile
Ne hakkıyla bir edep kaldı ne nesiller afadı gönül için aşkla kucaklaştı
Niçin akletmek ve ruhu esareten arileştirmek tuhaflıktı geriye ne kaldı
Keyfilikte zikredilen nefsanilik nekadar bayram için kurban edilen andı



Mağazalar dolup taşıyor ve sokaklar nefes almakta zorlanıyor ne oluyor
Hani mananın vecdine abat olacak nefes, aşkın firkatine ram olacak o ses
Ruhumdan figan eden, kalbimin derinliğinden gelen ve sualleşen bir aşk
Gönül kapımı neden açmıyor, yüreğime inşirahı sunmuyor ve hıçkırıyor



Mustafa CİLASUN