Bir korku var içimde, haşyet ve gamın görünmeyen o çehresinde
Her ne kadar esararını hiç bilmesemde, elan umut var bu sinemde
Şevkin hasreti, aşkın firkati, niyazın vecdi var hüzünlü nefesimde
Bukadar sessizliğin vicdanında ruhumun feryadını söylemesem de




Hazan vakti mi kalbimin inşiraha umut bağlayan ve ağlayan hali
Neden seccademin bu suskunluğu nefsime ibret olmuyor valllahi
Ölüm ne söylüyor, ezan neye davet ediyor zafiyet içimdedir hani
Gün biter, mühlet kefalet ister, son nefes için ağlamak, ne timsali




Kalktım bir müddetliğine yatağımdan, lakin bir mecal yok sanki
Adeta hastayım, nefes nefese koşan bir at misali yastayım, ey ati
Hikayeler hucum ediyor afakıma, bir el uzatan kalmadı saklı hali
Babam seccadede gitti, annem yanına defnedildi bir ses yok sanki




Ey umutlarım, sessiz çığlıklarım, boran kokan ağıtlarım aşk hani
Nefesime şahit olan ve vicdanımda duyulan bir sevda vardı sanki
Ey aidiyetim sessizdir cehdim, ihsan için gayret yok bu an ki gibi
Derdin gamı, çilenin açtığı feyzli kapı hani, bir yudum su ver saki




Ne vakit açılacaktır gönül kapım, kalbim çok kuru akmıyor yaşım
İhsan ve inşirahtan uzaklaşan her anım ve nedamet içinde ki ahım
Bilmem ki nasıl yalvarayım, hangi teslimiyetle el açayım utanırım
Ne nar korkusu, ne umudun yılgın bırakan sorgusu kime anlatırım



Mustafa CİLASUN