Gönül bilmem ki ne arar
Samimi birşekilde sadakate umutla bakar
Heveslere ne kadar kar yağsada, zemheri kuşatıp yüreğini dağlasa ne çıkar
Umut niye var, sabır kalbin dirliğinde şayet nasipse en ülfetli bir bahar


Ey gönlümü sükut ettiren yar
Ruhumun pervazlarında sancı niye ar,durmadan yakar, söyle içim niye sızlar
Karşımda duruyor yüce dağlar, esrarın lahzasında ruhum aşkınla yürek dağlar
Gözlerim sessizce akar, bu nar hali fakirliğime ibretiyle süruru nazar


Dertli çobanı düşünüytorum
Bomboş hanların mazisinde yol alıyorum, yüreği yanıkları hüzünle buluyorum
Her sütunda silinmeyen melalleri okuyorum, ah niyebir hoş oluyorum
Kalan nefesimle, takatsiz dizlerimle, fersiz gözlerimle hala bir yol alıyorum


Şadırvanın mahzun çehresini okuyorum
El açmış, derin kuyuların sükutuna bel bağlamış nisaları görüyorum
Çocuklar aç susuz, ayakları papuçsuz, gözlerini şaşkın bir eda ile süzüyorum
Sinelerinde bazen masumluğu, bazen arsızlığı ve bazende yalnızlığı buluyorum


Ki o kadın,nihayetinde muhtaçtır sanırım
Camilerin önünde, cemaatın bıtkın gözlerinde, bir sessizlik hüküm sürünce sorarım
Sosyallik adına, devletin hak ve özgürlük bağlamında ne ararım, sessizce bakarım
O nisa kimliğinin dramını vicdanlara sorarım, sekülerliği şimdi ne yaparım


O masum çocuğun umutlarını sorarım
Çaresizliğin her dramını nasıl anlarım, evladü iyalimin yüzüne nasıl bakarım
Şayet varsa bir aymazlık, neslin edebinde var olan noksanlık kime sorarım
Milletsek eğer, hangi ulvi bir değer, bananeyi içine sindirirmiş meğer korkarım



Mustafa CİLASUN