Hani neydi desturumuz ve rumuzumuz unuttuk mu yoksa
İnsan hangi fıtrat üzre yaratılmıştır, nefs olduktan sonra
Hak ve hakikat gale alınmayacak olsa, hesap var sonunda
Fazilet ve erdem hangi diyarın ihatasında kalıyor sorgula


İzzet ve şeref, ecrin, vecdin,ihsanın ve takvanındır unutma
Nefes almak, yaşamak, hayatın kendisi sanılınca aldanma
Ölüm, ömrün banisi kalbin ve hasseten ruhun adresidir anla
Bir an bile olsa, nefsin sarhoşluğu söz konusu olunca kanma


Bir kadeh mey sarhoş etmez, bir içimlik esrar kesmez deme
Biraz avarelik varsa, içinde saklanan zan her ne olursa yeme
Akıl sırdır,yalnız insan için vardır ve hikmeti kulluktur geçme
Kalbine yabancıysan, sevgiyi arıyorsan, aşkını kimseye verme


Dil söyler, lakin kalp tastik etmiyorsa unutma ki nifak eker
Her kim ne yapıyorsa, sadece kendi ektiğini biçer, iktifa eder
Bu manada dile gelen keder, çile bir sır değil, hali aşikar eğler
Her nefis kendi eştiği çukurun derinliğini nefesin anına böler


Aşk, hilmin ve zikrin dile gelen senasından bir payeyi anberdir
Bu hakikatin vecdine aşina olmayan bir nefes aklı kadar bilir
Akıl aşka yaban, kalp umut ve şevkten noksandır diye söz edilir
Gerekçeleri ne kadar bilinir, nasip her eşikte niyazı gayret iledir


Ruh, nefesin öznesidir, ruhsuz olan herşey aşksız ve şeklidir
Ana sütü ne kadar ak ve temizdir, şefkati ise nasıl tarif edilir
Mert cihanı alem için şereftir, ihsan nisanın kalbinde ülfettir
Her eşikte nefes vesilelerin sahnesinde esirdir, niyetiyle edeptir



Mustafa CİLASUN