Sen sadece uzaklardan nazar ediyorsun
Kalbimin hicranına kayıtsızca bakıyorsun
Anlamadan aşkın serencamına dalıyorsun
Hissetmeden kelimeyi mısralaştırıyorsun…


Sen bilimisin yanmayı kavrulmayan sancıyı
Ruhun insicamında kayıtsız olan prangaları
Aşk sayfalarında bekâreti okunan sayfaları
Kalbi lekelerden azade olan sevda salkımını…


Aşk vuslattır kan içinde neticelenen ramdır
Ömür içinde vuzuhunu bulan sanatın şartıdır
Teslimiyet için kulluk kimliğine elzem olandır
Zamandır can içinde hakikati anlatan sevdadır…


Sevmek nedensizlikte sürüklenmek değildir
Adamlık dirliğinde ak olan vefanın sayfasıdır
Sevda için bilincin şartı mutlaktır aranmalıdır
Ruh ikliminde kalbin serencamı sorgulanmalıdır…


Aşk cinsiyetlerin fevkinde anlamlaşan hilkattir
Tenden arî olan zevkin darlığında boğulmayandır
Serabın umudunda filizlenen en kutsi sadakattir
Hal iklimine akmaktır hilmi kuşanarak coşmaktır…


Çiçeğin renginde kuşun ahenginde naif ülfettir
Nezaket içinde demlenen zarafetin himmetidir
Vermek için hedeftir vefanın asliyetinde aranır
İnsan için arzda ahiri serinliğini yaşmanın adıdır…


Ölümle iç içe devranı anlatan o zamanın felahıdır
Verilen söz kemaliyetinde anlamlaşan vuzuh attır
Sanat kıvamında hesabı olan ruhun hicran odağıdır
Zilletin nefretin ve külfetin baki kalacak devasıdır…



Mustafa CİLASUN