Artık ne sabır var, ne mecalden kaldı bir hal
Hazan her bir yanımı kuşattı, nerdesin hala niye habersizsin yar
Umutlarıma sessizce karlar yağar, yüreğimi yakar
Nefesim olsa ne yazar, sinem sancılar içinde ıstırapla yaşar ve ağlar



Yıllar alıp götürdü hevesimi, şevkimi, ümitlerimi
Beklemek kar etmedi, sükût ettirdi bu bitap melalimi, yalnız kalbimi
Ne teselli şerhetti, sürur zerketti, ne sabır har eğledi kanaate yetti
Yüreğime güz sökün etti, gözlerimin yaşı vefa için şikâyet etti



Vurmayın yüreğime, suskun melali ahvalime
Aldırmayın çaresizliğime, alay etmeyin kimsesiz kalbimin sezgisiyle
Hamiyete boş vermişliğime, aşk içim elemle hemhal olduğum kaderimle
Ne dumanım kaldı, ne korum, hüzün bir başka seslendi boşlukta kalan gözlerime



Ey sevgili artık neyleyim, sessizce çekileyim
Bahtım için sabırda ikamet ederek, kalbin için selametler dileyim
Bu yorgun yüreğime nazarın dokunmadan göçüp gideyim
Umutla filizleneyim, sürurla vuslatı terennüm edeyim, kısmet değilmiş neyleyim



Bir zamanlar ışıktın, pervaneydin halin dilinde
Esini şad eden nefesin azizliğinde, hülyaların açılmış haz mümbitliğinde
Her nefesin eşiğinde, titreyen kalbin ümide abat olan filizlerinde
Renklerin asudeliğinde, şevkin heyecan bahşeden iksirinde



Tutkumuydu alıp götüren, şimdi hicrana sevk eden
Nasıl bir yakarıştı, suskun duvarlardan öteye geçmeyen, gözyaşı döktüren
Yalnızlığın busesinde hüzünle nefesi bitiren, mecali yok eden
Hıçkırıklar içinde inleten, gönül lehçesini şerh edemeden öteye göçüren elem


Mustafa CİLASUN