O can ki, idrakin sadrıyla aklanan
Kalbin sesiyle farklaşan ve aklın ihsanıyla anlamlaşan
Nefesin ferinde, izanın kadrinde, muhabbetin fevkinde aşka uzanan
Tevdi edilen her ne varsa, onun nezaretinde yaşayan ve bahşedeni hakkıyla anan


Ram olduğu aşkı onunla müsavi kılan
Nazarın her perdesinde feraseti kuşanan ve çileye akan
Derdin her katresinde, kalbin inşirah rahlesinde muhakemeyle yanan
Ak olan her ne varsa, umut her fırsatta anlamlaşan muratsa, farkı yaşamak aşksa


Heba edilen ne varsa, izanım korkuda
Feleğin serdettiği, bahtın derlediği, hesabın aşikârlığı arsa
Yaşamanın onuru, halk edene kul olmakla anlamlıysa, ağlamak başka
Ne dağların yükü ve ne de çağlayanın sökün eden çığlığı, âdem için kardır, aşktır


Veli, libasın kadrinde ve esaside tavsa
İrfana ulaşmak için aşk, ruhu kuşatan en latif bir sanatsa
Ezelden ebede teşmil olan umut, aşk için en bariz komutsa, hiç korkma
Dile gelen ne varsa, düşünmek zira en erdemli farksa, akıl hesap için bir muştuysa


Nazar ettiğin naaştan sakın uzaklaşma
Ten adına ne varsa, heves iştiyak için yudumlanınca anla
Salaca dan tutan nefesin hicranına kanma, anlık haşyetlerde duraksama
Şayet hain için mizan en erdemli bir farksa, aşkın kuşatan hicranından uzaklaşma


Acili yet kesp ediyor, kalp niye titriyor
Öyle bir an ki kan şekeri düşerek takati bitirip götürüyor
Hekim kayıtsız nazar ediyor, olağan bir iş olarak kalbin sesini anlamıyor
Yürek burkuluyor, dil susuyor, gözler puslanıyor, için kan ağlasa da, an tükeniyor


Bilinç kaybolup, ten soğuyunca ağlama
Yeisin her katresinde kaybolarak buharlaşma, anı sorgula
Sahibin kim, yol elbet bir seçim, irade senin tercihin, zevk kültürün, demin
Ölüm her an yanında, vuslatı koklamak şayet halin için bir farksa, aşktan korkma


Mustafa CİLASUN