En kötü ahlak, kanaatinde inatçılık etmek, birinin düzeltmesine asla
rıza göstermemek. En güzel ahlak da, yanlışta ısrarcı olmamak, birinin
düzeltmesinden memnun olmak. Bu ahlak, daha ziyade Halife Hazreti
Ömer'in ahlakıdır.

O, kendi düşüncesinde asla ısrarcı olmaz, birileri gelir de ona
kanaatinin yanlışlığını ifade ederse asla diretmez, hemen doğruyu
kabul ederek kendi düşüncesini terk ederdi. Bundan dolayı ona vakkaf
denmiştir.

Vakkaf; bir arabanın hızla giderken önüne bir engel çıkmasıyla frene
basılıp da aniden zınk diye durdurulmasıdır. Hazreti Ömer de bir şeyi
kabul etmiş, hızla uygulamaya giderken biri önüne çıkar da onun
yanlışlığını söylerse aniden durur, doğru bulursa kabul etmekte asla
tereddüt göstermez sonra da şöyle derdi:

- Allah razı olsun senden, beni bir yanlıştan kurtardın. Yoksa ben
sadece yanlış kanaatte kalmayacak, yanlışı uygulayacaktım da. Bu
konuda oldukça ibretli olaylar anlatırlar. Birini geceleri Medine'de
birlikte gezdikleri Abdurrahman bin Avf Hazretleri nakleder.
Bir gece Medine sokaklarında gezerken bir evin içinden karışık
seslerin geldiğini duyarlar. Biraz yaklaşınca sorar Halife:

- Ey Abdurrahman, bu evin kime ait olduğunu biliyor musun?

Abdurrahman bin Avf, "Bilmiyorum" der. Şöyle açıklama yapar:

- Burası Rebi'a bin Ümeyye'nin evidir. İçindekiler de sarhoşlar,
içmişler bağırıp çağırıyorlar. Ne dersin, bunlara ne türlü bir ceza
uygulayalım? Gecenin bu saatinde bu haldeler...

Abdurrahman bir Avf der ki:

- Bana kalırsa ceza uygulanacaklar onlar değil, biziz!

İrkilir Halife.

- Neden? diye sorar. Şöyle izah eder büyük sahabi:

- Allahü Azimüşşan 'İnsanların gizli ayıplarını araştırmayınız.'
buyuruyor. Biz ise gecenin bu saatinde evinin içindeki ayıplarını
araştırıp meydana çıkarmakla meşgulüz. Aslında cezalık işi biz
yapıyoruz demektir!

Bunun üzerine düşünmeye başlayan Halife, elini Abdurrahman bin Avf'ın
eline uzatarak der ki:

- Tut şu elimden de bir an evvel buradan uzaklaşalım; yoksa biz onlara
değil, onlar bize cevaz isteyebilirler.

Oradan hızla uzaklaşırken de söylenmekten kendini alamaz:
- Allah insanları doğru düşünen dostlardan mahrum etmesin. Kimseyi de
kendi kanaatinde ısrarcı eylemesin. Kendi kanaatini dostlarına kontrol
ettirmek, daha doğrusunu duyunca da hemen kabul etmek ne güzeldir!