Sahabelerden biri bir gece uykusunda rüyaya dalar.Rüyada evinin yakınlarındaki bir mezarlıkta,ölülerin kabirlerinden çıktıklarını ve kendilerine atılan bir şeyi tutmaya çalıştıklarını,bir kişinin ise önünde büyük bir tepsi üzerinde ise çeşit çeşit yemekler olduğunu görür ve çok şaşırır,o kişinin yanına yaklaşarak;
Bu gördüğüm nedir,ne tutmaya çalışıyorlar,neden sende diğerleri gibi değilsin önünde kocaman tepsi var der.
Bizler kabir ehliyiz,kabir arkadaşlarımın tutmaya çalıştığı şey bizlere yoldan geçerken dua edenlerin duasıdır.Bizlere dua okuyanların duası aramızda paylaşılır.Benim adıma evladım kuran okuyor o nedenle benim önümde tepsi ve tepside çeşit çeşit yiyecekler var benim o dualardan tutmama gerek yok der.
Sabah olmuş,sahabe uyanmıştı,rüyasındaki mezarlığa gidip,önünde tepsi olan mezarlığın sahibinin kim olduğunu öğrenip onun evini bulur.Rüyasında gördüğü adam kısa bir süre önce vefat etmiş ve onun adına Kuran okuyan Hafız bir oğlu olduğunu öğrenir.Aradan fazla zaman geçmeden yine bir gece rüyasında aynı mezarlığı görür.Bu sefer önünde tepsi olan kabir ehlinin önünde tepsi yok oda diğerleri gibi dua tutmaya çalışıyordur,yanına yaklaşıp neden böyle olduğunu sorar.oda cevaben; oğlum vefat etti artık benim adıma kuran okuyan yok der.
Sabah uyandığında o adamın oğlunun vefat ettiğini öğrenir.

Kaynak:Nihat Hatipoğlu’ndan alıntıdır.

"Bir kimse mezarlıktan gecerken 11 ihlas okur ve oradakilerin ruhuna bağışlarsa kendisine oradaki ölüler adedince sevap verilir"(hadis-i şerif) Kabir ziyareti ihmal edilmemelidir.Çok büyük sevabı vardır.Bu konuda Efendimiz (sav)şöyle buyuruyor.”Her müminin kabrini ziyaret edin.Kabir ziyaretinde bir saat geçirmek kabul olunmuş bir hac ve umre sevabına denktir.Her kim kabirde Fatiha,Ayetel Kürsi,Tekasür,İhlas sürelerini ve daha başka ayet ve süreleri okurda ölmüşlerin ruhuna bağışlarsa, Adem a.s dan günümüze kadar bütün ölmüşlerin sayısınca Allah o kimseye derece ihsan buyurur.Süre ve ayetlerden hasıl olna sevapların tamamıda bütün ölmüşlerin ruhuna ulaşır.”