Reklam Yazarı Şair Hasan Sancak:
Bilirkişileri Şikayetçiler Derneği Kurulacak!..

Alaçamlı Halk Şairi,Reklam Yazarı, Eğitimci, Gazeteci Hasan Sancak,(56) skandal rapor yazmayı alışkanlık haline getiren sözde bilirkişilere karşı mücadele vermek,onların yaptıkları taraflı raporları kamuoyuna duyurmak için BİLİRKİŞİLERİ ŞİKAYETÇİLER DERNEĞİ kurulacağını söyledi.

Konu ile ilgili görüşlerini dile getiren Sancak: ’Dünyadaki ilk ve tek BİLİRKİŞİLERİ ŞİKAYETÇİLER DERNEĞİ Türkiye’de kurulacaktır.Bu dernekte görev alacak yöneticiler, her alanda uzman kişilerden seçileceklerdir. Dernek üyeleri siyasi parti ayırımı yapmayacaklardır. Bilirkişi etik kurallarının gerçekleşmesi için her türlü alanlarda forumlar,konferanslar,sempozyumlar… Yapacaklardır. Bilirkişi kanununun yeniden düzenlenmesi,yazılması için kurulacak dernek,büyük sorumluluklar yürütecektir.Vatandaşların haklı davalarına destek vererek,hak kayıplarının önüne geçeceklerdir. Bu haberimi okuyan,güç birliği yapmanın gerekliliğine inanan herkese çağrıda bulunuyorum. Haksızlığa uğradığınızı söylüyorsanız,kurulacak olan derneğe üye olunuz.Sessiz kaldığımız sürece ezilmeye mahkum oluruz. Sözde bilirkişiler tarafından mağdur edilen binlerce vatandaşımız bulunmaktadır. Kurulacak bu dernek sayesinde seslerini kamuoyuna duyurma imkanına kavuşmuş olacaklardır. Ne yazık ki Türkiye’de bilirkişi adı altında görev yapanların bir kısmı haklıdan değil,güçlüden yana rapor hazırlamaktadırlar. En önemli davalar, üç kişinin yazdığı raporla sonuca bağlanması,hak kayıplarına sebep olmaktadır.Ülkemizde bilirkişi meselesi kangrene dönüşmüştür. Düzmece rapor hazırlayan sözde bilirkişiler,vatandaşların üzerine karabasan gibi çökmekte,acıların en kötüsünü yaşatmaktadırlar. Buna bir an önce kesin bir çözüm bulunmalıdır.Herkes bilirkişi olmamalıdır.Bilirkişi görevine seçilecek kişilerde birinci planda mesleki karıyer,yeterlilik, hür, bağımsız,erdemli ve onurlu olmak aranmalıdır.Bilirkişi yasası, yeniden düzenlenmelidir. Taraflı rapor yazan bilirkişiler, maddi ve manevi en ağır para ve hapis cezasına çarptırılalarak, bilirkişilik mesleği sona erdirilmelidir. Bilirkişiler, sorulan sorulara cevap vermelidirler. En uzman kişilerden oluşmalı ve seçimle iş başına gelmeleri gerekir.Noter gibi özelliğe kavuşmalıdır. Her şeyden önce her alanda yetişecek bilirkişilerin bir okulu olmalıdır.Yanlış ve taraflı karar verdiklerinde hayatları karartılmalıdır. Bunların da hesap vereceği bir üst kurul bulunmalıdır.Bilirkişiler, kimsenin tesirinde kalmadan görev yapmalıdırlar. Parave Dolar ile susturulmamalıdırlar. (İzmir Yeminli Adli Bilirkişiler Derneği Onursal Başkanı İzzet Şahin,sözde bilirkişilerin kimler olduğunu anlatmıştır.Yaptığı açıklamalarda şöyle demektedir. Sayın yargıcım, sayın savcım bana bir emrin var mı diyenler, davaların taraflarını mağdur edenler vardır. Bilirkişilerin etiğe aykırı çalıştıklarını, bugün gelinen noktada, bazı Afrika ülkelerinin bile gerisindedir. Bilirkişiliğin etiğini düzenleyen hukuki mevzuat da yoktor. Bazılarının, avukatların ‘taşeronları’ gibi davranarak, davanın taraflarını mağdur edebilecek, hak kayıplarına sebep olabilecek şekilde hareket etmektedirler.Her yıl bine yakın yeminli adli bilirkişinin yemin ederek hizmete talip olmasına rağmen, yıl içinde hiç dosya verilmediğine ya da yılda birkaç dosya verildiğine tanık olunmaktadır.Bazılarına ise, yüzlerce dosya verildiğinin bilindiğini, bu uygulamanın çok üzücü olduğunu dile getirdi. Bilirkişilik işinin ‘ırgat pazarında’ iş bekleyen ‘amelilik’ olmadığını sık sık vurguladık. Onurlu bir bilirkişi adliye koridorlarında oturarak kendisinin çağırılmasını değil, iş yerindeyken çağırılmasını bekler) söylemiştir.Benim davamda görevlendirilen kişileri bilirkişi olarak görmüyorum.Yazdıkları dokuz sayfalık raporda sadece bir soruma cevap veremeyenlerin gerçek anlamda bilirkişi olmaları mümkün değildir. ’TARAFLARA AİT SENARYOLAR, MUKAYESE EDİLECEK OLURSA’ yazmaktadırlar.İki rüya senaryosunu karşılıklı olarak mukayese yaptıklarını rapor etmektedirler. Bilirkişiler, benim aleyhime karar verirlerken, karşılıklı olarak, Noter Onaylı ‘Rüya’nın ilk baştan yazılı metnini cümle cümle, Coca Cola Rüya Reklam Filminin görüntüsünü mü seyrederek, yoksa renkli resim karelerine bakarak mı aleyhime karar vermişlerdir? Bilirkişiler, bu sorunun cevabını verebilirler mi? Veremezler! Çünkü bilirkişiler, Coca Cola avukatları mahkemeye filmin görüntüsü ile ilgili olarak dolu diye boş CD verince, Coca Cola Rüya Reklam Filminin görüntüsünü seyretmemişlerdir.O zaman benim aleyhime karar vermek, ‘ASLA VE ASLA’ mümkün değildir. Filmin görüntüsünü seyretmeyen sözde bilirkişiler,Coca Cola Rüya Reklam Filminin renkli resim kareleri ile Noter Onaylı ‘Rüya’ yazılı metninin karşılaştırmasını yapmışlar mıdır? Bunu da yapmamışlardır. Üstelik hiçbir bilirkişinin yapmayacağı bir karara imza atmışlardır. Coca Cola Rüya Reklam Filminin renkli resim karelerinin, Coca Cola avukatlarının noktasına virgülüne kadar mükayesesi olduğunu teyit etmişlerdir. Filmin görüntüsü boş çıkmışsa,renkli resim kareleri de avukatlara ait bir mukayese ise,bilirkişiler, Noter Onaylı ‘Rüya’nın yazılı metnini ne ile karşılaştırarak, benim aleyhime karar vermişlerdir? Ortada üçüncü olarak ne bir filmin görüntüsü ne de renkli resim kareleri vardır!Bilirkişiler, iki rüya senaryosunun mukayesesini tapmadıkları halde, yapmışlar gibi rapor hazırlamışlardır.İki rüya senaryosunu karşılıklı olarak çakma,düzmece,sözde yapılan bir mukayesesi vardır. Bilirkişiler, renkli resim karelerinde anlatılanların kendilerinin değil,Coca Cola avukatlarının mukayesesi olduğunu onaylamışlardır. ‘BENİM ALEYHİME KARAR VEREN BİLİRKİŞİLER, TEYİT ETTİKLERİ COCA COLA AVUKATLARINA AİT OLAN RENKLİ RESİM KARELERİNE GÖRE ALEYHİME KARAR VERMİŞLERDİR.YAZDIK DEDİKLERİ BİLİRKİŞİ RAPORU,KABUL ETTİKLERİ COCA COLA AVUKATLARININ MUKAYESESİNE GÖRE YAPILMIŞTIR.ÇÜNKÜ ORTADA COCA COLA RÜYA REKLAM FİLMİ’NİN RENKLİ RESİMLİ KARELERİNDEN BAŞKA BİR MATERYAL YOKTUR.O ZAMAN BU RAPOR BİLİRKİŞİLERE DEĞİL, COCA COLA AVUKATLARINA AİT OLMUŞ OLUR.’Bilirkişiler,yazdık dedikleri bu skandallarla dolu raporu, Coca Cola avukatları ile birlikte hazırlamışlardır. Yazdıklarını iddia ettikleri rapor,Coca Cola’yı aklamak üzerine kurulmuştur.Yazdık diyerek iddia ettikleri rapor, şimdiye kadar dünyada sözde bilirkişiler tarafından yazılan skandallarla dolu kapkara bir rapordur.Bu dava nereye kadar gidecekse,oraya kadar gidecektir. Bu şekilde skandal rapor hazırlamayı alışkanlık haline getiren sözde bilirkişilerin yazdıklarını, kimler olduklarını kamuoyuna duyurmak için derneğimiz kurulacaktır.Haber yapmaktan korkan ulusal basın, emekli bir öğretmenin verdiği onurlu mücadelesini reklam alamam diye yapmasa da onurlu gazetecilerin ve habercilerin olduğuna inanıyorum.Bu haberime köşelerinde ve sayfalarında yer vermelerini rica ediyorum.Bu konuda benim de söyleyecek sözüm var diyen herkesin görüş bildirmesini istiyorum. Kurulacak olan bu dernekte bana verilen her görevi seve seve yaparım’dedi.



HASAN SANCAK
ALAÇAMLI HALK ŞAİRİ
REKLÂM YAZARI
(EĞİTİMCİ-GAZETECİ)