Ey kardeşim, dünya seni değiştiremedi

Ey kardeşim, dünya seni değiştiremedi Hz. Ebû Ubeyde bin Cerrah, faziletlerin timsali bir zâttı. Allahü teâlânın emirlerinden dışarı çıkmazdı. Hz. Peygamberimize muhabbeti pek ziyade idi. Peygamber efendimizden aldığı bir emri ...


Ağaç Şeklinde Aç1Beğeni
  • 1 gönderen altun

  1. Alt 09-25-2009, 08:58 #1
    {{şura}} Mesajlar: 697
    Ey kardeşim, dünya seni değiştiremedi

    Hz. Ebû Ubeyde bin Cerrah, faziletlerin timsali bir zâttı. Allahü teâlânın emirlerinden dışarı çıkmazdı. Hz. Peygamberimize muhabbeti pek ziyade idi. Peygamber efendimizden aldığı bir emri yerine getirmek için, canını fedâdan çekinmezdi. Zühd ve takvâ sahibi ve pek merhametli idi. Askerlerine ve halkına çok şefkatli bir baba idi.
    Hz. Ömer, Şam’a gittiği zaman, Onu karşılayanlara “Kardeşim Ebû Ubeyde nerede?” diye sordu. “Geliyor efendim” diyerek gelmekte olan Hz. Ebû Ubeyde’yi gösterdiler.
    Sağlığında, Cennet ile müjdelenen iki sevgili, selâmlaştılar. Hz. Ömer, Ona: “Haydi senin evine gidelim” deyince Hz. Ebû Ubeyde Ona: “Buyurunuz yâ Emir-el-Mü’minin” diyerek evine götürmüştü.
    Hz. Ömer, Ebû Ubeyde’nin evinde bir şey görememiş, Ona “Nerede senin eşyan? Burada bir keçe, bir kırba gibi şeylerden başka bir şey yok. Sen Emirsin, senin burada yiyecek bir şeyin yok mu?” dediğinde, Hz. Ebû Ubeyde Ona bir zenbil getirerek birkaç lokma çıkardığında Hz. Ömer ağlamıştı.
    Sonra da “Ey kardeşim Ebû Ubeyde, dünya herkesi değiştirdi, yalnız seni değiştiremedi” buyurmuştu.
    Bir defa Hz. Ömer, Hz. Ebû Ubeyde’nin şahsına dört bin dirhem göndermiş, bu parayı Ona götürecek elçiye “Dikkat et, bakalım, bu parayı ne yapacak?” diye tenbih etmişti. Hz. Ebû Ubeyde bu parayı aldıktan sonra onu hemen askerleri arasında taksim etmişti. Elçi, geri dönünce hâdiseyi anlatmış. Hz. Ömer de “Hamd olsun ki müslümanlar arasında böyle insanlar var.” demişti.
    Resûlullah efendimiz Ebû Ubeydeyi Cizye mallarını toplaması için Bahryen’e göndermişti. Eshabı kiram Medine dönüşünde bir sabah namazı vakti kendisini karşılamaya çıktılar.
    Resûlullah efendimiz eshâbını bu halde görünce, gülümseyerek onlara: “Öyle sanıyorum ki siz, Ebû Ubeyde’nin hayli dünyalıkla geldiğini duydunuz, Onu sevinçle karşılıyorsunuz!) buyurdu. Onlar da: “Evet yâ Resûlallah” diye tasdik ettiler.
    Bunun üzerine Resûlullah efendimiz “Şâd olunuz ve sizi sevindirecek nimetleri bundan böyle her zaman umunuz! Vallahi bundan sonra sizin, fakir olacağınızdan korkmam. Fakat sizin için korktuğum bir şey varsa o da sizden önce gelip geçen ümmetlerin önüne dünya nimetlerinin yayıldığı gibi sizin önünüze de yayılarak onların birbirlerine haset ettikleri ve nefsaniyet güttükleri gibi sizin de birbirlerinize düşmeniz ve onların helâk oldukları gibi sizinde mahvolup gitmenizdir." buyurdu.
    Zühd ve zahid
    İsteksizlik, rağbetsizlik, aza kanaat. Terim olarak, dünyaya ve maddî menfaate değer vermemek, çıkarcı, menfaatperest ve bencil olmamak, kalpte dünya ve çıkar kaygısı taşımamak, kanaatkâr olmak demektir. "Elde olan dünyalığa sevinmemek ve elden çıkana üzülmemek, elde bulunmayan şeyin gönülde de bulunmamasıdır" şeklinde de tarif edilir.

    Zühd sahibi olanlara; zahid denilir. Zühd, dünyayı tamamen terk edip çalışmayı bırakmak, dünya nimetlerine sırt çevirip, kuru ekmek yiyerek aba giymek değil, lezzet verici şeyleri azaltmak, onlara dalmamaktır. Başka bir ifadeyle: Ahireti unutup, dünyaya esir olmamaktır.[1]
    Zühdün Kısımları:

    Zühd üç kısma ayrılır:
    1- Haramları terketmek: Zühdün, bu türünün bütün müslümanlarda bulunması gerekir. Herkes için farzdır.
    2- Helâllardan, gerekli olmayanları terketmek: Bu kullukta ileri derecelere ulaşanlarda bulunur.
    3- Allah'la meşgul olmayı engelleyen her şeyi terketmek: Bu da, "ârif ' denilen Allah'ı tam bilip ona itaat eden kullara ait olan zühddür.[3]
    __________________

  2. Alt 09-25-2009, 13:40 #2
    altun Mesajlar: 885
    allah bizide zühd sahibi etsin
    paylaşım için teşekkürler

    {{?ura}} bunu beğendi.
  3. Alt 09-25-2009, 18:34 #3
    {{şura}} Mesajlar: 697
    ben tşk ederim zaman ayırıp okuduğun için...

    kalbine hüzün değmesin....

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.