hz.ömer efendimize iranlı sapıkların yaptığı ihanet

Bu mezarda bulunan şahıs, Ömer ibn Hattab’ı şehit eden Mecusi katil Ebu Lulu’dur. Mezar iran tarafından süslenmiş, korunma altına alınmıştır. Bu mezarın duvarında ALLAH Ebu Bekir’e, Ömer’e, Osman’a lanet etsin ...


Ağaç Şeklinde Aç2Beğeni
  • 2 gönderen Henna

  1. Alt 04-22-2009, 11:56 #1
    Ziyaretci
    abı-hayat Mesajlar: n/a
    Bu mezarda bulunan şahıs, Ömer ibn Hattab’ı şehit eden Mecusi katil Ebu Lulu’dur.

    hz.ömer efendimize iranlı sapıkların yaptığı ihanet
    Mezar iran tarafından süslenmiş, korunma altına alınmıştır. Bu mezarın duvarında ALLAH Ebu Bekir’e, Ömer’e, Osman’a lanet etsin yazılıdır, ayrıca bu 3 büyük sahabiye şeytan, put, tağut denilmektedir.
    Katar’ın başkenti Duha’da düzenlenen Mezhepler arası yakınlaşma komitesinin ! bilimsel toplantısında iranın bu şeytanca tavrından dönmesi gerektiği, o mezarı yıkması lazım olduğu söylendiğinde iran “ bu yetkimiz dahilinde değildir “ demiş, burayı meşrulaştırmış, ALLAH’ın ve müslümanların huzurunda İsrail’in, ABD’nin yapmadığını yapmıştır.
    Şimdi Sünni ve şii kardeşliğini öne çıkaranlara bu resimleri göstersek nasıl cevap verirler ?
    Onlar, ashaba şeytan derken bizden münafıkça sevgi mi bekliyorlar, hayır biz dürüst ve cesurca diyoruz ki sizin küfrünüzden beriyiz…….ALLAH bizim Nasırımız inşALLAH, ALLAHım bizi bu ALLAH ve ashab düşmanlarının şirk ve küfründen beri kıl……..Amin……………..


    EHL-İ SÜNNET İMAMLARININ ASHAB HAKKINDAKİ
    GÖRÜŞLERİ VE RAFİZİLER

    Ubeydullah Arslan
    Rasulullah buyuruyor ki, ben cennette iken bir köşk gördüm. Bu köşk kimindir diye sordum Ömer’indir (r.a.) denildi.” (Buhari-Müslim)
    EBU HANİFE’NİN GÖRÜŞÜ :
    1-ALLAH Resulü’nün ashabını ancak hayırla yad ederiz (överiz.) ( el-Fıkhu’l Ekber-sf/304)
    Açıklama : İmam Ebu Hanife bu cümlesiyle, ashaba duyduğu sevgiyi beyan eder. O adeta şöyle demektedir, Onları hayırla yad ederiz, karalamayız, kötülemeyiz, küçümsemeyiz, hakir görmekten uzak dururuz, onlara sövmeyiz, onların ayıplarını aramayız, kusurlarını-hatalarını öne sürerek onları küçültmeyiz. Bizim imamlarımız ashaba böyle güzel cümlelerle bakar ve onları çokça severlerdi.

    2-ALLAH Resulü’nün ashabından olan hiç kimseden yüz çevirmez, hiçbirisini diğerine karşı tutup taassupta bulunmayız. ( el-Fıkhu’l Esbat sf/40)

    3-Onlardan ALLAH Rasülü ile bir saat beraber bulunan bir kimsenin derecesi bizlerden herhangi birinin ömür boyu yapmış olduğu amelden hayırlıdır. ( Menakibu Ebi Hanife sf/76)

    4-ALLAH Resulü’nden sonra bu ümmetin en hayırlılarının Ebi Bekir, Ömer, Osman ve Ali olduğuna şehadet ederiz. ( Vasiyet Şerhi sf/14)

    5-ALLAH Resulünden sonra insanların en faziletlilerinin Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali bin Ebi Talib olduğuna inanırız. Onların dışındakilerin ise şu bundan hayırlıdır demeksizin hepsini güzellikle anarız. ( en-Nur el-Lami sf/119)


    İMAM MALİK’İN GÖRÜŞÜ :
    1-Ebu Nuaym, Abdullah el-Enbari’den rivayet ediyor, Malik bin Enes der ki, her kim ALLAH Resulünün sahabelerinden birini küçümser veya kalbinde onlara karşı bir kin duyarsa, o kimse için müslümanların eline geçen feyden hiçbir hak yoktur. Sonra şu ayeti kerimeyi okudu. “ Onlardan sonra gelenler derler ki Rabbimiz ! bizi ve bizden önce iman eden kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma, Rabbimiz ! sen çok şefkatli ve çok acıyansın. (Haşr-10) ( el-Hilye c:6 sf/327)

    2-Ebu Nuaym ez-Zubeyr’in oğullarından birinden rivayet ediyor, Biz malik’in yanındaydık. ALLAH Resulünün ashabını küçümseyerek onlara dil uzatan birinden söz ettiler. Şu ayeti okudu, “ Muhammed ALLAH’ın elçisidir. Onunla beraber olanlar kafirlere karşı şiddetli kendi aralarında merhametlidirler.” (Fetih-29) Daha sonra malik şöyle dedi Kalbinde ALLAH Resulünün ashabından herhangi birine kin besleyerek sabahlayan kimseye ayetin hükmü isabet etmiştir. ( el-Hilye c:6 sf/327)

    3-Kadı İyad, Eşheb bin Abdülaziz’den naklediyor, Biz Malik’in yanında oturuyorduk. Bir de baktım ki Rafızilerden bir adam onun yanı başına gelip dikildi. Adam Ey Abdullah’ın babası ! dedi. Malik sesin geldiği yöne döndü. Biri onu çağırdığında genellikle başını çevirerek ona bakardı. Adam ona dedi ki Ben seni kendimle ALLAH arasında hüccet kılmak istiyorum. Yarın O’nun huzuruna çıktığımda bunu bana Malik söyledi diyeceğim dedi. Malik de adama : konuş dedi, Adam ALLAH Resulünden sonra insanların en hayırlısı kimdir ? dedi. Malik Sonra Ömer, dedi. Alevi/Rafizi daha sonra kim ? dedi. Malik Mazlum olarak öldürülen Osman, dedi. Bunun üzerine Alevi/Rafizi VALLAHi asla seninle bir mecliste oturmayacağım, dedi. Malik de : Sen bilirsin, diye karşılık verdi. (Tertibu’l Medarik c : 2 sf/44-45)

    İMAM ŞAFÎ’NİN GÖRÜŞÜ :
    1-Beyhaki İmam Şafî’den rivayet ediyor : “ ALLAH Tebarake ve Teala, Resulüne tabi olan ashabı Kur’an, Tevrat ve İncil’de övmüştür. Onlardan sonra da bu şerefe ulaşacak hiçbir kimse olmayacaktır. Bundan dolayı ALLAH onlara rahmet etmiş, onları sıddıkların, şehitlerin ve Salihlerin mertebelerine yükseltmiştir.” ( Menakibu-ş Şafî c:1- sf/442)

    2- Beyhaki İmam Şafî’den rivayet ediyor : “ ALLAH Resulünün sünnetini bize onlar ulaştırmışlar ve vahyin nüzulüne şahid olmuşlardır. Bu yüzden ALLAH’ın kendilerinden dilediğinin umumunu ve hususunu, kendilerinden azimetle istediğini ve kendilerini hangi yola irşad ettiğini en iyi bilenler onlardı. Onlar ALLAH Resulünün, bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz her sünnetini biliyorlardı. Onlar her türlü ilim ve içtihada, takva ve akletmede bizden daha üstündürler. Anladığımız ve idrak edip de içtihadla hüküm çıkardığımız her konuda onların anlayış ve idrakleri bize yol göstermiştir. Bizim için onların görüşleri kendi görüşlerimizden daha fazla övgüye layıktır. Doğrusunu ALLAH bilir. ( Menakibu-ş Şafî c:1- sf/442)

    3-Beyhaki er-Rebi bin Süleyman’dan rivayet ediyor. Şafî’yi şöyle şöyle konuşurken duydum. Fazilette önce Ebu Bekr, sonra Ömer, sonra Osman, sonra Ali gelir.” ( Menakibu-ş Şafî c:1- sf/432)

    4-Beyhaki, Muhammed bin Abdullah bin Abdulhakem’den naklediyor : Şafî’yi şöyle şöyle söylerken işittim. ALLAH Resulünden sonra insanların en hayırlıları Ebu Bekir, Ömer, Osman, ve Ali’dir. ALLAH onlardan razı olsun. ( Menakibu-ş Şafî c:1- sf/433)

    5-Herevi, Yusuf bin Yahya el-Buveyti’den rivayet ediyor, Şafî’ye Rafizi İmamın ardında namaz kılayım mı ? diye sordum. O Hayır Rafızi’nin, Kaderci’nin ve de Murcie’nin ardında namaz kılma dedi. Ben Onları bana anlatır mısın ? diye sorduğumda şöyle cevap verdi. İman sadece sözdür diyen Murcie’dir. Ebu Bekir ve Ömer imam değildir diyen Rafızi’dir. ALLAH’ın dilemesini kendine tahsis eden ise Kaderci’dir.” ( Zemmul kelam k-213)

    İMAM AHMED BİN HANBEL’İN GÖRÜŞÜ :
    1-İmam Ahmed der ki : “ ALLAH Resulünün ashabının hepsinin iyiliklerini saymak ve kötülüklerinden söz etmemek, arlarında çıkan anlaşmazlıkları körüklememek de sünnettendir. ALLAH Resulünün ashabından herhangi birine dil uzatan kimse bidatçi olup, pis ve kaba bir Rafızi’dir. ALLAH onun ne nafilesini ne de farzını kabul etmeyecektir.” (es-Sunne sf : 77/78)

    2- İmam Ahmed der ki : “ Onları sevmek sünnettir. Onlara dua etmek ALLAH’a yakınlıktır. Onlara tabi olmak vesiledir. Onların eserlerine/sünnetlerine/tevhid ve salih amel yollarına uymak fazilettir.” (es-Sunne sf : 77/78)
    3- İmam Ahmed der ki : “ Hiçbir kimsenin onlardan sonra herhangi birisinin kötülüğünü söyleyip onları yaralamaya, ya da ayıplayıp eksik görmeye hakkı yoktur. Kim böyle yaparsa, sultan’a onları cezalandırmak vacip olur. Böyle kimselerin bağışlanmaları da caiz değildir.” (es-Sunne sf : 77/78)

    4-İmam Ahmed’in oğlu Abdullah rivayet eder, Babama İmamlar hakkında sordum. Bana : Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali dedi. (es-Sunne sf : 235)

    5-Abdullah rivayet ediyor : “ Babama Ali’nin halife olmadığını söyleyenler hakkında sordum. Dedi ki : Bu çok kötü ve saçma bir sözdür.” (es-Sunne sf : 235)

    6-İbnu’l Cevzi, İmam Ahmed’den rivayet ediyor, “ Hilafeti Ali için sabit görmeyen kimse, evindeki eşekten daha sapıktır.” ( Menakibu Hanebil’e c:1- sf/45)

    7-Ebu Yala, Ahmed bin Hanbel’den rivayet ediyor: Ali bin Ebi Talib’in 4.halife olduğunu kabul etmeyen kimse ile ne konuşun ne de nikah yapın.” (Tabakatul Hanebile-c : sf : 45)

    ES-SEVRİ’NİN GÖRÜŞÜ :
    1-Şuayb es-Sevri’ye sordu, Ey Abdullah’ın babası sünnete uygunluk ne demektir ? diye sordum. Dedi ki “ Şeyhayni yani Ebu Bekir ve Ömer’i (r.a.nhume) öne geçirmendir.” (Şerhu Usuli İtikadi Ehl-i sünne)

    ABDULLAH BİN EL-MÜBAREK’İN GÖRÜŞÜ :
    1-ALLAH’ın peygamberine sahabe olmaları için seçtiği geçmiş selefin hakkını itiraf edip kabul eden, Ebu Bekir es-Sıddık’i, Ömer bin el-Hattab’ı, Osman bin Affan’ı ve Ali bin Ebi Talib’i (ALLAH razı olsun) öne geçiren, küçükleriyle büyükleriyle Rasulullah’ın ashabına rahmet okuyan, onların faziletlerini söz konusu eden, aralarında anlaşmazlıklarda bir şey söylemeyen (ehl-i sünnet üzere müslümandır) ( Muhtasaru’l Hucce fi beyani’l Mehacce)

    SUFYAN BİN UYEYNE GÖRÜŞÜ :
    1-Sufyan der ki; “ Sünnet, Ebu Bekir ve Ömer’i ilk halife görmektir.” (Şerhu Usuli İtikadi Ehl-i sünne)

    EBU BEKİR EL-HUMEYD’İNİN GÖRÜŞÜ :
    1-Muhammed bütün ashabına rahmet okumak gerekir. Çünkü ALLAH şöyle buyurur : “ Onlardan sonra gelenler derler ki, Rabbimiz bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi mağfiret eyle.” (Haşr-10). Herkes onlara mağfiret dilemekten başkası ile kimse emrolunmuştur. Buna göre onlara söven yahut onların değerini eksilten ya da onlardan birisine karşı bu tutumu takınan bir kimse sünnet üzere hareket etmiş olmaz. ( Usulu’s Sunne2/546-548)

    BİŞR BİN EL-HARİS’İN GÖRÜŞÜ :
    1-Yüce ALLAH’ın Peygamberine ashab olsun diye seçtiği selefin hakkını bilir. Ebu Bekir es-Sıddık’ı, Ömer el-Faruk’u, Osman bin Affan’ı ve Ali bin Ebi Talib’i (ALLAH razı olsun) önde bilir. Küçükleriyle büyükleriyle Peygamber ashabından rahmetle söz eder. Onların faziletlerini anlatır. Aralarında çıkan anlaşmazlıklarda bir şey söylemeyiz.” (Şerhu Usuli İtikadi Ehl-i sünne)

    ALİ BİN EL-MEDENİ’NİN GÖRÜŞÜ :
    1-Bu ümmetin en hayırlısı Peygamberden sonra Ebu Bekir e-Sıddık, sonra Ömer, sonra Osman bin Affan ve Ali bin Ebi Talib’tir. Rasulullah’ın ashabından sonra insanların en faziletlileri onun çağdaşı olan ve aralarında Peygamber olarak gönderildiği kimselerdir. Kimisi onunla bir sene, bir ay yahut ta bir an sohbet etmiş yahut onu görmüş ya da ona bir heyet ferdi olarak gitmiştir. İşte bütün bunlar onun ashabından sayılırlar., herkesin onunla sohbet ettiği kadarıyla sahabilikten bir payı vardır. Ona sahabelikte en alt mertebede olan bir kimse onu görmeyenlerden daha faziletlidir. (Şerhu Usuli İtikadi Ehl-i sünne)

    2-Bir adamın Ebu Hureyre’yi sevdiğini, ona rahmet okuduğunu görecek olursan o kimsenin hayrını ümit edebilirsin ve bil ki o bidatlerden uzaktır. (Şerhu Usuli İtikadi Ehl-i sünne)

    MUHAMMED BİN YAHYA EZ-ZUHLİ’NİN GÖRÜŞÜ :
    1-Rasulullah’ın ashabının tümünü severiz. Bu ümmetin en hayırlısı Peygamberden sonra Ebu Bekir e-Sıddık, sonra Ömer, sonra Osman bin Affan ve Ali bin Ebi Talib’tir. (Şerhu Usuli İtikadi Ehl-i Sünne)

    ABDÜLKERİM ER-RAZİ’NİN GÖRÜŞÜ :
    1-Rasulullah’ın ashabını hayırla yad ederiz. Onlardan herhangi birine sövmeyiz. Çünkü ALLAH şöyle buyurur : “ Onlardan sonra gelenler derler ki, Rabbimiz bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi mağfiret eyle.” (Haşr-10). (Şerhu Usuli İtikadi Ehl-i sünne)

    EBU BEKİR BİN EBİ DAVUD’UN GÖRÜŞÜ :
    1-Rasulullah’ın ashabını sevmek farzdır. Onları övmek bir yakınlaşmaktır ve farzdır. Ashabın faziletlisi Sıddık’tır. Ondan sonra güzel ahlaklı Faruk’tur. ( Siyeru Alemu Nubela-81-82-83)


    ASHAB-I KIRAM KIMDIR?
    Peygamber efendimizi hayatta iken ve peygamber olarak bir ân gören, eğer âmâ ise bir ân konuşan mü’mine “Sahâbî” denir. Birkaç tânesine “Eshâb” veya “Sahâbe” denir. Hürmet olarak Eshâb-ı kirâm denir. Peygamberimizi, kâfir iken görüp de, Resûlullahın vefâtından sonra îmâna gelen veya Müslüman iken, sonra mürted olan ya’nî Müslümanlıktan çıkan sahâbî olamaz. Zaten Peygamber efendimiz, Eshâbından hiçbirinin sonradan kâfir olmayacağını , ya’nî Müslümanlıktan çıkmayacağını, hepsinin Cennete gideceklerini haber verdi.
    Ehl-i sünnet âlimleri, Eshâb-ı kirâmı üçe ayırmıştır:
    1. Muhâcirler: Mekke şehri alınmadan önce, Mekke’den veya başka yerlerden, vatanlarını, yakınlarını terk ederek, Medîne şehrine hicret edenlerdir.
    2. Ensâr: Peygamber efendimize ve Muhâcirlere her türlü yardımda ve fedâkârlıkta bulunacaklarına söz veren Medîne şehrinde veya bu şehre yakın yerlerde bulunan Müslümanlardır.
    3. Diğer Eshâb-ı kirâm: Mekke şehri alındığı zaman ve daha sonra Mekke’de veya başka yerlerde îmâna gelenlerdir.
    Eshâb-ı kirâmın en üstünleri, Resûlullahın dört halîfesidir. Bunlardan sonra en üstünleri Cennet ile müjdelenmiş olan Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Talhâ, Zübeyr bin Avvâm, Abdurrahmân bin Avf, Sa’d bin Ebî Vakkâs, Saîd bin Zeyd, Ebû Ubeyde bin Cerrâh, ve Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin’dir.
    Eshâb-ı kirâmın adedi: Mekke’nin fethinde on bin, Tebük Gazâsında yetmiş bin, Vedâ Haccında doksan bin ve Resûlullah efendimiz vefât ettiği zaman yeryüzünde yüz yirmi dört binden fazla sahâbî vardı. Bu konuda başka rivâyetler de vardır.
    ALLAHü teâlâ, Eshâb-ı kirâmdan râzı olduğunu, onları sevdiğini Kur’ân-ı kerîmde bildiriyor, ve meâlen:
    - ALLAH onlardan râzı, onlar da ALLAHtan râzıdır, ve:
    - Hepsine hüsnâyı, Cenneti va’dettik, buyuruluyor. ALLAHü teâlânın sıfatları ebedîdir, sonsuzdur. Bu bakımdan Eshâb-ı kirâmdan râzı olması da sonsuzdur.Bunun için bu mübârek insanlardan bahsederken sıradan bir insandan bahseder gibi konuşmamalıdır. Her zaman edebli, terbiyeli olmalıdır.
    Peygamber efendimizi sevenin, O’nun Ehl-i beytini ve Eshâbını, ya’nî arkadaşlarını da sevmesi lâzımdır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
    - Sırât köprüsünden ayakları kaymadan geçenler, Ehl-i beytimi ve Eshâbımı çok sevenlerdir.
    - Eshâbıma dil uzatmakta, ALLAHü teâlâdan korkunuz! Benden sonra onları kötü niyetlerinize hedef tutmayınız! Nefsinize uyup, kin bağlamayınız! Onları sevenler, beni sevdikleri için severler. Onları sevmiyenler, beni sevmedikleri için sevmezler. Onlara el ile, dil ile eziyet edenler, onları gücendirenler, ALLAHü teâlâya eziyet etmiş olurlar ki, bunun da muâhezesi, ibret cezâsı gecikmez, verilir.
    - ALLAHü teâlânın, meleklerin ve bütün insanların la’neti, Eshâbıma kötü söz söyliyenin, üzerine olsun! Kıyâmette ALLAHü teâlâ, böyle kimselerin farzlarını da, nâfile ibâdetlerini de kabûl etmez!
    - Kıyâmette, insanların hepsinin kurtulma ümidi vardır. Eshâbıma söğenler bunlardan müstesnâdır. Onlara Kıyâmet halkı da la’net eder.
    Eshâb-ı kirâm, seçilmiş insanlardı. Üstünlükleri diğer ümmetlerden çok fazlaydı. Meselâ, Hz. Ebû Bekir, Peygamberlerden sonra insanların en üstünü idi. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
    - ALLAHü teâlâ, beni bütün insanlar arasından ayırıp seçti. Bana eshâb ve akrabâ olarak en iyi insanları seçti. Bunlardan sonra, birçok kimse gelir ki, eshâbıma ve akrabâma dil uzatırlar. Onlara yakışmıyan iftirâlar söyliyerek, kötülemeye uğraşırlar. Böyle kimselerle oturmayınız! Birlikte yiyip içmeyiniz! Bunlardan kız alıp vermeyiniz.
    Eshâb-ı kirâmın her birinin ismini hürmetle, saygı ile söylemelidir. Birinin adı söylenince “radıyALLAHü anh= ALLAH ondan râzı olsun” denir. İkisi için “radıyALLAHü anhümâ= ALLAHü teâlâ o ikisinden râzı olsun” Birkaçı veya hepsi söylenince “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecmaîn” veya kısaca “radıyALLAHü anhüm= ALLAH onların hepsinden râzı olsun” denir.

    Eklenmiş Resmin önizlemesi

    • hz.ömer efendimize iranlı sapıkların yaptığı ihanet-54jpg
      54.jpg
      Boyut:
      69.5 KB (Kilobyte)
      Görüntüleme:
      918
    Konu kipchak tarafından (04-22-2009 Saat 13:58 ) değiştirilmiştir.
  2. Alt 04-22-2009, 23:17 #2
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    selam mü'minlerin üzerine olsun
    Bu resimlerin altından itibaren başlayan yazılar size mi ait ? değilse yazabilirmisiniz kimden alıntı.

  3. Alt 04-22-2009, 23:31 #3
    Ziyaretci
    Henna Mesajlar: n/a
    Rabbime sığınıyorum...

    İranda çok bölünmeler var..bu yıl ve geçen yıl..mescidi nebide Hz.Ömer ve Hz.Ebu bekr efendilerimize r.a.....tanımayan orada bize sorarak öğrenen ve gözyaşlarıyla selam evren İranlılara bizzat şahit oldum...Öncesinde içim titriyordu korkudan ...bu yazıda olduğu gibi bir kesim hafazanallah...büyük bir zilletin tuzağında diye biliyordum...İnanmak istemesekde malesef böyle bir kesimde mevcut...Rabbim hidayet versin...
    İran da türkmen çok...onlarda çook çok karışık...şia derken bile ne kadar acı hissettiğimi söylemek istiyorum...tanıştığım bir bayan ile bu yıl nasıl güzel bir birliktelik yaşadım...beraber yapılan secdeler...muhabaet...hatta selam ya Ömer deyişi aklımdadır...bir iki yıldır yüreğimde zahiren kanayan yaralarım filistin..çeçenistan ve diğer mazlum kardeşlerimin yanısıra aslında en çok mahvolduğum konu işte bu şia ve sapik mezhepler ve islam bozgunluğu itikat ölümü dediğim bu derin meseleler....orada hem gayretlerine gıpta ederken hemde düştükleri yanlışdan çıkmaya hiç niyetleri olmadığını görüyorsunuz...bir kısmı gazzeye asker gönderirken...diğer kısmı gazze de ölen şehit değil kafirdir...ve hamasa yardım eden de kafirdir diyen iran büyükleri veyahut baştaki bi takım alimleri..yani iran deyince belki binlerce dala ayırmak gerekiyor sanırım..tebi bu yazdıklarım kesin değildir...sadece şu zamana kadar hasıl olan bir kanatim...araştırsamda gözle görmeden güveneceğim bir merci de bulamadım...yalnızca yinelerimki...
    Allah celle celluhu hz.Ebubekr,Hz.Ömer,Hz.Osman,Hz.Ali r.a. efendilerimiz başta olmak üzre tüm al ve ashabı güzinden razı olsun..selam olsun...

    el_feta ve emirahmedyasin bunu beğendiler.
  4. Alt 04-23-2009, 17:49 #4
    emirahmedyasin Mesajlar: 1.121
    **nisa**´isimli üyeden Alıntı
    Bu mezarda bulunan şahıs, Ömer ibn Hattab’ı şehit eden Mecusi katil Ebu Lulu’dur.
    Şimdi Sünni ve şii kardeşliğini öne çıkaranlara bu resimleri göstersek nasıl cevap verirler ?


    selam mü'minlerin üzerine olsun
    Yazı bilgi açısında faideli gibi görünebilir ama bu kadar açıktan paylaşılamsının doğru olmayacağı kanatindeyim. Ümmet paranparça olmuşken birde buradan alevlendirirsek bize zerre yararı olmaz.Yönetimin tavrı yanlış olabilir belkide halkın düzelmesini bekliyordur yönetimde sağlam sünni brokratlarda mevcut.

    İkincisi bu gün dışarıda ve forumda inanın şöyle biraz konuşsak ilk başta cemaatler sonra tarikatler derken paramparça olunur.Ki bazı şeylere fitne olmasın deyip es geçiyorum şahsım adına.Vahye net terslikler ve hadis noktasında sertleşirim ama diğerlerini şahısların kendi ilimleri ile ilim aldıkça çözeceklerine inandığımdan karışmıyorum.
    Sünniler bu gün çok mu birbirlerini seviyorlar.Şöyle karıştırın bakalım eski kitapları alimlerin birbirlerini tekfir eden sözlerini.
    Ki İslami ilimlerle uğraştığını söyleyen kardeşlerin bizden bin kat daha dikkatli olması gerekmezmi
    Sapık insanları göstererek toptancılık yaparsak nice müslümanın günahına gireriz...
    selam ve dua ile.

  5. Alt 08-02-2010, 22:28 #5
    Ziyaretci
    ümmüebiha Mesajlar: n/a