Soru
Araf Suresi ayet 40. 'Bizim âyetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve deve (veya halat) iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir. İşte suçluları böyle cezalandırırız.' burada 'deve (veya halat) iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir' ne demektir ve şeytan bu cümlenin Beşer sözü olduğu gibi bir vesvese veriyor.

Cevap
- Kur’an insanlara gönderilen bir mesaj olduÄŸuna göre, onun insanlar tarafından anlaşılabilen bir üslupla muhataplarına hitap etmesi, belagatın bir gereÄŸidir.

- Kur’an’ın ilk muhatapları Arap oldukları için Kur’an da Arapça inmiÅŸtir. Arap dili, temsil, teÅŸbih, istiare, mecaz gibi edebî sanatların çok kullanıldığı bir konuma sahiptir. O halde, Kur’an’ın indiÄŸi Arap dilindeki mevcut üslubu takip etmesi, o dilde kullanılan temsiller ve teÅŸbihlere yer vermesi gayet uygundur.

- Ä°ÅŸte “deve (veya halat) iÄŸne deliÄŸinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir” mealindeki teÅŸbih ve temsil de bu –edebî- durumdan kaynaklanan bir üsluptur. Bu tür bir üslupta aranması gereken ÅŸey, ifade edilmek istenen gerçeÄŸe katkısının olup olmadığıdır. EÄŸer açıklanması istenen gerçeÄŸin daha iyi anlaşılmasına yardımcı oluyorsa, söz konusu üslup, belagat ilminin kabul ettiÄŸi bir performansa sahip olduÄŸu; aksine böyle bir katkı yapmayan bir üslubun edebî vecheye sahip olmadığı anlaşılır.

- Kur’an’da gaybî bir mesele olan cennete girip girmeme hususunda bazı kriterler ortaya konmuÅŸtur. Cennete girmek için iman ve salih amel/güzel iÅŸ yapmak zorunlu olduÄŸu gibi, imansızlık ve itaatsizlik de cennete gitmeye mani olan en büyük etkendir. Bu gaybî konuyu göz önüne sermek için temsil yoluna baÅŸ vurmak, Kur’an’ın çokça kullandığı bir üsluptur. Bu ayette de bir gerçeÄŸi göz önüne sermek, gözle görünür bir misalle taçlandırmak, gaybî bir hakikati herkes tarafından kolayca algılanabilen bir pencereden göstermek için böyle bir temsil kullanılmıştır: “Bizim âyetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenler var ya, iÅŸte onlara göğün kapıları açılmayacak ve deve (veya halat) iÄŸne deliÄŸinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir. Ä°ÅŸte suçluları böyle cezalandırırız.”

- Bu Âyette, bütün canlıların arasından deve seçilmiştir. Çünkü Kur'an'ın ilk muhatapları olan Araplar katında en büyük hayvan deve idi. Bir de iğnenin deliği zikredilmiş, çünkü o da deliklerin en darıdır. Devenin o büyük vücuduna rağmen o daracık iğne deliğinden geçmesi imkansızdır. Öyleyse kâfirlerin de cennete girmeleri muhaldir.

Bunun mantık açısından yadırganacak hiçbir tarafı yoktur. Bir halatın veya bir devenin bir iğne deliğinden geçmesi ne kadar imkânsız ise, bir inkârcının cennete girmesi de o kadar imkânsızdır. Yolu değiştirmenin her zaman mümkün olduğu bu dünya hayatındaki insanlara, açık bir misalle küfrün çıkmaz sokak olduğunu bildirmek kadar şefkatli bir uyarı olamaz.


Kaynak:Sorularla islamiyet