“Kararmaya ilk başladığı zaman, geceye andolsun, ve nefes almaya başladığı
zaman sabaha” (Tekvir, 17-1)


BİLİNDİĞİ GİBİ bitkiler fotosentez yaparken, havadaki karbondioksidi yani insanın kullanmadığı zararlı gazı alır ve onun yerine atmosfere oksijen bırakırlar. Nefes aldığımızda içimize çektiğimiz ve asıl hayat kaynağımız olan oksijen, fotosentezin ana ürünüdür. Atmosferdeki oksijenin yaklaşık % 30’u karadaki bitkiler tarafından üretilirken, geri kalan % 70’lik bölüm denizlerde ve okyanuslarda bulunan ve fotosentez yapabilen bitkiler ve tek hücreli canlılar tarafından üretilir.

Fotosentezin en verimli olduğu zaman, oksijenin en fazla üretildiği zamandır. Bu da güneş ışığının en yoğun olduğu sabah saatlerinde gerçekleşir. Güneşin doğmasıyla birlikte yaprakta terleme ve buna bağlı olarak fotosentez artmaya başlar. Öğleden sonra ise bu olay tersine döner; yani fotosentez yavaşlar, solunum artar. Çünkü sıcaklığın artmasıyla birlikte terleme de hızlanmaktadır. Geceleyin ise sıcaklığın azalmasıyla birlikte terleme yavaşlar ve bitki rahatlar.

Tekvir sûresindeki sabah vakti ile ilgili olarak dikkat çekilen “iza teneffese” yani “nefes almaya başladığı zaman” ifadesi mecaz yoluyla teneffüs etmek, solumak, derin derin nefes almak anlamlarına gelir. Âyette vurgulanan bu ifade, sabah vakti oksijen üretiminin başlaması, solunumun ana şartı olan oksijenin en yoğun olarak bu vakitte elde edilmesi açısından oldukça dikkat çekicidir. Âyette sabah vaktiyle ilgili olarak, bu durum üzerine yemin edilmesi de konunun önemini daha da arttırmaktadır. Yirminci yüzyılın önemli keşifleri arasında sayılan fotosentez, 1400 yıl önce Kur’ân-ı Kerim’de güçlü bir şekilde işaret edilen bir faaliyettir.