DESAM: 28 Şubat sisteme büyük zarar verdi
Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen '28 Şubat Yüzleşmesi' konulu söyleşide konuşan DESAM Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Avcı, tahribatın tablosunu çizdi.
Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen '28 Şubat Yüzleşmesi' konulu söyleşide konuşan DESAM Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Avcı, tahribatın tablosunu çizdi. Avcı, Tıpkı komünizm gibi hiç gelme ihtimali olmayan irticayı püskürtme bahanesiyle yapılan 28 Şubat darbesinin, eğitim sistemine ve başta öğretmenler olmak üzere tüm eğitim bileşenlerine büyük zararlar verdiğini söyledi.
Eğitimde yapboz politikalarını sürdüren Türkiye'nin ancak kesintisiz güç kaynağı olan bilimsel, sivil, demokratik, özgürlükçü ve öz medeniyet perspektifli bir eğitim sistemi ile ümit, diriliş, barış ve zenginliğin merkezi olabileceğini söyleyen Gürkan Avcı, '28 Şubat sürecinde inançlarını yaşamalarından dolayı atılan, müstafi sayılan öğretmenlerimizin ve kamu çalışanlarımızın birçoğuna halen hakları iade edilmemiştir. Öte yandan eğitim sistemimizin önündeki eğitim, fikir ve teşebbüs hürriyetini kısıtlayan darbe ürünü engeller yıkılamamıştır. Dogmatik ve antidemokratik bir ideolojinin emrinde olan eğitim sistemimiz hâlihazırda bilimsellik yaftası giymiş bir mahkûm gibidir' dedi.
Ülkedeki kangren haline gelmiş tüm sorun, sıkıntı ve hatta darbelerin Türkiye'nin Avrupa ve Amerika arasındaki güç savaşının arasında sıkışıp kalmasından kaynaklandığını ifade eden Avcı, '28 Şubat, yönü Avrupa'ya kaymaya başlayan Türkiye'yi Amerika ve İsrail yörüngesine eklemlendirmeye dönük bir operasyondur. Türkiye yüzyılı aşkın süredir bir konsorsiyumla yönetildi. İktidarlar değişti ama en etkili konumlarda, farklı akımları temsil ediyor görünse de hep aynı insanlar, aynı tiyniyetli kişiler yer aldı. Bugünde durum azda olsa böyledir. Kasıtlı olarak fakir ve cahil bırakılmış Anadolu halkı bir türlü kendi ülkesini yönetemedi' diye konuştu.
Her ne kadar darbeyi gerçekleştirenler asker gibi görünse de perde arkasındakilerin dış güçlerin işbirlikçisi olan medya, siyaset, bürokrasi ve iş dünyasının baronları olduğunu söyleyen Gürkan Avcı, DESAM tarafından hazırlanan 'Eğitimde 28 Şubat Yüzleşmesi' konulu söyleşide '28 Şubatta kazanan asker değil baronlardı. Birkaç askerle baronların dışında kimse bunu anlamadı. Ben bugün bile birçoğunun laboratuarlarda hazırlanmış korkularla, öğretilmiş tepkilerle ve talim ettirilmiş bir mantıkla olaylara baktığına şahit oluyorum' dedi.
Avrupa merkezli güçlerin, Ankara'daki yeni, yerli ve derin devletin Türkiye'yi şahlandırmasını istemediğini ve Türkiye'nin ordusuna her zamankinden fazla ihtiyacı var iken askerin huzurunu kaçırmaya çalıştığını söyleyen Avcı, 'MİT'i kaybeden dış güçler Askeri yanına çekmeye çalışıyor. Barış süreci başta olmak üzere Türkiye'nin bölgeye inmesini baltalamak istiyor. 28 Şubat hesaplaşması 16 yıl sonra sadece üniformalılar üzerinden yürüyorsa bunda bir art niyet aramak gerekir. Alınan askerlerin sayısı belli değil' diye konuştu.
Bir soru üzerine, 'Basına sızdırılan İmralı görüşmelerinin, Oslo sürecini sızdıranlara bir tokat ve başarılı bir rövanş olduğunu söyleyen Gürkan Avcı, 'Üzerimizde oynanan güç savaşlarının ayak oyunlarından sıyrılarak yeniden büyük ve güçlü olmaya çalışan, asli ve kadim mecrasına koşar adım ilerleyen Türkiye'nin başına gelen olayların küresel ve bölgesel analizini yapamayan birçok asker, gazeteci, bürokrat, iş adamı, siyasetçi bu tuzaklara maalesef düşmeye ve yabancılara kolay av olmaya devam ediyor" diye konuştu.
Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen '28 Şubat Yüzleşmesi' konulu söyleşide konuşan DESAM Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Avcı, tahribatın tablosunu çizdi.
Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen '28 Şubat Yüzleşmesi' konulu söyleşide konuşan DESAM Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Avcı, tahribatın tablosunu çizdi. Avcı, Tıpkı komünizm gibi hiç gelme ihtimali olmayan irticayı püskürtme bahanesiyle yapılan 28 Şubat darbesinin, eğitim sistemine ve başta öğretmenler olmak üzere tüm eğitim bileşenlerine büyük zararlar verdiğini söyledi.
Eğitimde yapboz politikalarını sürdüren Türkiye'nin ancak kesintisiz güç kaynağı olan bilimsel, sivil, demokratik, özgürlükçü ve öz medeniyet perspektifli bir eğitim sistemi ile ümit, diriliş, barış ve zenginliğin merkezi olabileceğini söyleyen Gürkan Avcı, '28 Şubat sürecinde inançlarını yaşamalarından dolayı atılan, müstafi sayılan öğretmenlerimizin ve kamu çalışanlarımızın birçoğuna halen hakları iade edilmemiştir. Öte yandan eğitim sistemimizin önündeki eğitim, fikir ve teşebbüs hürriyetini kısıtlayan darbe ürünü engeller yıkılamamıştır. Dogmatik ve antidemokratik bir ideolojinin emrinde olan eğitim sistemimiz hâlihazırda bilimsellik yaftası giymiş bir mahkûm gibidir' dedi.
Ülkedeki kangren haline gelmiş tüm sorun, sıkıntı ve hatta darbelerin Türkiye'nin Avrupa ve Amerika arasındaki güç savaşının arasında sıkışıp kalmasından kaynaklandığını ifade eden Avcı, '28 Şubat, yönü Avrupa'ya kaymaya başlayan Türkiye'yi Amerika ve İsrail yörüngesine eklemlendirmeye dönük bir operasyondur. Türkiye yüzyılı aşkın süredir bir konsorsiyumla yönetildi. İktidarlar değişti ama en etkili konumlarda, farklı akımları temsil ediyor görünse de hep aynı insanlar, aynı tiyniyetli kişiler yer aldı. Bugünde durum azda olsa böyledir. Kasıtlı olarak fakir ve cahil bırakılmış Anadolu halkı bir türlü kendi ülkesini yönetemedi' diye konuştu.
Her ne kadar darbeyi gerçekleştirenler asker gibi görünse de perde arkasındakilerin dış güçlerin işbirlikçisi olan medya, siyaset, bürokrasi ve iş dünyasının baronları olduğunu söyleyen Gürkan Avcı, DESAM tarafından hazırlanan 'Eğitimde 28 Şubat Yüzleşmesi' konulu söyleşide '28 Şubatta kazanan asker değil baronlardı. Birkaç askerle baronların dışında kimse bunu anlamadı. Ben bugün bile birçoğunun laboratuarlarda hazırlanmış korkularla, öğretilmiş tepkilerle ve talim ettirilmiş bir mantıkla olaylara baktığına şahit oluyorum' dedi.
Avrupa merkezli güçlerin, Ankara'daki yeni, yerli ve derin devletin Türkiye'yi şahlandırmasını istemediğini ve Türkiye'nin ordusuna her zamankinden fazla ihtiyacı var iken askerin huzurunu kaçırmaya çalıştığını söyleyen Avcı, 'MİT'i kaybeden dış güçler Askeri yanına çekmeye çalışıyor. Barış süreci başta olmak üzere Türkiye'nin bölgeye inmesini baltalamak istiyor. 28 Şubat hesaplaşması 16 yıl sonra sadece üniformalılar üzerinden yürüyorsa bunda bir art niyet aramak gerekir. Alınan askerlerin sayısı belli değil' diye konuştu.
Bir soru üzerine, 'Basına sızdırılan İmralı görüşmelerinin, Oslo sürecini sızdıranlara bir tokat ve başarılı bir rövanş olduğunu söyleyen Gürkan Avcı, 'Üzerimizde oynanan güç savaşlarının ayak oyunlarından sıyrılarak yeniden büyük ve güçlü olmaya çalışan, asli ve kadim mecrasına koşar adım ilerleyen Türkiye'nin başına gelen olayların küresel ve bölgesel analizini yapamayan birçok asker, gazeteci, bürokrat, iş adamı, siyasetçi bu tuzaklara maalesef düşmeye ve yabancılara kolay av olmaya devam ediyor" diye konuştu.
