Zorunlu 12 yıl eğitim fırsat olabilir   Konuyu açan: Sasha   İlk Mesaj: 03-28-2012 (11:49)   Son Mesaj: 03-28-2012 (11:49)    Cevap: 0    Gösterim: 414  

    03-28-2012

    Zorunlu 12 yıl eğitim fırsat olabilir

    Zorunlu 12 yıl eğitim fırsat olabilir
    Zorunlu 12 yıl eğitim fırsat olabilir

    Pediatrist, Pediatrik Nörolog Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkaran kanun teklifine ilişkin konuştu.

    Keskin, ''Mevcut eğitim konsepti, ezber ile eşleştirilmiştir, oysa bu durum, çocuk beyninin gelişmesini geciktiriyor. Eğitim sisteminde yapılması düşünülen değişiklikler, mevcut sorunların çözümü için fırsat olabilir'' dedi.

    Prof. Dr. Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mevcut eğitim sistemindeki sıkıntıların artık herkesçe kabul edildiğini belirterek, ''Mevcut eğitim konsepti, ezber ile eşleştirilmiştir, oysa bu durum çocuk beyninin gelişmesini geciktiriyor'' diye konuştu.

    Eğitimde köklü bir reformun şart olduğunu ifade eden Keskin, eğitim sisteminde yapılması düşünülen değişikliklerin mevcut sorunların çözümü için fırsat olabileceğini vurguladı.

    Prof. Dr. Keskin, ''Bir değişimin çağdaş beklentiyi karşılayabilmesi, bilimsel gerçeklere dayandırılması ile mümkündür. Eğitimden, çocuk beyninin kapasitesinin arttırılması amaçlanıyorsa, onun gelişme adımlarına uygun bir müfredat hazırlanması şarttır'' dedi.

    Eğitimin amacının, ''bilineni ezberletmek değil, beyni geliştirmek'' olması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Keskin, ''Çocuğun gelişme adımlarına uygun ve kavram ezberletilmesinden uzak bir eğitim sistemi oluşturulacaksa bu bir fırsattır. Eğitimin amacı, çocuğun düşünsel ya da fiziksel anlamda kendi yeteneklerini fark edebileceği ortamı sağlamak olmalıdır. Bu şekilde çocuk yaşıtlarına karşı empati geliştirebilir, kurallara uyan erdemli davranışlara yönelebilir ve topluma adapte olabilir'' diye konuştu.

    ''5-6 yaşındaki çocuk soyut algılayamaz''

    Çocukların her yaşta değişik beyinsel ve motor kabiliyetleri edindiğini belirten Prof. Dr. Keskin, şunları söyledi:

    ''5-6 yaş aralığında çocuk, soyut algıyı algılayamaz. Ona somut kavramlar ezberlettirilmelidir. Çevreyi anlaması beş duyusu ile algıladığı somut gerçeklerle sınırlıdır. Çevredeki nesnelerin detaylarını fark etme çabasındadır. Çocuğun kullandığı lisanın içeriğinde mevcut olan soyut anlamlı sözcükler, onun bu sözcüklerin soyut anlamını biliyor olduğunun işareti değildir. Bu yanılgıya kapılıp ona soyut kavramlar ezberletilmemelidir.

    Bu dönemde çocuğun sökmeye çalıştığı en önemli soyut algı, diğerlerinin davranışlarının altında yatan düşünce sistemlerini anlayabilmektir. Bu nedenle eğitimin içeriği, çocuğun 'diğerlerinin davranışlarının aritmetiğini çözme sistemlerinin gelişebilmesini' hedeflemek olmalıdır. Bunun için en iyisi, çocukların birbirleriyle olan ilişkilerinin izlenerek yönlendirilmesi konusunda bir müfredat oluşturulmasıdır. Ayrıca, nesnelerin detaylarını fark edebilmesi hedeflenmelidir. Elinin kalem tutuyor olması sağlanmalı, ancak çıta bu dönemde onun okur-yazar olması seviyesine kadar yükseltilmemelidir.''

    Erken uyarı çocuk beynini zedeler

    Prof. Dr. Keskin, bir sonraki yaşta çocuktan yapması beklenen bir aktivitenin bir önceki yaşta provasının yapılmasının söz konusu olamayacağını belirterek, ''Unutulmamalıdır ki, henüz gelişmemiş bir sisteme uyaran vermek, çocuk beynini zedeler'' dedi.

    7-11 yaş aralığında çocuğun, o güne kadar kaydettiği somut algılar arasında bir sistematik kurgulayarak yorum yapabileceğini, yani nesnelerin detayları arasında ilişki kurarak yorumlayabileceğini dile getiren Prof. Dr. Keskin, ''Ancak hala yorumları somut algı ile sınırlıdır. Bu dönemde de ona soyut kavramlar ezberletilmemelidir. Yapılması gereken, somut gerçeklerin detayları arasında yorum yapabilme yeteneğini arttırmak olmalıdır. Bu dönemin en önemli kazanımlarından biri çocuğun üreticiliğinin ve dolayısıyla yaşıtları arasında yarışabilirliğinin sınanabilmesidir'' şeklinde konuştu.

    ''Bir çalışsa başarılı olacak'' yorumu yanlış

    Eğitimde ezber konusuna değinen Prof. Dr. Keskin, şunları kaydetti:

    ''Kısacası, 5-11 yaş aralığında eğitimde ezbere hiç yer yoktur. Bu dönemde eğitimden anlaşılması gereken, çocuğun diğerlerinin davranışlarını anlaması, empati geliştirmesi, her açıdan kendi yeteneklerinin farkına varabilmesi, diğerleri arasında yarışabilmesi ve kendine güven duygusunu kazabilmesi olmalıdır.

    Bu dönem, kimlik ve kişilik gelişimi açısından toplumla özdeşleşme; akademik açıdan nesnel gerçeklerin detaylarını fark ederek onları kategorize edebilme mekanizmalarının gelişme dönemidir.''

    Prof. Dr. Keskin, kapasitesi dahilinde uyaranların çocuk beynini geliştireceği, aksi halde gelişmesini örseleyeceği gerçeğinin eğitimin temel dayanağı olması gerektiğini ifade ederek, ''Örneğin, 6 yaşındaki bir çocuk, tabağındaki makarnaların çatalla kesilerek boyutlarının küçültülmesini makarnasının artıyor olduğu şeklinde yorumlar. Bu, onun mantık sisteminin yetersizliği değil, yaşına uygun oluşudur. Esas sorun, sınıflama yeteneğinin ilk adımlarını kazanmaya çalışan çocuğa soyut kavramları öğretmeyi eğitim sanmaktadır. Ezberle pekiştirilerek geciktirilen düşünce sistemleri, yetişkinlerde 'bir çalışsa başarılı olacak' yanlış yorumları ile sonuçlanır'' şeklinde konuştu.

    AA




    Zorunlu 12 yıl eğitim fırsat olabilir Yorumları