Vicdansız Müslümanlar!..

Vicdansız Müslümanlar!.. Mehmet Şevket Eygi 23.02.2008...


Ağaç Şeklinde Aç1Beğeni
  • 1 gönderen Sharia

  1. Alt 02-23-2008, 12:19 #1
    mhmt Mesajlar: 904
    Blog Başlıkları: 3
    Vicdansız Müslümanlar!..

    Mehmet Şevket Eygi

    23.02.2008


    VİCDANLI, merhametli, şuurlu (bilinçli), ahlâklı, faziletli, mürüvvetli Müslümanlar!.. Bu yazı sizleri hedef almıyor, üzerinize almayın, üzülmeyin, hattâ okumayın bu satırları... Bu yazı vicdansız ve daha nice... sız Müslümanlar için yazılmıştır. Arzu ederlerse okurlar, ibret alırlar, düşünürler... Arzu ederlerse bana hakaret edebilirler. Eyvallah...

    Afganistan’da din kardeşlerimiz kan ağlıyor. Ülkeleri harabeye döndü. Bir milyon Müslüman öldü. Çingiz orduları ancak bu kadar vahşi olabilirdi. Siz bu faciaya yeteri kadar üzülüyor musunuz? İki sene önce bir kere vah vah tüh tüh demişsiniz, bu üzülmek midir?

    Filistinli kardeşlerimiz korkunç bir esaret ve işkence altında. Gazze’de bir milyon Müslüman zindan çilesi çekiyor. Hiçbir suçları, sorumlulukları olmadığı halde Filistin halkı vatanlarından sürüldü, 1948’den beri korkunç zulümlere mâruz bırakılıyor. Bebekler bile öldürülüyor, hastalar hastahanelere taşınamadığı için kıvrana kıvrana can veriyor. Açlık, sefalet, işsizlik, işkence, baskı... Siz bu zulme ne kadar üzülüyorsunuz? Yeteri kadar derseniz, yemin edebilir misiniz? “Ben bir Müslüman olarak Filistinli mazlum kardeşlerim için YETERİ kadar üzülüp kahr olduğumu yeminle beyan ederim...” diyecek haliniz var mı?

    Irak’ta bir milyon Müslüman öldürüldü. Yarım milyon çocuk yetim kaldı. Irak yanıyor. Irak’ta ağır yaralı Müslümanlar camilerde öldürüldü. Irak’ta Kur’an parçalandı, yerlere atıldı, çiğnendi, helaya süpürüldü. Siz bunlara yeteri kadar üzülüyor musunuz?

    Mısır devletinin anayasasında “Devletin dini İslâm’dır” yazılı ama hapishaneler Müslümanla dolu. Siz buna üzülüyor musunuz?

    İsmini vermeyeceğim bir Türkî cumhuriyette birkaç sene önce gösteri yapan Müslümanların üzerine ateş açıldı, birkaç bin kişi öldürüldü.

    Orada şu anda binlerce Müslüman çok kötü şartlar altında hapishanelerde inliyor. Orada Ezan okumak bile yasak. Siz buna üzülüyor musunuz?

    Çin’de Uygur Müslümanlarına zulm ediliyor. Siz üzülüyor musunuz?

    Somali’de Haçlılar Müslümanlara savaş açtılar, ülkelerini işgal ettiler, meşru hükümetlerini yıktılar, orada da savaş var, kan ve gözyaşı var, sefalet ve bin türlü rezalet var. Siz Somali için ağladınız mı hiç?

    Guantanamo cehennemi zindanında yüzlerce din kardeşimiz en ağır şartlar altında eziliyor. Onlara ne kadar acıyıp ağlıyorsunuz?

    İmanı ve vicdanı olan bir Müslümanın bunca facia karşısında ağlamaması, feryat ve figan kopartmaması, kendini yerden yere atarak hıçkırıklara boğulmaması mümkün müdür?

    Yüce Allah bizi onlara kardeş yapmıştır. Yüce Peygamber “Doğuda bir Müslümanın ayağına diken batsa, batıdaki Müslüman o dikenin acısını yüreğinde hissedecektir” buyurmuştur.

    Moskof’ların Özi şehrini ve kalesini alıp Müslümanları kılıçtan geçirdiklerini öğrenince zamanın Padişahı Birinci Abdülhamid Han hazretleri ta yürekten bir “Ah!..” kopartmış, sonra yere yıkılıp kalmış. İnme inmiş sultana. Biraz yatmış ve canını Allah’a teslim etmiş. Merhametli Padişahmış. Kederinden ölmüş...

    Müslümanlar öldürülür, kılımız kıpırdamaz... Müslümanların başına ateş yağdırılır, aldırmayız. Müslüman ülkeler işgal edilir, gereği gibi protesto etmeyiz.

    Ah vicdansız Müslümanlar!..

    Başörtüsü Yasağı ve Saptırılmış Laiklik Konusunda YEŞİL KİTAP

    SON yüz yıl içinde bazı devletler zaman zaman çok önemli konularda Sarı Kitap, Mavi Kitap, Pembe Kitap gibi isimler altında kendi tezlerini savunan raporlar yayınlamışlardır.

    Türkiye Müslümanlarının da başörtüsü ve lâiklik konusunda dünya kamuoyunu aydınlatmak için böyle bir kitap hazırlamaları vaciptir.

    Türkiye’deki durumu Avrupalılar, Amerikalılar bilmiyorlar. Biz, üniversitelerimizde başörtüsünün yasak olduğunu çok iyi biliyoruz. Kendimiz biliyoruz diye başkalarının da bildiğini zannediyoruz.

    Türkiye’deki başörtüsü yasağı Batılı demokrat ve medeni insanların kabul edemeyeceği bir yasaktır. Demokrasiye, insan haklarına, adalete, insafa, eşitliğe aykırıdır.

    Medeni dünyanın bizdeki lâikliği de bilmesi lâzımdır. Lâiklik konusunda fırtınalar, kasırgalar kopartıyoruz ama bizde kesinlikle gerçek lâiklik yoktur. DEVLET DİNİ sistemi vardır. Bunu da Batılılara açık şekilde anlatmalıyız.

    Adına Yeşil Kitap mı denir yoksa Gri Kitap mı, mutlaka lâiklik ve başörtüsü hakkında böyle bir eser yayınlanmalıdır. İçinde resimler, belgeler, gazete kupürleri yer almalıdır.

    İngilizce, Arapça, Fransızca, Almanca dillerinde edisyonları yapılmalıdır.

    Bu hizmeti hangi kurum yapacak? Devletten, Diyanetten, bir takım yarı resmi kuruluşlardan bunu beklemeyelim. Onlar hem yapmazlar, hem yapamazlar, hem de yapmaya kalksalar başarılı bir şekilde yapamazlar.

    Böyle bir kitabın hacminin büyük olmaması gerekir. 80-100 sayfayı geçmemelidir. Bol bol başlık, ara başlık, çerçeve içinde önemli cümleler ve paragraflar yer almalıdır. Fotoğraflarla, meselâ üniversiteye giremediği için kapıda hüngür hüngür ağlayan bir kız öğrencinin resmi ile güçlendirilmiş olmalıdır.

    Böyle bir kitabı hazırlamak yüksek kültür, tecrübe, birikim ve sezgi ister. Evet bu işi kimler yapacaktır?

    Hizmetin yapıldığını, kitabın çıktığını farz etsek, acaba başarılı olacak mıdır?

    İslâmî kesimde plânsız, programsız bir takım yayınlar yapılıyor. Yekûn olarak çuvallarla para harcanıyor ama hedeflenen gayeye ulaşılmıyor.

    1900’lerin başında o tarihte İngiliz sömürgesi olan Hindistan’ın Bombay şehrinde küçük bir kitap yayınlanmış. Hint Müslümanları Halife Sultan Abdülhamid’in tahta çıkışının yirmi beşinci yılı münasebetiyle İngilizce, Urduca, Farsça, Arapça bir takım tebrikleri, bağlılık mesajlarını, yazıları bir araya getirmişler. Bu kitabın bende bir nüshası var. Nereye koydum bilmiyorum. Bulursam 100 nüsha bastıracağım. Meraklıların, araştırıcıların yararlanması için... İşte başörtüsü hakkında yayınlanacak İngilizce Yeşil Kitap da böyle olmalıdır. Aradan yüz sene geçtikten sonra (dünya batmazsa...) merakla, ibretle istifade ile okunup mütalâa edilmelidir.

    Başörtüsü yasağı, laikliğin saptırılıp dinsizlik gibi anlaşılması Türkiye Müslümanları için iki büyük felakettir. Akıllı, kültürlü, firasetli toplumlar felaketlerden de yararlanabilirler. Maalesef biz bunu yapamıyoruz.

    Müslümanların ellerinde böyle hizmetleri yapacak para, imkan, hürriyet, fırsat var... Yine de yapamıyorlar...
    ..........

    selametle..

  2. Alt 02-23-2008, 12:41 #2
    Ziyaretci
    Sharia Mesajlar: n/a
    İslâmî kesimde plânsız, programsız bir takım yayınlar yapılıyor. Yekûn olarak çuvallarla para harcanıyor ama hedeflenen gayeye ulaşılmıyor.

    bu yanlış bir cümle islami kesim ( çok planlı emin adımlarla ilerliyor)

    Başörtüsü yasağı, laikliğin saptırılıp dinsizlik gibi anlaşılması Türkiye Müslümanları için iki büyük felakettir. Akıllı, kültürlü, firasetli toplumlar felaketlerden de yararlanabilirler. Maalesef biz bunu yapamıyoruz.

    türkiye'yi 2 ayrı parçaya bölmeleri demektir bu yani senn tabirinle felaket fakat felaketi yaratan yine türkiye cumh. kendi ni laik sanan insanlarınn yaptığı seneryolardan kaynaklanıyor açan öğrenciye açma denmiyor kapatan öğrenciye aç deniyor

    Müslümanların ellerinde böyle hizmetleri yapacak para, imkan, hürriyet, fırsat var... Yine de yapamıyorlar...
    ..........


    nerden biliyorsun yapmadıklarını?

    Fatma_ul Zehra bunu beğendi.
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.