Evrim dogmasını destekletmek için, evrim karşıtlarına bütün dünyada büyük bir sansür uygulanmaktadır. Bunlar, evrimin aleyhinde en ufak bir yazının yayınlanmasına izin vermezler.

Evrimi eleştirenlerin makaleleri, önde gelen dergilerin dogmatik Darwincilerden oluşan editörleri tarafından reddedilir. Eleştirenlere devlet kurumları fon ayırmaz.

Wells, çok daha vahim bir meseleye de dikkat çekmekte ve Darwinci görüşe karşı sunulan delillerin, gangster çetesine şahitlik edenlerin ortadan kaldırılması gibi, yok edildiğine veya gizlendiğine işaret etmekte ve şöyle demektedir:

[QUOTEIT]“Fiiliyatta Darwinci görüşe karşı sunulan deliller ortadan kaldırılır. Gangster çetesine şahitlik edenlerin ortadan kaldırılması gibi veya deliller sadece gayretli bir araştırmacının bulabileceği, uzmanlaşmış yayınlar içinde saklanır. Bazı eleştiri sahipleri susturulur veya karşı deliller gizlenir.

Daha sonra da, dogmatikler, teoremleriyle ilgili bir tartışmanın olmadığını ve ona karşı hiçbir delilin sunulmadığını ilan ederler.

Darwinci evrimin dogmatik savunucuları, sadece Amerikan üniversitelerini kontrol etmekle kalmıyorlar, aynı zamanda çoğu halk okulu üzerinde koca bir gücü ellerinde tutuyorlar. Ulusal Bilim Eğitim Merkezi (NCSE), Darwinci evrime karşı sınıf içi eleştirileri engellemek için yerel okullara baskı uygular".1[/QUOTEIT]

Darwinistler, Darwinizm’in kaçınılmaz olduğunu, çünkü onun bizi, bilimin üzerine boğucu bir ortodoksluk dayatabilecek dindar fanatiklerden koruduğunu söylerler. Bu insanlar, bilimi, dinin dogmatizminden, kendi dogmatizmlerini dayatmak suretiyle koruduklarını ileri sürmektedirler.

Sonuç olarak, Darwinizm görüşü felsefî bir doktrindir. Dolayısıyla onun başarısı, bir dizi delilden ziyade, ateizmi ve dinsizliği esas alan felsefi düşünce ve değerlendirmeye bağlıdır.2

İsteyen ateizmi, yani dinsizliği açıkça savunabilir. Bunun ayıplanacak yanı yoktur. Hatta kişi, onun gereğini yerine getirme hakkına da sahiptir. Ama ateizm, bilim değildir. Felsefî görüşlere sahip olmak yanlış bir davranış değildir. Herkesin doğru veya yanlış felsefî bir görüşü vardır. Ancak halk eğitiminde, felsefenin açıkça tanımlanması ve ‘bilim’ kisvesi altında sunulmaması gerekir.

Görüldüğü gibi, evrimin tasarlanmamış olduğunu ve bunun sonucu olarak insan varlığının bir tesadüf eseri olarak ortaya çıktığını iddia etmek, deneysel bilimden ziyade materyalist felsefeden kaynaklanmaktadır. Halbuki, dünyada biyoloji öğrencilerine materyalist felsefe, ‘deneysel bilim’ kisvesi altında verilmektedir.

Nitekim Miller ve Levine’nin yüksekokul ders kitabı ‘Biology,’ öğrencilerine; ‘Evrimin tesadüfî olduğu ve tasarlanmamış bulunduğunu akıllarından çıkarmamaları gerektiği tavsiyesini yapar”.3



Prof. Dr. Adem Tatlı


[QUOTEIT]1. Wells, J. Icons of Evolution, Science or Myth? Çev. Orhan Düz. Evrimin İkonları, Bilim Mi Mit Mi? Gelenek yayıncılık. Kurtiş Matbaası, İstanbul, s. 216-218, 220, 2003.
2. Gillespie, N.C. Charles Darwin and the Problem of Creation. Chicago: The Univerfsity of Chicago Press, 1979.
3. Wells, J. Icons of Evolution, Science or Myth? Çev. Orhan Düz. Evrimin İkonları, Bilim Mi Mit Mi? Gelenek Yayıncılık. Kurtiş Matbaası, İstanbul, s. 189-192, 2003.[/QUOTEIT]