Evrim olarak ifade edilen değişme ve başkalaşma gibi faaliyetler, evrende her an devam etmektedir. Hiçbir şey kararında değildir. Dolayısıyla bu manada bir değişikliği herkes kabul etmektedir. Ancak, bu değişikliğin kimin tarafından yapıldığı hususu tartışma konusudur. Yani, işin temelinde, bir yaratıcının varlığını kabul edip etmeme yatmaktadır. Evrimciler her şeyi tesadüf ve gelişigüzellikle açıklarken, karşı görüşte olanlar, evrende bir düzen ve ölçünün bulunduğunu ve dolayısıyla her şeyin bir yaratıcı tarafından idare edildiğini kabul etmektedirler.

Varlıkların ortaya çıkışıyla ilgili ileri sürülen değerlendirmeleri dört grupta toplamak mümkündür. Bunlar;

1- Eşyanın, kendi kendine var olduğu görüşü

2- Sebeplerin o şeyi vücuda getirdiğini kabul eden görüş

3- Tabiatın, o varlığın teşkilinde rol oynadığı görüşü

4- Varlıkları, ilim, irade ve kudret sahibi birisi tarafından vücuda getirildiği görüşü.

Bu ihtimalleri test edebilmek için, tahtaya bir varlığın ismini yazalım. Meselâ, bu koyun olsun. Şimdi, bu beş harfli yazının tahtaya nasıl yazılmış olabileceğini, yukarıdaki ihtimaller ile ayrı ayrı değerlendirelim.

1-Eşyanın, kendi kendine var olduğu görüşü

Tahtadaki koyun kelimesinin, kendini kendini yazmasını açıklamak imkânsızdır. Bu beş harfli kelimedeki harflerin kendilerini yazmış olduğunu hiçbir kimseye inandırmak mümkün olamaz. Kaldı ki, bu beş harfin kendi kendine olabilmesi için, öncelikle kendileri mevcut olmalıdır. Başlangıçta yok olan bir şey, nasıl kendini yazacaktır? Dolayısıyla böyle bir yaklaşımın mantıklı hiçbir yanı yoktur.

2- Sebeplerin o şeyi vücuda getirdiğini kabul eden görüş

Koyun kelimesini yazan sebeplerin başında tebeşir gelmektedir. Tebeşirin kendiliğinden yerinden kalkıp bu kelimeyi yazdığını, aklı başında olan bir kimseye inandırmak mümkün değildir.

3- Tabiatın, o varlığı meydana getirdiği görüşü

Tabiatı; canlı ve cansız varlıkların tamamı olarak tarif ediyoruz. Cansızlar; hava, su ve taş gibi varlıklardır. Bunlar tahtaya koyun kelimesini yazamaz. Canlı varlıklar ise, bitkiler, hayvanlar ve insanlardan meydana gelmektedir. Bitkiler ve hayvanlar böyle mana ifade eden bir kelimeyi yazamayacaklarına göre, demek ki, bu koyun kelimesi, akıl, ilim ve kudret sahibi bir insanın eseridir.

Beş harfli bir isim dahi kendi kendine veya tesadüfen ya da tabiat tarafından tahtaya yazılmazken, dokuları, organları ile milyonlarca hücreli bir koyunun da tesadüfen, kendi kendine, ya da tabiat tarafından yapılması ve yazılması mümkün değildir.

Koyun isminin yazılması için, nasıl ki bir irade, kuvvet ve ilim sahibi birisi gerekiyorsa, bizzat koyun ve benzer bütün varlıkların yazılması, yani ortaya çıkarılması için de elbette bir Yaratıcıya ihtiyaç vardır.



Prof. Dr. Adem Tatlı