İsrail'in, işgale bulduğu yeni kılıf: Doğal park
İsrail yönetimi, yeni yerleşim birimlerinin inşası için gerekli olan arsaları, ''doğal park'' çalışmaları adı altında, Filistinlilere ait arazilere el koyarak temin ediyor.
İsrail yönetimi, yeni yerleşim birimlerinin inşası için gerekli olan arsaları, ''doğal park'' çalışmaları adı altında, Filistinlilere ait arazilere el koyarak temin ediyor. İsrail'in, daha önce Filistinlilerin arazilerine el koyarak, Nablus'un batısında inşa ettiği Kana Vadisi Parkı'nı yerleşim merkezine çevirmesi ve ''doğal park'' adı altında dönümlerce araziye el koyması, Filistinlilerin tepkisini çekiyor.
Batı Şeria'daki Toprak Araştırmaları Merkezi Müdürü Cemal Amle, İsrail'in, Filistinlilerin topraklarına el koymak için doğal park çalışmalarını ve çalılık alanların temizlenmesini gerekçe gösterdiğini belirtti.
İsrail yönetiminin, doğal park bahanesiyle Filistinlilerin toraklarına el koymak istediğini ileri süren Amle, ''İsrail hükümeti, arazilere el koymasının ardından, ağaçların sökülmesi ve yerleşim birimlerinin inşası için arazileri Yahudi Yerleşim Birimleri Yüksek Konseyi'ne kiralıyor'' dedi.
Filistinlilerin doğal parkları kullanmasının ve doğal güzelliklerinden faydalanmasının yasak olduğunu ifade eden Amle, ''İsrail yönetimi, parkları kullanan Filistinlilere, binlerce İsrail Şekeli tutarında para ve 6 aydan başlayan hapis cezası verebiliyor'' diye konuştu.
Amle, İsrail'in doğal park bahanesiyle, Kudüs ile Şufat kentleri arasında 'Ebu Ganim Dağı', Nablus'ta 'Kana Vadisi' ve Cenin kenti yakınlarında 'Ümmü er-Reyhan' adıyla yerleşim merkezleri kurduğunu da kaydetti.
Toprağına el konulan Filistinlilerden Muntasır İsa ise İsrail'in Batı Şeria'yı işgal etmesinden bu yana arazilerini işlemelerine izin vermediğini, su, meyve ağaçları ve ormanlık alan yönünden zengin olan bu bölgelerden faydalanmalarını yasakladığını dile getirdi.
Park alanlarından ağaçların söküldüğünü ve yerlerine yerleşim merkezleri kurulduğunu söyleyen İsa, ''İsrail, doğal park uygulamasıyla, topraklarımızı işlemememizi engellemek ve Arapların yerleşim alanlarını kısıtlamak istiyor. Doğayı koruma bahanesiyle, narenciye ve zeytin ağaçlarını sökerek, Filistinlileri geçim kaynaklarından yoksun bırakmayı amaçlıyor'' ifadelerini kullandı.
Filistin yönetiminin verilerine göre, Batı Şeria'da 1980 yılından bu yana İsrail'in yerleştirdiği Yahudi yerleşimci sayısı 505 bin kişiye ulaştı. 1980 yılında bu rakamın 5 bin civarında olduğu belirtiliyor.
İsrail, 1967 sınırlarının bir devlet sınırı değil, ateşkes sınırı, Batı Şeria'daki Filistin yönetimine ait toprakların da ihtilaflı sınırlar olduğunu ileri sürerek, yerleşim inşalarına izin veriyor.
Â*
Kaynak: AA
İsrail yönetimi, yeni yerleşim birimlerinin inşası için gerekli olan arsaları, ''doğal park'' çalışmaları adı altında, Filistinlilere ait arazilere el koyarak temin ediyor.
İsrail yönetimi, yeni yerleşim birimlerinin inşası için gerekli olan arsaları, ''doğal park'' çalışmaları adı altında, Filistinlilere ait arazilere el koyarak temin ediyor. İsrail'in, daha önce Filistinlilerin arazilerine el koyarak, Nablus'un batısında inşa ettiği Kana Vadisi Parkı'nı yerleşim merkezine çevirmesi ve ''doğal park'' adı altında dönümlerce araziye el koyması, Filistinlilerin tepkisini çekiyor.
Batı Şeria'daki Toprak Araştırmaları Merkezi Müdürü Cemal Amle, İsrail'in, Filistinlilerin topraklarına el koymak için doğal park çalışmalarını ve çalılık alanların temizlenmesini gerekçe gösterdiğini belirtti.
İsrail yönetiminin, doğal park bahanesiyle Filistinlilerin toraklarına el koymak istediğini ileri süren Amle, ''İsrail hükümeti, arazilere el koymasının ardından, ağaçların sökülmesi ve yerleşim birimlerinin inşası için arazileri Yahudi Yerleşim Birimleri Yüksek Konseyi'ne kiralıyor'' dedi.
Filistinlilerin doğal parkları kullanmasının ve doğal güzelliklerinden faydalanmasının yasak olduğunu ifade eden Amle, ''İsrail yönetimi, parkları kullanan Filistinlilere, binlerce İsrail Şekeli tutarında para ve 6 aydan başlayan hapis cezası verebiliyor'' diye konuştu.
Amle, İsrail'in doğal park bahanesiyle, Kudüs ile Şufat kentleri arasında 'Ebu Ganim Dağı', Nablus'ta 'Kana Vadisi' ve Cenin kenti yakınlarında 'Ümmü er-Reyhan' adıyla yerleşim merkezleri kurduğunu da kaydetti.
Toprağına el konulan Filistinlilerden Muntasır İsa ise İsrail'in Batı Şeria'yı işgal etmesinden bu yana arazilerini işlemelerine izin vermediğini, su, meyve ağaçları ve ormanlık alan yönünden zengin olan bu bölgelerden faydalanmalarını yasakladığını dile getirdi.
Park alanlarından ağaçların söküldüğünü ve yerlerine yerleşim merkezleri kurulduğunu söyleyen İsa, ''İsrail, doğal park uygulamasıyla, topraklarımızı işlemememizi engellemek ve Arapların yerleşim alanlarını kısıtlamak istiyor. Doğayı koruma bahanesiyle, narenciye ve zeytin ağaçlarını sökerek, Filistinlileri geçim kaynaklarından yoksun bırakmayı amaçlıyor'' ifadelerini kullandı.
Filistin yönetiminin verilerine göre, Batı Şeria'da 1980 yılından bu yana İsrail'in yerleştirdiği Yahudi yerleşimci sayısı 505 bin kişiye ulaştı. 1980 yılında bu rakamın 5 bin civarında olduğu belirtiliyor.
İsrail, 1967 sınırlarının bir devlet sınırı değil, ateşkes sınırı, Batı Şeria'daki Filistin yönetimine ait toprakların da ihtilaflı sınırlar olduğunu ileri sürerek, yerleşim inşalarına izin veriyor.
Â*
Kaynak: AA
